DOSYANIN YENİLENMESİ

T.C.

YARGITAY

Yedinci Hukuk Dairesi

E: 2006/1604

K: 2006/1521

T: 09.05.2006

DOSYANIN YENİLENMESİ
ÖZET: Taraflar arasında adı geçen parsele ilişkin olarak, mahkemece verilen karar kesinleştikten sonra, kesinleşen hükmün infazı için yerel tapu sicil müdürlüğüne gönderil­miş, orada henüz işlemleri yapılmadan ziyaa uğramış, kay­bolmuştur. Böyle bir durumda 4473 sayılı Yasanın uygula­ma yeri olmamakla birlikte, Anayasanın temel kuralları ve 3402 sayılı Kanunun 1. maddesi dikkate alınarak, bir dava dosyasının yangın veya yer sarsıntısı dışında başka bir ne­denle kaybolması halinde, nasıl yenileneceğine dair bir hü­küm yasalarımızda mevcut olmasa bile, 4473 sayılı Yasa­nın dosya yenilenmesine ilişkin hükümlerinin somut olayda kıyasen uygulanması gerekir.

4473 s. YANGIN, YERSARSINTISI, SEYLAP VEYA HEYELAN SEBEBİY… [Madde 1]
4473 s. YANGIN, YERSARSINTISI, SEYLAP VEYA HEYELAN SEBEBİY… [Madde 4]
4473 s. YANGIN, YERSARSINTISI, SEYLAP VEYA HEYELAN SEBEBİY… [Madde 17]

Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı Yusuf tarafından istenilmekle, tem­yiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:

Davacı Yusuf 427 parsel sayılı taşınmaz hakkında Sarıgöl Kadastro Mah­kemesince oluşturulan 1971/2-20 E.K. sayılı ve 30.12.1971 günlü hükmün dayanağı dava dosyasının yerel Tapu Sicil Müdürlüğünde hüküm infaz edil­meden ve sicil oluşturulmadan kaybolması nedeni ile 4473 sayılı Yasa gere­ğince yenilenmesi istemi ile hazineyi hasım göstermek suretiyle dava açmış­tır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

İddia ve savunmaya mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere hüküm yerinde gösterilen gerekçelere göre taraflar arasında 427 parsel sayılı taşınmaza yönelik olarak açılan dava sonucunda verilen ve kesinleşen hükmün dayanağı dava dosyasının yöntemine uygun şekilde “kesinleşen hükmün” infazı için yerel Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderildiği sözü edilen hükmün da­yanağı dava dosyanın infaz işlemleri yapılmadan bir başka deyişle kesinle­şen hükme göre tapu sicili oluşturulmadan ziyaa uğradığı, bir başka deyişle kaybolduğu anlaşılmaktadır. Davacı tarafın az yukarda açıklanan olgular kar­şısında 427 parsel sayılı taşınmaz hakkında oluşan ve kesinleşen hükmün dayanağı dava dosyasının ihya edilerek infaz işleminin yapılması için 4473 sayılı Yasa uyarınca dava açtığı anlaşılmaktadır.

Yerel mahkemenin de kabulünde olduğu üzere somut olayda 4473 sayı­lı Yasanın uygulama yeri bulunmamaktadır. Nevarki, Anayasada açıklanan temel kurallara göre kesinleşen mahkeme ilamlarının yetkili idari merciler ta­rafından aynen infaz edilmesi zorunludur. Öte yandan Tapu sicillerinin oluş­turulması ve doğru tutulmasından devlet, dolayısıyla Hazine sorumludur. Hal böyle olunca, davacı tarafın isteminin niteliği ve içeriği özellikle 3402 sayılı Kadastro Kanununun 1. maddesi hükmünün özü ve sözü orada açıklanan hukuksal olguların kamu düzenine ilişkin olması hukukun sorun üretmeye yönelik normatif kurallar üretmek olmadığı, hukukun çözüm üretmek meto­du olduğu, dikkate alındığında, somut olay adaleti bakımından bir dava dos­yasının yangın, yer sarsıntısı dışında bir nedenle kaybolması halinde nasıl yenileneceğine dair bir hükmün yasalarımızda mevcut olmasada 4473 sayı­lı Yasanın “dosya yenilenmesine” ilişkin hükümlerinin kıyasen uygulanması somut olayda orada belirtilen hukuki perspektif içinde değerlendirilerek pa­ralel bir uygulama yapılmalıdır. O halde bu olgular karşısında mahkemece yapılacak iş sözü edilen ilamın taraflarına yenileme istemini içeren dilekçe yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmeli, 427 parsel sayılı taşınmaz hakkın­da oluşturulan mahkeme hükmü karar kartonundan kesinleşme gününü gösterecek şekilde getirtilmeli, bu ilam incelenmeli, gerçekten kesinleşip ke­sinleşmediği araştırılmalı, kesinleşmiş ise kesinleşen hükümde öngörüldüğü şekilde gerekli ifraz işlemleri uzman bilirkişi kadastro teknisyeni yada tapu fen memuruna yaptırılmalı, bu ifraz işlemi infazı mümkün olacak şekilde bir haritaya bağlanmalı, sözü edilen haritanın kesinleşen hükmün eki olduğu gözönüne alınmalı, bundan sonra hüküm gerçekten kesinleşmiş ise kesinle­şen hükmün özünü ve sözünü değiştirmeksizin istek hakkında bir karar ve­rilmelidir. Mahkemece bu olgular göz ardı edilerek kesinleşen mahkeme ila­mının infazını ve Anayasa’da tanımlanan mülkiyet haklarını askıya alacak bi­çimde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu neden­lerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alı­nan harcın istek halinde ilgilisine iadesine, 09.05.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir