ÇEVRE KİRLİLİĞİ / İŞLETME FAALİYETİNİN DURDURULMASI TALEBİ

T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 2006/6156
K: 2006/7222
T: 21.6.2006
ÇEVRE KİRLİLİĞİ
İŞLETME FAALİYETİNİN DURDURULMASI TALEBİ

4721 s. TÜRK MEDENÎ KANUNU [Madde 683]
4721 s. TÜRK MEDENÎ KANUNU [Madde 730]
4721 s. TÜRK MEDENÎ KANUNU [Madde 737]
1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 7]
Taraflar arasında görülen davada;
Davacı belediye, sınırları içerisinde dinamit patlatarak mermer ve kalsit üreten davalı şirketin çevreye zarar verdiğini, çevreyi kirlettiğini ileri sürerek davalı şirketin sebebiyet verdiği kirliliğin önlenmesi ve faaliyetin durdurulması isteğinde bulunmuştur.
Davalı şirket, faaliyetlerinin Medeni Kanun uyarınca verilen işletme ruhsatı ve işletme iznine dayandığını, idari işlem iptal edilmedikçe faaliyetlerinin durdurulamayacağını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karar, davacı vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Ş.D.İ.’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, çevre kirliliğinin önlenmesi ve işletme faaliyetinin durdurulması isteğine ilişkindir. Mahkemece, idari yargı yerinin görevli olduğu gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.
Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüş biçimine göre davadaki istek Çevre Hukuku yanında Türk Medeni Kanunu’nun 737. ve bu maddenin yaptırımı olan 730. maddesine dayanılarak el atmanın önlenmesi ve bununla ilgili gerekli önlemlerin alınmasına ilişkindir. Bu yönü itibariyle Çevre Hukukunu da ilgilendiren Türk Medeni Kanunu’nun 737. maddesine dayanılarak açılan davaların incelenme merciinin genel yargı olduğu tartışmasızdır.
Bilindiği üzere çağdaş hukuk sistemlerindeki tanımıyla mülkiyet; geniş haklar, buna bağlı yetkiler ile birlikte bazı ödevlerin oluşturduğu bir hukuksal kurumdur. Başka bir söyleyişle, mülkiyet; tanıdığı geniş hak ve yetkilerin yanında bazı ödevler de yükleyen bir ayni haktır. Medeni Kanun’un 683. maddesinde “Bir şeye malik olan kimse hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir” hükmü getirilmek suretiyle mülkiyet hakkının kanunla kısıtlanabileceğine işaret olunmuştur. Bu doğrultuda olmak üzere, taşınmaz malikini komşusuna zarar verebilecek her türlü taşkınlıklardan kaçınmakla yükümlü kılan aynı kanunun 737. maddesi, komşuluk ilişkilerinden doğan zorunlu çıkar çatışmalarını düzenlemiş, bir arada yaşamak durumunda olan, komşu taşınmaz maliklerinin ekonomik, sosyal çıkarlarını dengede tutabilmek için onlara katlanma ve kaçınma ödevleri yüklemiştir.
O halde, bir toplumda birlikte yaşama olanağı sağlayan insancıl, gerçekçi, zorunlu temel hukuk kuralına göre, hakim; somut olayın özelliğini, taşınmazların konumlarını, kullanma amaçlarını, niteliklerini, yöresel örf ve adetleri, toplumun doğal ihtiyaç ve gerçeklerini göz önünde bulundurarak, komşuların birbirlerine göstermekle yükümlü oldukları olağan katlanma ve hoşgörü sınırını aşan bir taşkınlığın bulunup bulunmadığını saptama, zararı giderici önlemlerden en uygununu bulma, kaçınılmaz müdahaleleri yapmak suretiyle özverileri denkleştirme durumundadır.
Bunun içinde zararın niteliği, kapsamı ve ne surette giderileceği yönünde tarafların tüm delilleri toplandıktan, gerektiğinde yerinde keşif yapıldıktan sonra uzman bilirkişilerden bilim ve tekniğe uygun gerekçeli rapor alınması zorunludur.
Hal böyle olunca, yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde araştırma yapılması, gereken önlemler için uzman bilirkişilerden kapsamlı rapor alınması, sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ : Davacının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü H.U.M.K.’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir