Yargıtay Ceza Daireleri Kararları • HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ,TAŞINMAZ AİDİYETİNİN TESPİTİ….

T.C.K– MADDE 154
Hakkı olmayan yere tecavüz

(1) (Değişik: 25/2/2009-5841/1 md.) Bir hakka dayanmaksızın başkasına ait taşınmaz mal veya eklentilerini malikmiş gibi tamamen veya kısmen işgal eden veya sınırlarını değiştiren veya bozan veya hak sahibinin bunlardan kısmen de olsa yararlanmasına engel olan kimseye, suçtan zarar görenin şikâyeti üzerine altı aydan üç yıla kadar hapis ve bin güne kadar adlî para cezası verilir.

(2) Köy tüzel kişiliğine ait olduğunu veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilmiş bulunduğunu bilerek mera, harman yeri, yol ve sulak gibi taşınmaz malları kısmen veya tamamen zapt eden, bunlar üzerinde tasarrufta bulunan veya sürüp eken kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

(3) Kamuya veya özel kişilere ait suların mecrasını değiştiren kimse hakkında birinci fıkrada yazılı cezalar uygulanır.

T.C.K– MADDE 64
Sanığın veya hükümlünün ölümü

(1) Sanığın ölümü halinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tabi eşya ve maddi menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir.

(2) Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.

T.C.
YARGITAY
8. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2014/3064
KARAR NO. 2014/16510
KARAR TARİHİ. 26.6.2014

> HAKKI OLMAYAN YERE TECAVÜZ SUÇU
> TAŞINMAZIN AİDİYETİNİN TESPİTİ GEREĞİ
> SUÇ TARİHİNİN TESPİTİ

5237/m. 154/1-2
5271/m. 64,223/9

ÖZET : Sanıkların, öteden beri şikayetçinin kullandığı ve mahkeme kararı ile tesciline karar verilen araziye demir kapı ve traktör ekipmanları ile müdahalede bulunup hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işledikleri iddia edilmiştir.Taşınmazın köy tüzel kişiliği veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlerden olmadığı gözetilerek tecavüz edildiği iddia olunan taşınmazın aidiyeti tespit olunarak sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken, yazılı şekilde "suç tarihinin 09.08.2010 olarak gösterilerek dava açıldığı ve bu tarihte katılanın hak sahibi olmadığı, ayrıca yerin köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlerden olmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verilmesi hatalıdır.Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan sanık E. hakkında, özel düzenleme içeren ölüm sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan vefat etmiş sanık hakkında yargılama yapılarak beraat kararı verilmesi de bozma nedenidir.

DAVA : Gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR :

1- ) Hakkı olmayan yere tecavüz suçu, devamlılığı gerektiren suçlardan olup, hukuki veya fiili kesintiye kadar devam etmektedir. TCK.nın 154. maddenin 1. fıkrasında gerçek veya tüzel kişilerin taşınmazlarına, 2. fıkrasında köy tüzel kişiliği veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlere vaki müdahale cezalandırılmıştır.
Sanıklar hakkında 13.11.2012 tarihli iddianame ile "şüphelilerin, öteden beri şikayetçinin kullandığı ve mahkeme kararı ile tesciline karar verilen araziye demir kapı ve traktör ekipmanları ile müdahalede bulunup hakkı olmayan yere tecavüz suçunu işledikleri" iddiasıyla TCK.nın 154/1. maddesi uyarınca cezalandırılmaları için kamu davası açılmıştır.

Müdahaleye devam edilmesi halinde suç tarihi hukuki kesintinin oluştuğu iddianame tarihi olan 13.11.2012 günü olup, bu tarih itibariyle tapuda kayıtlı bulunan ve tecavüz edildiği iddia olunan taşınmazın mülkiyeti konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kararın gerekçe bölümünde kesin bir belirleme yapılamamış olmakla birlikte, sanıkların tecavüz teşkil eden eylemleri gerçekleştirdikleri kabul edilse dahi, İpsala Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/149 – 2009/410 sayılı kararı ile "20 yıldan fazla bir süredir avlu ve bahçe olarak tasarruf edildiği kabul olunarak Muris Zinel adına tapuda tescile karar verilip hükmün Yargıtay 8. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği, bu nedenle yerin köy tüzel kişiliğine ait veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlerden olmadığı" belirtilmiştir.

Hukuk Mahkemesince, taşınmazın nizasız ve fasılasız olarak kullanıldığının kabul edilerek tapuda tesciline karar verilip, bu kararın kesinleşmiş bulunması, temadi eden suçlarda suç tarihinin hukuki veya fiili kesinti tarihi olduğu, taşınmazın köy tüzel kişiliği veya öteden beri köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlerden olmadığı gözetilerek tecavüz edildiği iddia olunan taşınmazın aidiyeti tespit olunarak sonucuna göre hukuki durumun tayini gerekirken, yazılı şekilde "suç tarihinin 09.08.2010 olarak gösterilerek dava açıldığı ve bu tarihte katılanın hak sahibi olmadığı, ayrıca yerin köylünün ortak yararlanmasına terk edilen yerlerden olmadığı" gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,

2- ) Yargılama sırasında vefat ettiği anlaşılan sanık Ersin hakkında, özel düzenleme içeren 5237 sayılı TCK.nın 64. maddesi uyarınca ölüm sebebiyle düşme kararı verilmesi gerekirken, uygulama yeri bulunmayan CMK.nın 223/9. madde ve fıkrasına dayanılarak vefat etmiş sanık hakkında yargılama yapılarak beraat kararı verilmesi,

SONUÇ : Yasaya aykırı, katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK.nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 26.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 26 Oca 2015, 22:44


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir