T.C.
YARGITAY
Altıncı Hukuk Dairesi
E: 2006/2276
K: 2006/3135
T: 28.03.2006
KİRACININ TEMERRÜDÜ
TEVDİ MAHALLİ TAYİNİ
ÖZET: Kiracı tarafından konutta ödemeli olarak gönderilen kira parasının alınmamasıyla kiracı temerrütten kurtulmuş olur.
Konutta ödemeli olarak gönderilen paranın alınmaması nedeniyle kiracı tevdii mahalli tayini suretiyle tevdi yerine yatırmazsa davacının alacak davası açmasına engel bir hal yoktur. Zira davacının alacağını ilama bağlatmasında hukuki yararı bulunmaktadır.
2004 s. İCRA VE İFLAS KANUNU (1)(2) [Madde 269]
Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye-alacak davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
Uyuşmazlık temerrüt nedeniyle tahliye ve kira alacağı istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1 Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takibe konu kira bedellerinin davalı tarafından süresinde konutta ödemeli olarak gönderilmesine ve davacı alacaklı tarafından kabul edilmediğinin anlaşılmasına göre temerrüt olgusu gerçekleşmediğinden davacının tahliyeye ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.
2 Davacının kira alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; davaya dayanak yapılan ve hükme esas alınan 01.10.2001 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinin 5. maddesinde kira artış şartı “sözleşme sonunda taraflarca feshedilmediği takdirde bir yıl sonraki kiracı bir yıl önceki yıl kirasının % 65 ilavesi suretiyle ödeneceği” şeklinde düzenlenmiştir. Anılan maddenin düzenleniş biçiminden artış oranının sadece takip eden ilk yıl için
3 geçerli olduğunun kabulü gerekir. Davacı sözleşmeye dayanarak davalı hakkında İskenderun Birinci İcra Müdürlüğünün 2004/2124 sayılı takip dosyası ile yaptığı 13.10.2004 tarihli icra takibinde 2004 yılı yıllık kirası olarak 2.238 YTL’nin tahliye istekli olarak tahsilini istemiş, ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu 21.10.2004 tarihli itiraz dilekçesi ile 2004-2005 kira dönemi kira bedelinin 1700 YTL olduğunu kabul etmiş, bu miktarın konutta ödemeli olarak gönderildiğini ileri sürerek kalan 538 YTL’lik kısma itirazda bulunmuştur. İti
4 raz üzerine takip durduğundan davacı, İİK.nun 269/1. maddesi uyarınca ödeme emrini ihtar yerine kullanmak suretiyle bu davayı açmış bulunmaktadır. Davanın bu şekilde açılmasında bir usulsüzlük yoktur. Davalı borçlunun takip üzerine 13.10.2004 ve 02.11.2004 tarihlerinde kira paralarını konutta
5 ödemeli olarak gönderdiği ancak, davacı tarafından alınmadığı PTT idaresinin karşılık yazısından anlaşılmıştır. Ne var ki alacaklının alacak talebini ilama bağlatmasında hukuki yararı vardır. Bu durumda mahkemece, davalının kabul ettiği kira parası da göz önünde bulundurularak alacağın tahsiline karar verilmesi gerekirken istemin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün alacağa hasren bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
Sonuç: Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle hükmün tahliyeye ilişkin bölümünün (ONANMASINA), 2 nolu bentte yazılı nedenle hükmün alacağa ilişkin kısmının (BOZULMASINA), 28.03.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.