Yargıtay Ceza Daireleri Kararları • KARŞILIKSIZ YARARLANMA,ELEKTRİK,GIYAPTA BERAAT KARARI

C.M.K– MADDE 193
SANIĞIN DURUŞMADA HAZIR BULUNMAMASI
(1) Kanunun ayrık tuttuğu hâller saklı kalmak üzere, hazır bulunmayan sanık hakkında duruşma yapılmaz. Gelmemesinin geçerli nedeni olmayan sanığın zorla getirilmesine karar verilir.

(2) (Ek fıkra: 25/05/2005-5353 S.K./28.mad) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.

T.CK– MADDE 163
Karşılıksız yararlanma
(1) Otomatlar aracılığı ile sunulan ve bedeli ödendiği takdirde yararlanılabilen bir hizmetten ödeme yapmadan yararlanan kişi, iki aydan altı aya kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(2) Telefon hatları ile frekanslarından veya elektromanyetik dalgalarla yapılan şifreli veya şifresiz yayınlardan sahibinin veya zilyedinin rızası olmadan yararlanan kişi, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır.
(3) (Ek: 2/7/2012-6352/83 md.) Abonelik esasına göre yararlanılabilen elektrik enerjisinin, suyun veya doğal gazın sahibinin rızası olmaksızın ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi halinde kişi hakkında bir yıldan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

T.C.
YARGITAY
13.CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2014/1863
KARAR NO:2014/20539
KARAR T: 09.06.2014

>KARŞILIKSIZ YARARLANMA–SANIĞIN BORCUNDAN DOLAYI ELEKTRİĞİNİN KESİLMESİ–SANIĞIN YENİ BİR ELEKTRİK SAYACI TAKARAK ELEKTRİĞİ BAĞLAMAK SURETİ İLE KULLANDIĞI–KARŞILIKSIZ YARARLANMA SUÇUNUN OLUŞMADIĞI–SANIĞIN SORGUSU YAPILDIĞI, DURUŞMAYA GELMEDEN GIYABINDA BERAAT KARARI VERİLE BİLECEĞİ.

ÖZET :CMK ’nın 193. Maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; toplanan deliller beraat kararı verilmesi kanaatine vardırdığında sanığın sorgusunun yapılmasına gerek bulunmadığı gözetilmelidir.

(5271 s. CMK m. 174, 193/2)

(5237 s. TCK m. 163)

Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü:

Suç Tespit Tutanağı’nda "Abone borcundan dolayı kesik olan elektriği açmış kullanıyor, enerji sayaçtan geçiyor." Kaydı mevcut olup, söz konusu sayacın değiştirilerek kullanıldığına veya tüketim kaydına engel olunduğuna dair hiçbir tespit mevcut değildir. Tam tersine kullanılan elektriğin sayaçtan geçtiği anla-şılmaktadır.

Suç tespit etmeyen bu tutanak temel alınarak ve başkaca bir soruşturma yapılmadan "borcundan dolayı kesilen elektriği açarak kaçak elektrik kullandığı" iddiasıyla düzenlenen iddianamenin CMK’nın 174. maddesine dayanılarak iadesi yoluna gidilmesi mümkünken bu yapılmamıştır.

:arrow: Katılanın duruşmaya katılmış, soruşturma evresinde suçlamayı kabul etmeyen sanık ise kovuşturma evresinde dinlenememiş olup; duruşma sonucunda "sanığın borcundan dolayı kesilen elektriği açtığı bahsiyle tutanak tutulup tutanakta elektriğin sayaçtan geçtiğinin belirtildiği, ayar şefliğinin raporuna göre sayacın normal olduğu, sayaca herhangi bir müdahalenin tespit edilemediği, bu haliyle sanığın karşılıksız yararlanma kastıyla sayaca herhangi bir müdahalede bulunmadığı, kesilen enerjiyi açıp kullanmanın karşılıksız yararlanma suçunu oluşturmadığı ve sanığın yüklenen suçu işlemediği" gerekçesiyle CMK’nın 223/2- b maddesi gereğince beraat hükmü kurulmuştur.

Açıkça görülüyor ki ne soruşturma evresinde ne de kovuşturma evresinde sayaçtan geçirilmeksizin elektrik kullanıldığına dair bulgu bulunmadığı, dolayısıyla TCK’nın 163. maddesinin 3. fıkrasındaki "ve tüketim miktarının belirlenmesini engelleyecek şekilde tüketilmesi hâlinin mevcut olmadığı açıktır.

CMK’nın 193. maddesine 5353 sayılı Yasa’un 28. maddesiyle eklenen ikinci fıkrada aynen şu hüküm mevcuttur: "Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir."

Anılan hükmün değişiklik gerekçesi de şu şekildedir. "5271 sayılı Yasaun 193. maddesine bir fıkra eklenmiştir. Buna göre, sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa dahi dava gıyabında bitirilebilir. Böylece sanığın lehine bir düzenleme getirilmiş ve gereksiz yere davanın uzaması önlenmek istenmiştir."

Görülüyor ki "ilk bakışta eylemin suç oluşturmayacağı ve derhal beraat kararı verilebilecek hallerle sınırlı olarak uygulanabileceği, delil takdiri yapılamayacağı" şeklindeki sınırlamalara hem madde metninde hem de değişiklik gerekçesinde de yer verilmemiştir.

Açıklanan sebepler ve CMK’nın 193. maddesinin ikinci fıkrasının açık hükmü karşısında; toplanan deliller beraat kararı verilmesi kanaatine vardırdığında sanığın sorgusunun yapılmasına gerek bulunmadığı, kaynakların vaktinde ve doğru sonuç almak yolunda özenli kullanılması gerektiği, eksik soruşturmayla açılan davada sanığın mutlaka sorgusunun yapılmasını şart koşmanın sanığın mağduriyetine yol açacak dayanaksız bir uygulama olacağı, usul ekonomisi ile adalet duygusunun da böyle gerektirdiği sonucuna varılmakla bozma düşüncesine iştirak edilmemiştir.

Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, gerekçeye ve hakimin takdirine göre katılan vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve Yasaa uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak (ONANMASINA),09.06.2014tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 01 Şub 2015, 08:49


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir