Etiket arşivi: alması.

İŞVERENİN TAZMİNATLARIN DERHAL ÖDENECEĞİNİ BEYAN EDEREK İŞÇİDEN YAZILI İSTİFA ALMASI

“T.C
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2014/9925
KARAR NO. 2015/440
KARAR TARİHİ: 26.01.2015

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dosya incelendi, gereği görüşüldü:

1.Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine,

2.Davacı vekili, davacının 13.10.2009-18.07.2012 tarihleri arasında davalı işyerinde çalıştığını, müvekkilinin işyerinde hırsızlık yapan bir eleman ile ilgili işlem yapması üzerine bu elemanca kendisine iftira atıldığını, stok sayımları esnasında fiili ürün sayısı ve kayıtlarda görünen ürün sayısı örtüşmediğinden sorumlu tutulup hırsızlıkla suçlandığını, bu suçlama ve fazla mesai ücretlerinin de ödenmemesi
nedeniyle iş akdini haklı nedenle feshettiğini iddia ederek kıdem tazminatı ve fazla çalışma alacaklarının tahsilini talep etmiştir.

Davalı vekili, davacının yıllık iznini kullanırken 07.07.2012 tarihinde istifa dilekçesi verdiğini, izin bitimi mazeret bildirmeksizin devamsızlık yaptığını, davacının envanter sayımlarında ürünler fiili olarak bulunmadığı halde sanki stokta ürün varmış gibi sayım yapılması yönünde alt kadrosuna talimat verdiğini, her şeyi olağan düzende gösterip kayıtlarda usulsüzlük yaparak görevini kötüye
kullandığının tespit edildiğini, davacının hiçbir şekilde hırsızlıkla suçlanmadığını fakat müvekkili şirketi yanıltması, gerekli bilgi ve açıklamayı yapmaması, sadakat yükümlülüğüne aykırı hareket etmesi nedeniyle karşılıklı güven ilişkisinin sarsıldığını, bu nedenle 24.07.2012 tarihinde toplanan disiplin kurulunun kararıyla davacının iş akdinin İş K. 25/2-e maddesi uyarınca feshedildiğini savunarak
davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkemece davacının işçilik ücretlerinin ödenmemesi nedeniyle haklı sebeple iş akdini feshettiğinin kabulüyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Davacı 07/07/2012 tarihli dilekçesi ile “kişisel nedenlerle” istifa ettiğini bildirmiştir.

İşçinin istifa dilekçesindeki iradesinin fesada uğratılması sıkça karşılaşılan bir durumdur. İşverenin tazminatların derhal ödeneceği sözünü vermek ve benzeri baskılarla işçiden yazılı istifa dilekçesi vermesini talep etmesi ve işçinin buna uyması halinde gerçek bir istifa iradesinden bahsedilemez. Bu halde feshin işverence gerçekleştirildiği kabul edilmelidir.

İşverenin baskı uygulaması sonucu düzenlenen istifa dilekçesine değer verilemez. Bu gibi hallerde feshin işverence gerçekleştirildiği bununla birlikte işveren feshinin haklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.

Mahkemece yapılacak iş; 07/07/2012 tarihli istifa dilekçesi davacıya gösterilerek, imzanın kendisine ait olup olmadığı, istifa dilekçesini ne şekilde verdiği sorularak, davacı istifa dilekçesinde “kişisel nedenlerle” istifa ettiğini bildirmiş olduğundan, iradesinin sakatlanarak alındığının ve imzanın kendisine ait olmadığının tespiti durumu hariç bu dilekçenin muhataba ulaşması ile sonuç doğuracağı, feshe yönelik sonraki beyanların istifa nedenindeki gerçek iradesini ortadan kaldırmayacağı dikkate alınarak feshin değerlendirilmesi gerekirken eksik inceleme ile karar verilmesi hatalı olup bozma nedenidir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı nedenle BOZULMASINA,peşin alınan temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 26.01.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.”

(www.ictihatlar.net, çevrimiçi: 01.09.2016)

FacebookTwitterGoogle+LinkedInWhatsAppEmailBlogger PostPaylaş

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • İŞÇİNİN BULUŞ YAPARAK PATENT ALMASI, ÖDÜL BEDELİ ALACAĞI…

YARGITAY 7. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/12210
KARAR: 2014/2

Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, gereği görüşüldü:

Davacı, buluşlarının fikri haklar konusunda Türk Patent Enstitüsüne faydalı model/patent sahibi olarak kendisi adına tescil edildiğini, şirket ödül yönetmeliğinde öngörülen ödül miktarlarının ödenmediğini, bu sebeple bunları talep etme zorunluluğunun doğduğunu belirterek şirket ödül yönetmeliğinden kaynaklanan kendisi tarafından geliştirilen faydalı model ve patentlerden kaynaklanan alacağının tahsilini istemiştir.

Davalı, faydalı model/patent teşviki ödülü maddesinin uygulamasının bulunmadığını, kaldı ki ödül yönetmeliğinde uygulaması bulunmayan ilgili maddede belirtilen hiçbir şartı yerine getirmediğini, yönetmelikte patent bölümünün düzenlenmesini kasıtlı olarak davacının kendisinin yaptığını bildirerek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak, faydalı model sahibi olarak davalı şirket ile davacının buluşu yapan kişi olarak isimlerinin yer aldığı faydalı model belgelerinin dosyaya sunulduğu, taraflar arasındaki iş sözleşmesinde herhangi bir borç doğurucu hüküm bulunmadığı ve davacının müdahalesi ile düzenlenen patent teşviki maddesinin hiç uygulanmadığından işyeri uygulaması haline gelmediği ve sözleşmenin eki olarak değerlendirilmeyeceğinin anlaşıldığı, ödüle sahip olma koşulları arasında "rakiplerin davalı şirkete ait ürünlere gümrükten geçiş izni vermemesini önleyecek ve hatta şirketin bunu kullanarak rakiplerin ürünlerine geçiş izni vermeyecek " koşullarının henüz gerçekleşmediğinin tespit edildiği, bu nedenle uyuşmazlığın iş mahkemesinde değil TBK ve Pat KHK hükümlerine göre çözülmesi gerektiği, buluş yapan işçinin bedel hakkının, manevi olarak ödüllendirilmesinin PatKHK de " Çalışanların Buluşları " başlığı altında 16-41 maddeler arasında düzenlendiğini ve Kararnamenin 146. maddesinde görevli Mahkemenin İhtisas Mahkemeleri olduğunun belirtildiği, dosya kapsamı ve mevcut delillere göre davacının buluşunun niteliğinin belirlenmesi ve işçinin talep edebileceği bedel konusunda kanun hükmünde kararnamenin 146. maddesi gereğince Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesinin (Hukuk ) görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Dosyadaki yazılara, hükmün Dairemizce de benimsenmiş bulunan yasal ve hukuksal gerekçeleriyle dayandığı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının yerinde bulunmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 10.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 15 Şub 2015, 00:41