BONODA İSPAT YÜKÜ / KUMAR BORCU

T.C

YARGITAY

Ondokuzuncu Hukuk Dairesi

E: 2006/2181

K:2006/5137

T: 09.05.2006

BONODA İSPAT YÜKÜ
KUMAR BORCU
ÖZET: Bono, mücerret borç ikrarıdır. Bono borçlusu bo­nodaki borç ikrarının kumar veya bahis olduğunu ispatla yükümlü olup, bu husus tanık ile ispat edilemez, ancak se­net (kesin delil) ile ispat edilebilir.

1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 290]

Taraflar arasındaki takibin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, icra takibinin dayanağı malen veya nakden kaydı olmayan bononun kahvehane sahibi davalıya kumar borcu nedeniyle verildiğini, taraf­lar arasında başka bir ticari ilişki bulunmadığını ileri sürmüş ve söz konuşu bonoya dayalı takibin iptali ile %40 tazminatın davalıdan tahsiline karar ve­rilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, iddianın yerinde olmadığını davanın reddi gerektiğini savun­muştur.

Mahkemece, bononun kumar borcuna dayalı olduğu iddiasının tanıkla is­patlanabileceği kanaati ile taraf tanıkları dinlenmiş ve bononun kumar borcu nedeniyle verildiği, davalı tarafın başka herhangi bir hukuki ilişkiyi kanıtlaya­madığı, icra dosyası kapsamında ödenen miktarın iadesi gerektiği gerekçe­leri ile davanın kabulüne, 25.01.2000 vadeli 2400 DM bedelli bononun ku­mar borcundan doğduğunun tesbitine, icra takibinin iptaline, icra dosyasına ödenen 2.000.000.000.-TL’nin 25.03.2004 ödeme tarihinden itibaren işleye­cek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kötü niyet tazminatı talebinin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Bono, mücerret bir borç ikrarıdır. O halde, bono borçlusunun ilk önce bo­nodaki borç ikrarının sebebinin kumar veya bahis olduğunu ispat etmesi ge­rekir; bu ise, tanıkla ispat edilemez (HUMK.nun md. 290). Ancak, senet (ke­sin delil) ile ispat edilebilir. Aksi halde, yani bononun kumar veya bahis bor­cu için düzenlendiği iddiasının tanıkla ispat edilebileceğinin kabulü duru­munda bono emniyeti kalmaz; her bononun, kumar veya bahis borcu için verildiği yalancı tanıklarla ispat edilerek iptali sağlanabilir. Bu ise, hem HUMK.nun 290. maddesi hükmüne hem de bono emniyetine aykırı düşer (Prof. Dr. Baki Kuru, Hukuk Muhakemeleri Usulü 6. Baskı C.2 Sh.2422-2423).

Somut olayda davacı dava konusu senedin düzenlenme nedeninin ku­mar borcu olduğunu iddia ettiğine göre bu iddiasını belirtilen ilkeler çerçe­vesinde yazılı delille kanıtlaması gerektiği gözetilmeden davanın kabulüne karar verilmesinde isabet görülmemiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına (BO­ZULMASINA) peşin harcın istek halinde iadesine 09.05.2006 günü oybirli­ğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir