Etiket arşivi: 13.H.D

YARGITAY 13.H.D. 2013/14803E. 2013/32553K. *Avukatlık Ücreti Alacağı *Tarafların Sulh Olması * Müteselsil Sorumluluk

T.C.

YARGITAY

Onüçüncü Hukuk Dairesi

 

E: 2013/14803

K. 2013/32553

T.24.12.2013

 

(1136 s. Av. K. m. 164/4, 165)

 

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

 

Davacılar, davalılardan Gözde ve Hande'nin vekili olarak diğer davalı aleyhine Adana 5. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/224 esas sayılı dosyası üzerinden tapu iptal ve tescil davası açıp takip ettiklerini, ne var ki davalıların ilk duruşma tarihinden önce aralarındaki uyuşmazlığı 27.04.2011 tarihli protokolle sona erdirdiklerini, vekalet ücretinin ise ödenmediğini, Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince bu durumda gerek akdi gerekse yasal vekalet ücretinden her iki davalının da müteselsilen sorumlu olduklarını ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere şimdilik 50.000,00 TL vekalet ücretinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişler, 28.01.2013 tarihli ıslah dilekçeleriyle de taleplerini 292.371,80 TL'ye çıkarmışlardır.

 

Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.

 

Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, tapu iptal tescil davasına konu olan taşınmazların toplam değeri olan 2.017.628,00 TL'nin %10'u miktarındaki 201.762,80 TL ücret ile karşı taraf vekalet ücreti olan 67.609,42 TL'nin topla­mından, gerek AAÜT'nin 7. maddesi, gerekse hakkaniyet gereğince 1/2 oranın­da indirim yapılmak suretiyle tespit edilen 134.686,11 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak dava­cıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.

 

1-            Dava, vekâlet ücreti alacağının tahsili istemine ilişkin olup davacı avu­katların, davalılardan Hande ve Gözde'nin vekilleri olarak diğer davalıya karşı açmış oldukları tapu iptal tescil davasının, tarafların sulh olmaları ile sona erdiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacılara ödenmesi gereken vekalet ücretinden Avukatlık Kanununun 165. maddesi gereğince davalıların müteselsilen sorumlu oldukları kuşkusuzdur.

 

Mahkemece davacı avukatlara ödenmesi gereken akdi vekalet ücretinin, bu konuda yazılı bir sözleşmenin bulunmaması nedeniyle Avukatlık Kanununun 164/4. maddesi gereğince dava değerinin takdiren %10'u üzerinden belirlen­mesi gerektiği kabul edilerek, yapılan keşif sonucunda taşınmazların toplam değeri olarak tespit edilen 2.017.628,00 TL/nin %10'u miktarındaki 201.762,80 TL üzerinden 1/2 oranında indirim yapılmak suretiyle hüküm kurulmuştur.

 

Oysa ki davacıların vekalet ücreti talep etmiş oldukları söz konusu tapu iptal tescil davasında harca esas dava değeri 100.000,00 TL olarak gösterilmiş olup, 1/2 miktarındaki peşin harç da bu miktar üzerinden yatırılmıştır. Bu durum­da vekalet ücretinin, harcın yatırıldığı dava değeri üzerinden tespit ve tahsiline karar verilmesi gerekirken, mahkemece açıklanan husus göz ardı edilerek, iş bu davada mahallinde yapılan keşifte bilirkişi tarafından müddeabihin değeri olarak belirtilen 2.017.628,00 TL'nin vekalet ücreti hesabında esas alınmış olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

 

2-            Bozma nedenine göre tarafların diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.

 

Sonuç: 

 1. Bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün (BO­ZULMASINA), 

 

2. bent gereğince tarafların diğer temyiz itirazlarının incelen­mesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 24.12.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

iPhone'umdan gönderildi

YARGITAY 13.H.D E: 2007/7267 K: 2007/11091 İCRA TAKİBİNDEN SONRA DAVADAN ÖNCE BORÇLUNUN ÖDEMİŞ OLDUĞU MİKTARIN MAHSUBU GEREĞİ –

 T.C. YARGITAY

13.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/7267

Karar: 2007/11091

Karar Tarihi: 26.09.2007

 

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI – İCRA İNKAR TAZMİNATI – İCRA TAKİBİNDEN SONRA DAVADAN ÖNCE BORÇLUNUN ÖDEMİŞ OLDUĞU MİKTARIN MAHSUBU GEREĞİ – İCRA İNKAR TAZMİNATININ ASIL ALACAK ÜZERİNDEN BELİRLENMESİ GEREĞİ

 

(2004 S. K. m. 67)

 

 

 

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatı tarafından duruşmalı olarak tem­yiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

 

Davacı, davalı ile 25.05.2005 tarihli sözleşme yaptıklarını, davalının sözleşmeden doğan edimlerini yerine getirmediğini, alacağının tahsili için giri­şilen icra takibine davalının itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu ileri sürerek, takipten sonra davalı tarafından ödenen 20.000 USD'lik ödeme de düşülmek suretiyle davalının itirazının iptal edilerek takibin devamına ve davalının ayrıca %40 icra inkar tazminatı ile mahkumiyetine karar verilmesini istemiştir.

 

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

 

Mahkemece, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporu benimsenerek, davalının toplam 67.634,14 YTL alacağa itirazının iptaline, davalı tarafça takip tarihinden sonra yapılan 20.000 USD'nin taraflarca icra dosyasına beyan edilip belgelendirildiği takdirde bu ödemenin icra müdürlüğünce nazara alınmasına karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

 

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

 

2- Davacı, sözleşmeden doğan alacağının tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibine girişmiş, davalının borca itirazı üzerine, 28.10.2005 tari­hinde eldeki dava açılmıştır. Dava dilekçesinde açıkça, davalı borçlu tarafından takip tarihinden sonra 06.06.2005 tarihinde 20.000 USD davacıya ödemede bulunulduğu kabul edilmiş ve bu ödeme düşüldükten sonra bakiye alacak için itirazın iptaline karar verilmesi istenilmiştir. Uyuşmazlık, icra takibinden sonra ve davadan önce yapılan ödemelerin borçtan düşülmesinin gerekip gerek­mediği ve dolayısıyla %40 icra inkar tazminatına esas alacağın hangi miktar olması gerektiği noktasında toplanmaktadır. İtirazın iptali davası, yargılama usulü bakımından genel hükümlere tabi olduğundan, alacaklı alacağının var­lığını HUMK'ya göre caiz olan her türlü delil ile ispat edebilir. Burada borçlu, ödeme emrine itiraz ederken tüm itiraz sebeplerini bildireceğinden, mahke­menin borcun sonradan ödendiği itirazını da araştırarak, alacaklının dava tarihi itibariyle talep edebileceği alacak miktarı üzerinden hüküm kurması gere­kecektir. Alacak miktarının takip veya dava tarihindeki koşullara göre belir­lenmesinin, itirazın iptali davasında hükmolunan miktar üzerinden tahsiline karar verilen icra inkar tazminatının miktarına da etkili olacağı açıktır. İtirazın iptali davası açılmadan önce borcun kısmen ödendiği hallerde, alacaklının ödenen kısım yönünden dava açmakta hukuki yararı olmayacağından, ödenen miktar göz önüne alınmaksızın bu kısım için de icra inkar tazminatına hükmedilemeyecektir. Alacağın varlığının dava tarihi itibariyle belirlenip icra inkar tazminatına hükmedilmesi dava ekonomisi ve yararlar dengesine de uygundur. Hal böyle olunca, icra takibinden sonra ve itirazın iptali davası açılmadan önce borçlu tarafından yapılan 20.000 USD'lik kısmi ödemenin düşülmek suretiyle dava tarihine göre belirlenecek bakiye alacak tutarı üze­rinden karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

 

3- İcra inkar tazminatına sadece asıl alacak üzerinden hükmedilmesi gerekirken, mahkemece işlemiş faizi de kapsayan tüm alacak üzerinden inkar tazminatına karar verilmiş olması da ayrıca usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

 

Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz taleplerinin reddine, temyiz olunan kararın 2. ve 3. bentte açıklanan neden­lerle davalı lehine BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 26.09.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.