Etiket arşivi: Tahliye davaları

İhtiyaç Sebebiyle Tahliye

Hukuk Genel Kurulu 2007/6-53 E., 2007/44 K.

•İHTİYAÇ NEDENİYLE TAHLİYE
•YARGITAY KARARLARININ TEBLİĞİ
 

•1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [ Madde 429 ]
•1086 S. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [ Madde 438 ]
•6570 S. GAYRİMENKUL KİRALARI HAKKINDA KANUN [ Madde 7 ] “İçtihat Metni”

Taraflar arasındaki “Tahliye” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Denizli 1. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın kabulüne dair verilen 29/11/2005 gün ve 196-1608 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 6. Hukuk Dairesi’nin 07/03/2006 gün ve 2006/529-2006/2251 sayılı ilamıyla;

(…Uyuşmazlık yeniden inşaat nedenine dayalı tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece istemin kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, dava konusu taşınmazı satın almak suretiyle iktisap ettiğini, önceki malikle davalı arasında yapılan sözleşmenin 1.1.2005 tarihinde sona erdiğini, davalıya 18.8.2004 keşide 21.8.2004 tebliğ tarihli ihtarla kiralananın yıkılarak yeniden inşaat yapılacağını bildirdiğini ileri sürerek yeniden inşaat nedeniyle davalının tahliyesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının bildirdiği tarihe karşı çıkarak önceki malikle yaptıkları 9.7.1981 tarihli sözlü sözleşmeye dayanarak kiracı olarak oturduğunu ve buna göre davanın süresinde açılmamış bulunduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.

6570 Sayılı Yasanın 7/c maddesine dayalı davaların sözleşmenin bitiminden itibaren bir ay içinde açılması gerekir. Ancak kiralayan tarafından daha önce ihtar çekilmişse dönem sonuna kadar dava açılabilir.

Taraflar arasında yazılı sözleşme bulunmaması halinde davacının kira sözleşmesinin başlangıç ve süresine ilişkin beyanlarına davalının karşı çıkması durumunda sözleşmenin başlangıç tarihi ile süresinin davacı tarafından kanıtlaması gerekir.

Davacı bu amaçla tanık dinletmiş ve keşide ettiği ihtarnameye dayanmıştır. Davacının tek yanlı olarak keşide ettiği ihtarname tek başına delil olarak kabul edilemez. Davacının dinlettiği tanık da davacının iddiasını doğrular şekilde beyanda bulunmamıştır. Davalı karşı delil olarak işyeri ruhsatına dayanmış ve ibraz ettiği belgeye göre işyeri ruhsatının 9.7.1981 tarihinde alındığı belirlenmiştir.

Davacı dava dilekçesindeki delilleri arasında ve sair demekle yemin deliline de dayandığının kabulü gerekir. Davacı mevcut delil durumu itibariyle kira başlangıcı ve sonunu kanıtlayamadığına göre kira başlangıç ve süresi bakımından davacının davalıya yemin teklif etme hakkı bulunduğu hatırlatılmalı bu hakkını kullanmak istemesi halinde varılacak sonuca göre hüküm kurmak gerekirken, davanın süresinde açıldığından bahisle hüküm kurulması doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir…) Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

TEMYİZ EDEN : Davalı vekili
HUKUK GENEL KURULU KARARI

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve direnme kararının verildiği tarih itibariyle H.U.M.K.2494 sayılı Yasa ile değişik 438/II.fıkrası hükmü gereğince duruşma isteğinin reddine karar verilip dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
Dava, yeniden inşaat nedenine dayalı tahliye istemine ilişkindir.

Yerel Mahkemenin “davanın kabulüne” dair verdiği karar, Özel Daire’ce yukarıda yazılı gerekçeyle bozulmuş; Mahkemece, “görülmekte olan davayla aynı mahiyetteki dosyalara ilişkin kararların onanarak kesinleştiğinin anlaşıldığı” gerekçesiyle direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’ndaki görüşmeler sırasında; Mahkemece direnme kararı verilmeden evvel, emsal nitelikte olduğu belirtilen dava dosyalarının getirtilmesi ve direnme kararında gerekçe olarak dayanılmasının yeni bir hükmün varlığını ortaya koyup koymadığı hususu öncelikle incelenmiş; emsal dosyanın getirtilmiş olması yeni delil toplama olarak kabul edilmemiş; bu itibarla yeni bir hükmün varlığı değil, HUMK nun 429/3 maddesi anlamında gerekçenin genişletilmesi mahiyetinde nitelendirilerek kararın, direnme kararı niteliğinde olduğuna oybirliği ile karar verilerek ön sorun reddedilmiştir.

İşin esasına gelince;

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

S O N U Ç : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 31.01.2007 gününde oybirliği ile karar verildi.