HAKSIZ FİİL / KAMU KURUMU / ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN İŞLEMEYE BAŞLAMASI

T.C.
YARGITAY
Yedinci Hukuk Dairesi
E:2006/1861
K:2006/1871
T:08.06.2006

HAKSIZ FİİL
KAMU KURUMU
ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN İŞLEMEYE BAŞLAMASI
Özet: Haksız fiillerden kaynaklanan davalarda uygulan­ması gereken 818 sayılı Borçlar Kanunu ‘nun 60. maddesine göre bir yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve zarar sorumlusunu öğrendiği tarihten itibaren başlar. Öğreti ve uy­gulamada kararlılık kazanan görüşlere göre tüzel kişiler; özel­likle de kamu kurumları yönünden zamanaşımı süresinin işle­meye başlayabilmesi için, o tüzel kişi veya kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili organları tarafından zararın ve zarar sorumlusunun öğrenilmesi zorunludur. Dava açma konu­sunda emir verme yetkisi bulunmayan daha alt birimlerin zararı ve zarar sorumlusunu öğrenmesi, zamanaşımı süresinin başla­yabilmesi için yeterli değildir.
Somut olayda, bu konuda ilgililerin tespiti ile delillerin toplanması ve bahsedilen genel ilkeler doğrultusunda bir karar verilmesi gerekir.
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 41]
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 60]
2560 s. İSTANBUL SU VE KANALİZASYON İDARESİ GENEL MÜDÜRLÜĞ… [Madde 11]
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açık­lamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Dava, niteliği ve içeriği itibariyle tacir ya da (tacir sayılan) taraflar arasında, haksız fiilden kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir.
Mahkemece davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiş ise de, varılan sonuç davanın niteliğine ve tarafların sıfatına uygun düşmemiştir. Haksız fiillerden kaynaklanan davalarda uygulanması gereken Borçlar Kanunu’nun 60. maddesi hükmüne göre 1 yıllık zamanaşımı süresi, zarar görenin zararı ve zarar sorumlusunu öğrendiği günden itibaren başlar. Öğretide ve uygulamada kararlılık kazanan görüşlere göre tüzel kişiler, özellikle kamu kurumları yönünden zamanaşımı süresinin işlemeye başlayabilmesi için, o tüzel kişi veya kurumun dava açma konusunda emir vermeye yetkili organları tarafından zararın ve zarar sorumlusunun öğrenilmesi zorunludur. Dava açma konusunda emir verme yetkisi bulunmayan daha alt birimlerin zararı ve zarar sorumlusunu öğrenmesi, zamanaşımı süresinin başlayabilmesi için yeterli de­ğildir. Somut olaya gelince, İSKİ Genel Müdürlüğü’nün Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki 2560 sayılı Kanun’un 11. maddesi hükmüne göre, davacı İSKİ Genel Müdürlüğü adına dava açma konusunda emir vermeye yetkili organ Genel Müdür’dür. Zarar doğuran olayın 10.10.2002 günü meydana geldiği anlaşılmaktadır. Bu tarihten sonra, gerçekleşen kurum zararının ilgililerinden tahsili için davacı kurumun Bağcılar Şube Müdürlüğü, Şebekeler Genel Mü­dürlüğü, İdari ve Mali İşler Dairesi Başkanlığı gibi bir kısım alt birimlerince yazışmalar yapıldığı, bu birimlerin zararı ve zarar sorumlularını öğrendiği anlaşılmakta ise de, az yukarıda açıklanan hukuksal olgu gözönüne alın­dığında, zamanaşımı süresinin başlaması yönünden bu öğrenme sonuca etkili olmadığı gibi, anılan alt birimlerin yazışmalarını iç ilişki gereği Genel Müdürlük adına yapmış olmalarının da davada önemi bulunmamaktadır. Davacı vekilince dosyaya ibraz edilen yazışma örneklerinden davacı İSKİ adına dava açma konusunda emir vermeye yetkili organ olan Genel Müdür’ün zararı ve zarar sorumlularını Bağcılar Şube Müdürlüğü’nün sorumlular hakkında yasal işlem yapılması istemini içeren 1106 sayılı yazısı üzerine ve 02.03.2004 onay günü öğrendiği anlaşılmaktadır. Dava ise bu tarihten itibaren henüz 1 yıllık süre dolmadan 28.07.2004 günü açıldığından zamanaşımının gerçekleştiğinden söz edilemez. Hal böyle olunca, ara kararı ile davalıların zamanaşımı derilerinin reddine karar verilmesi, taraflarca gösterilen delillerinin toplanması, toplanan ve toplanacak deliller birlikte değerlendirilerek davanın esası yönünden bir
karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde davacıya iadesine, 08.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir