GİZLİ BAĞIŞ / TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİ

T.C.
YARGITAY
Birinci Hukuk Dairesi
E: 2006/2705
K: 2006/3982
T: 12.4.2006
GİZLİ BAĞIŞ
TAPU İPTALİ VE TESCİL TALEBİ
4721 s. TÜRK MEDENÎ KANUNU [Madde 19]
Taraflar arasında görülen davada;
Davacılar, ortak muris bırakanları M.Ç.’nin 1150 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki payını mirastan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olarak davalı oğluna temlik ettiğini ileri sürerek miras payları oranında tapu iptali ve tescili isteğinde bulunmuşlardır.
Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalının tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi Ş.D.İ.’nin raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Toplanan delillerden ve tüm dosya içeriğinden çekişmeli 1150 ada 2 parsel sayılı taşınmazın dava dışı M.Ş. adına kayıtlı iken 2.11.1989 tarihinde davalıya satış suretiyle temlik edildiği, taşınmazın 1/2 payının 3.7.1991 tarihinde davalının kardeşi D.’ye devredildiği, davalının yaşının küçük olması nedeniyle her iki işlemi de anne ve babasının ( murisin ) velayeten yaptıkları, D.’nin edindiği 1/2 payı 4.8.1998 tarihinde muris N.’ye aktardığı ve taşınmazın halen 1/2 payın miras bırakan, 1/2 payın da davalı adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır.
Davalı ileri sürülen iddianın içeriğine ve davalının savunmasına göre; yanlar arasındaki uyuşmazlık, murisin gerçekte bedelini bizzat ödeyip, üçüncü kişiden satın aldığı taşınmazı mirastan mal kaçırmak amacıyla tapu siciline yarar sağlamak istediği kişi ( davalı ) adına kaydettirmesi halinde 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının uygulama yeri bulup bulamayacağı noktasında toplanmaktadır.
Gerçekte, 1.4.1974 tarihli karar, konusu ve sonuç bölümü itibariyle, murisin kendi üzerindeki tapulu taşınmazlar yönünden yaptığı temliki işlemler için bağlayıcıdır. Somut olayda olduğu gibi bedeli ödenerek “gizli bağış” şeklinde gerçekleştirilen işlemler hakkında anılan Yargıtay İçtihatı Birleştirme Kararının doğrudan bağlayıcı olma niteliği yoktur. Bunun yanısıra, karara, yorum yoluyla gizli bağış iddialarına yönelik olarak uygulama olanağı sağlanamayacağı, Hukuk Genel Kurulunun 30.12.1992 tarih 586/782; 21.9.1994 tarih 248/538; 21.12.1994 tarih 667/856; 11.10.1995 tarih 1995/1-608 sayılı kararlarında belirtilmiş; Dairenin yargısal uygulaması bu doğrultuda kararlılık kazanmıştır.
O halde, değinilen hususlar gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ : Davalının, temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenden ötürü HUMK’nın 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 12.04.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir