Etiket arşivi: 8.DAİRESİ

DANIŞTAY 8.DAİRESİ . K:2005/238, E:2004/3157 ADLİ YARGIDAKİ DAVA SONUCUNUN BEKLENEREK DAVACI HAKKINDA KARAR VERİLMESİ

 DANIŞTAY 8.DAİRESİ . K:2005/238, E:2004/3157 K.T. 26/01/2005

 Temyiz İsteminde Bulunanlar :

1-Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı-Bilkent/ANKARA

Vekili : Av. …

2- Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü Vekili : Av. …

3- … Vekilleri : Av. …

Karşı Taraf : 1-… 2-Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğü

3-Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı

 

İstemin Özeti :

 

…Üniversitesi, Tıp Fakültesi, Temel Tıp Bilimleri Bölümü, Tıbbi Biyoloji Anabilim Dalında, Tıbbi Genetik Bilim Dalı Başkanı olan davacının, kamu malını özel şirket ve laboratuvarlara yollamak suretiyle kişisel menfaat temin ettiği gerekçesiyle Yükseköğretim Kurumları Yönetici, Öğretim Elemanı ve Memurları Disiplin Yönetmeliğinin 11/b-6. maddesi uyarınca kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulunun 7.10.2002 gün ve 2001/70 sayılı kararının iptali istemiyle açılan davada, taraf iddiaları, dava dosyasında bulunan tüm bilgi ve belgeler, soruşturma raporu ve ekleri, Danıştay İkinci Dairesi kararı hep birlikte değerlendirildiğinde, olayda davacının söz konusu probları üniversite dışına çıkarmak suretiyle kendisine veya bir başkasına menfaat sağladığının ve bu şekilde öğretim elemanı sıfatı veya kamu hizmeti ile bağdaşmayacak nitelik ve derecede yüz kızartıcı ve utanç verici hareketlerde bulunduğunun davalı idarelerce kesin ve açık bir şekilde ortaya konulmadığı, bu nedenle de davacıya verilen kamu görevinden çıkarma cezasının hukuka uygun olmadığı, ancak davacının dava konusu olaydaki hareketlerinin Disiplin Yönetmeliğinin 8/1. maddesi kapsamında hareketler olduğu, bu kapsamda davacıya 8/1. maddesi uyarınca aylıktan kesme cezası verilebileceği sonucuna ulaşıldığı gerekçesiyle dava konusu işlemi iptal eden Eskişehir İdare Mahkemesinin 2.12.2003 gün ve E.2002/1881, K:2003/1627 sayılı kararının; davalı Osmangazi Üniversitesince, davacının ceza yargılamasının devam ettiği ancak davacının eyleminin bir maddi menfaat teminine yönelik olduğu dolayısıyla dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davalı Yükseköğretim Kurulu Başkanlığınca, davacı hakkında Türk Ceza Kanununun 140. maddesi gereğince Görevi Kötüye Kullanmak suçundan dolayı kamu davası açıldığı, davacının fiilinin bir öğretim üyesine yakışmayacak derecede yüz kızartıcı olduğunun açık olduğu, dolayısıyla yapılan işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı, davacı tarafından ise, Mahkemenin davalı idare yerine geçerek başka bir ceza tayinine gittiği oysa ki, dava konusu işlemin iptal edilmesi gerektiği öne sürülerek, 2577 sayılı Yasanın 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması istemleridir. Yükseköğretim Kurulu Başkanlığı'nın Savunmasının Özeti : Davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur. Osmangazi Üniversitesi Rektörlüğünün Savunmasının Özeti : Yanıt verilmemiştir. Davacının Savunmasının Özeti : Davalı idarenin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Danıştay Tetkik Hakimi Gülşen A.PEHİVAN'ın Düşüncesi : İstemin reddi gerektiği düşünülmektedir Danıştay Savcısı Radiye TİRYAKİ'nin Düşüncesi : İdare ve vergi mahkemelerinceverilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir. Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.

 

TÜRK MİLLETİ ADINA Hüküm veren Danıştay Sekizinci Dairesince işin gereği görüşüldü:

 

Danıştay Başkanlar Kurulunun 16.6.2004 gün ve 2004/13 sayılı kararı ile Danıştay Onikinci Dairesinde görülmekte olan 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununda belirtilen öğretim elemanları, memur ve diğer personelin disiplin işlerine ilişkin dava ve temyiz başvurularının Dairemizde görülmesine ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 54. maddesi uyarınca kararın düzeltilmesi istemlerinin dosya devri yapılan dairece sonuçlandırılmasına karar verildiğinden işin esasına geçildi. Uyuşmazlık, bilim dalı başkanı olan davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Yükseköğretim Kurulu Yüksek Disiplin Kurulu kararının iptali isteminden kaynaklanmıştır. Dosyanın incelenmesinden, davacı … Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Genetik Bilim Dalı Başkanı olarak çalışmakta iken hakkında disiplin soruşturması açıldığı, hazırlanan raporda "bağış olarak alınan 1 ve 18 nolu probların 28.1.2002 tarihinde İstanbul'da bulunan … firmasına gönderildiği, 1.2.2002 tarihinde de 1999 yılında miadı dolmuş bulunan 6 numaralı probun 6 mikrolitrelik kısmının davacının %8 oranında ortağı bulunduğu … şirketine gönderilmiş olduğu, bunlardan birincinin davacının isteği üzerine kargo ile gönderilmiş olduğu, ikincisinin ise bizzat davacı tarafından … şirketine götürülmüş olduğu, davacının bu fiillerinin Disiplin Yönetmeliğinin 11/b (6) maddesine girdiği, bu nedenle davacının kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırılması gerektiği tespit ve görüşlerine yer verildiği, bu tespit ve teklif doğrultusunda, davacının dava konusu işlemle kamu görevinden çıkarma cezası ile cezalandırıldığı anlaşılmaktadır. Aynı eylemlerden dolayı davacının Üniversite Son Soruşturma Kurulunun 1.5.2003 günlü kararı ile davacının yargılanması gerektiğine karar verildiği, bu karara yaptığı itirazın Danıştay İkinci Dairesinin 24.9.2003 gün ve E:2003/683, K:2003/1863 sayılı kararı ile davacının itirazı oyçokluğu ile reddedilerek TCK'nun 240. maddesi uyarınca yargılanmasına karar verildiği açıktır. Davacı ise, dosya içeriğinde bulunan dilekçe ve savunmalarında "miadi 1999 yılında dolmuş 6 numaralı probun üniversitede çalıştırılmadığını bu nedenle belki çalıştırılabilir ümidi ile … şirketine gönderildiğini amacının miadı dolmuş malzemeyi üniversiteye kazandırmak olduğunu, 1 ve 18 nolu probların bir bilimsel çalışmada kullanılmak üzere … firmasından bağış olarak alındığını, üniversitede çalıştırılamayınca tekrar bağış aldıkları firmaya iade edildiğini; herhangi bir kötü niyetinin veya menfaat temin etme kastının ve amacının olmadığını, davalı idarenin kendisine karşı subjektif ve kasıtlı davrandığını, eğer bir menfaat sağlama kastı ve amacı olsaydı daha fazla probun gönderilebileceğinin ancak tamamen iyiniyetle yapılmış iki tane olay davalı idarece gündeme getirilerek ve sadece iki tane olay bulunarak kendisine kasıtlı olarak bu cezanın verildiğini öne sürmektedir. Disiplin hukuku ile ceza hukukunun; soruşturma ve yargılama usulü, verilen cezanın niteliği ve bu cezanın doğurduğu sonuçlar ve etkiler ile ceza ve suçların tanımı ve konuluş amaçları yönlerinden birbirinden farklı özellikler taşıdığında kuşku yoktur. Ancak disiplin cezası ile yaptırıma bağlanan suç aynı zamanda ceza hukuku yönünden de yargılama konusu olmuşsa ceza mahkemelerinin verecekleri kesin kararların,disiplin hukukunda göz önünde bulundurulacak veri ve bilgiler arasında yer alacağı kuşkusuzdur. Bu durumda, kamu malını özel şirket ve labaratuvara yollamak suretiyle kişisel menfaat temin etmek suçu yüklenerek davacı hakkında açılan ceza davasının sonucu beklenilmeden, bu konudaki adli yargı kararı irdelenmeden verilen karar eksik inceleme ürünü olmaktadır. Açıklanan nedenlerle Eskişehir İdare Mahkemesinin kararının bozulmasına dosyanın yeniden bir karar verilmek üzere anılan Mahkemeye gönderilmesine 26.1.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.