Etiket arşivi: işçisi

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • ALT İŞVEREN İŞÇİSİ, İŞE İADE KARARI, İŞE BAŞLATMAMA,TAZMİNAT

YARGITAY 22. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/2876
KARAR: 2014/4112

Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davacı ve davalı M… Mimarlık Müteahhitlik İnş. Akaryakıt Hay. Tic. Ltd. Şti. avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı vekili, davacının …Büyükşehir Belediyesi Raylı Sistem Daire Başkanlığı bünyesinde tramvay tamir bakım atölyesinde alt işveren işçisi olarak 2004 yılında çalışmaya başladığını, davacının iş sözleşmesinin yazılı fesih bildirimi yapılmadan sona erdirildiğini belirterek davacının işe iadesini talep etmiştir.

Davalı …Büyükşehir Belediyesi vekili davacının müteahhit firma elemanı olarak belirli süreli bir işte çalıştığını davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, bozma sonrası yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulü ile davalı …Büyükşehir Belediyesi aleyhine açılan davanın üst işveren olması sebebiyle reddine ve davacının diğer davalı M… hakkında açtığı davanın kabulü ile işe başlatmama halinde ödenecek tazminat miktarının davacının dört aylık brüt ücreti tutarında olmasına karar verilmiştir.

Karar, davacı ve davalı M… Mimarlık Ltd. Şti. tarafından temyiz edilmiştir.

Dosya içeriğine göre somut uyuşmazlıkta mahkemece, davalılardan alt işveren şirketi tarafından haklı fesih yapıldığının ispatlanamadığına ve yazılı fesih bildirimi bulunmadığından feshin geçersizliğine ve davacının M… Mimarlık Ltd. Şti’ne iadesine karar verilmesi isabetlidir. Ancak, feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt işveren ve asıl işveren ilişkisi bulunduğu takdirde her iki işverene birlikte açılmalı ve işverenler arasındaki ilişkide muvazaa bulunmaması halinde ise davacı işçinin alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğünün alt işverenin olması gerekir. Asıl işveren iş ilişkisinde iş sözleşmesinin tarafı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır. Ayrıca 4857 sayılı İş Kanunu’nun 21. maddesinin birinci fıkrasında işe başlatmama tazminatının alt ve üst sınırları gösterilmiş olup; söz konusu tazminatın belirtilen sınırlar arasında işçinin kıdemi, fesih sebebi gibi olgular dikkate alınarak belirlenmesi gerekir. Üst sınırın aşılmasının tek istisnası 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu’nun 25. maddesindeki sendikal sebeple yapılan fesihlerdir. Anılan maddeye göre feshin sendikal sebebe dayanması halinde işe başlatmama tazminatının işçinin en az bir yıllık ücreti tutarında belirlenmesi gerekir.

Somut uyuşmazlıkta, davalılar arasında asıl işveren-alt işveren ilişkisi kurulduğu sabittir. Ancak mahkemece kurulan hükümde davacının işe iadesine ve işe başlatmama tazminatı ile boşta geçen süre ücretinden davalı M… Ltd. Şti.’ nin sorumlu tutulmasına karar verilmiştir. Yapılan açıklamalar ışığında davalı …Büyükşehir Belediyesinin işe iade davasında işe iadenin mali sonuçlarından (işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinden) diğer davalı ile müteselsilen sorumluluğuna karar verilmesi ve fesih sebebine, davacının davalı işyerindeki çalışma süresine göre davacının işe başlatmama tazminatının beş aylık ücreti tutarı olarak belirlenmesi gerekirken yazılı biçimde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı İş Kanunun 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarda açıklanan gerekçe ile;

1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-Davanın KABULÜ ile davalı altişveren tarafından gerçekleştirilen feshin GEÇERSİZLİĞİNE ve davacının alt işveren M… Mimarlık Ltd. Şti. işyerine İŞE İADESİNE,

3-Davacının kanuni sürede başvurusuna rağmen davalı altişverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının her iki davalının müştereken ve müteselsilen sorumlu olmak kaydı ile miktarının davacının kıdemi, fesih sebebi dikkate alınarak takdiren davacının beş aylık brüt ücreti tutarında belirlenmesine,

4-Davacı işçinin işe iadesi için davalı alt işverene süresi içinde müracaatı halinde hak kazanılacak olan ve kararın kesinleşmesine kadar en çok dört aya kadar ücret ve diğer haklarının davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacının işe başlatılması halinde varsa ödenen ihbar ve kıdem tazminatının bu alacaktan mahsubuna,

5-Karar tarihi itibariyle alınması gerekli olan 25,20 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 24,30 TL harcın mahsubu ile bakiye 0,90 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,

6-Davacı tarafından yapılan 194,70 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,

7-Davacı vekille temsil edildiğinden, karar tarihinde yürürlükte olan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,

8-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 27.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 30 Ara 2014, 00:49


taşeron işçi belediye işçisi sayılmalı, sendikal nedenle fesih hükmü uygulanmalı

Emsal niteliğindeki Yargıtay kararında, belediye tarafından, belediyeye işçi bulması için kurulan şirketin taşeron sayılamayacağına, burada çalışanların sendikaya üye olma ve asıl belediye işçisi kadar maaş alma haklarının olduğuna işaret edildi. Kararda, alt işveren tarafından sigortası ve maaşı yatırılan taşeron işçinin, aynı işi yapan ve kendisinden 3 kat fazla maaş alan sendikalı işçilerle aynı statüde olduğu, sendikaya üye olmak istemesi nedeniyle iş akdinin feshedilmesinin kanunlara aykırı olduğu vurgulandı.

AYNI İŞ AMA 3 KATI FAZLA MAAŞ
İstanbul’da bir belediyede taşeron işçi olarak çalışan davacı, işveren şirket tarafından işten çıkartıldıktan sonra avukatları Zeycan Balcı ve Bülent Şimşek aracılığıyla mahkemeye başvurdu. Taşeron işçi, dilekçesinde, işe başladığı günden iş akdinin feshedildiği Aralık 2011′e kadar aralıksız çalıştığını, sigortasının taşeron şirket tarafından yatırıldığını, kadrolu ve sendikalı işçilerle aynı işi yaptığını, buna rağmen bu işçilerin kendisinin 3 katı para kazandığını, kendilerine mesai ödenmediğini ve yıllık izinlerinin verilmediğini belirtti. Davalı işçi, bu nedenle belediyede örgütlü olan sendikaya üye olmak istediğini, bunun üzerine taşeron firmanın iş akdini feshettiğini kaydetti. Taşeron firmanın aslında belediyenin firması olduğunu kaydeden işçi, bu nedenle belediye işçisi sayılması gerektiğini, sözleşmesinin de sendikal nedenlerle feshedildiğini savundu. Taşeron firma ise işçinin işten çıkartılmadığını, sözleşmesinin bittiğini ve uzatılmasını talep etmediğini öne sürdü.

DAVA BELEDİYEYE KARŞI AÇILMALI
Yerel mahkeme, söz konusu firmanın taşeron firma olarak geçmesine rağmen belediyenin kurduğu, belediyeye işçi temin eden bir firma olduğu, bu nedenle davanın belediyeye karşı açılması gerektiğine karar verdi. Mahkeme, yasalarda işçi teminine olanak sağlayan bir taşeronlaşmaya izin verilmediğine hükmetti. Davalı şirket aleyhine yapılan başvuru bu nedenle reddedilirken, bu başvurudan kaynaklı avukatlık masraflarının işçi tarafından ödenmesi kararlaştırıldı. Dosya Yargıtay’a taşındı.

EMSAL NİTELİĞİNDE KARAR
Yargıtay 9. Hukuk Dairesi ise binlerce taşeron işçiyi, Türkiye genelindeki kamu kurumları ve belediyeleri ilgilendiren bir emsal karara imza attı. Kararda, davacı işçinin başından bu yana belediye işçisi sayılması gerektiği, feshin de sendikal nedene dayandığı vurgulandı. Yerel mahkemenin taşeron şirket aleyhine yapılan başvuruyu bu gerekçeyle geri çevirmesi de yerinde bulundu. Ancak işçinin bu konuda yanılsamaya düşerek hem belediye hem şirkete dava açabileceği, bu nedenle vekalet ücretinin işçiye yüklenmesinin yerinde olmadığı kararlaştırıldı.