sağlıklı, işsiz koca çalışmasına engel durum olmadığından nafaka öder

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, kocanın, işten ayrılmasına rağmen boşandığı karısına 500 lira nafaka ödemesine hükmeden yerel mahkeme kararını onadı. Onanan kararda, kocanın herhangi bir sağlık problemi olmadığı ve çalışmasına engel bir durumunun bulunmadığı belirtilerek, piyasada şoförlük yapabileceği pek çok araç ve iş olduğu kaydedildi.

İzmir’de bir kişi, 2 çocuğunun annesi ve 30 yıllık eşinden boşanmak için dava açtı.

Davacı koca F.K, görücü usulüyle evlendiği eşi G.K. ile aralarında, başından bu yana uyumsuzluk bulunduğunu, eşinin kendisini arkadaşlarının yanında küçük düşürdüğünü, ailesinin evlerine gelmesini istemediğini, kendisine ilgisiz olduğunu, en ufak tartışmada aylarca küstüğünü öne sürerek, boşanmak istediğini belirtti.

Kadın ise iddiaların gerçek dışı olduğunu, kayınvalidesine ölünceye kadar baktığını, kayınpederine bakmayı sürdürdüğünü, kocasının başka kadınlarla uygunsuz ilişkiler içerisine girdiğini, kendisi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kocasının asıl kusurlu olduğunu ileri sürerek, karşı dava açtı. G.K, 500 lira tedbir nafakası, 20 bin lira maddi, 20 bin lira manevi tazminat istedi.

Çiftin çocukları ise mahkemede babalarının iddialarının gerçek dışı olduğunu söyledi. Çocuklar, ayrıca, babalarının başka bir kadınla görüştüğünü, telefonla konuşurken “Aşkım merak etme boşanma davasını açtım, boşanacağım” dediğini duyduklarını anlattı.

Davayı görüşen İzmir 10. Aile Mahkemesi, çifti boşarken evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında kocanın daha kusurlu olduğuna karar verdi. Mahkeme, F.K’nın, boşandığı eşi G.K’ya ayda 500 lira nafaka, 10 bin lira maddi, 10 bin lira manevi tazminat ödemesine hükmetti.

Bu kararın ardından F.K, dava dosyasına işten ayrıldığına dair belge ibraz etti.

Kararın temyiz edilmesi üzerine dosyayı görüşen Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozdu. Daire kararında, kocanın işten ayrılması da dikkate alındığında hükmedilen nafaka miktarının fazla olduğu belirtildi.

Yerel mahkeme direndi

Dosyayı yeniden görüşen İzmir 10. Aile Mahkemesi ise ilk kararında direndi.

Yerel mahkemenin direnme kararında, her davanın açıldığı tarihteki şartlara tabi olduğuna işaret edilerek, mahkemenin, davayı karara bağlarken dosyada bulunmayan ve temyiz aşamasında ibraz edilen bir belgeyi bilmesi ve buna göre karar vermesinin mümkün olmadığı anlatıldı.

Yargıtayın temyiz aşamasında delil toplama, bu aşamada ibraz edilen delillere göre karar verme görevi ve yetkisinin bulunmadığı ifade edilen kararda, bozmaya esas belgenin, kocanın minibüs şoförü olarak çalıştığını doğruladığı vurgulandı.

Kararda, “İbranameye göre, koca, çalıştığı aracın satılması nedeniyle işten çıkarılmıştır. Kocanın şoförlük yapabileceği tek araç satılan araç değildir. Piyasada kocanın şoförlük yapabileceği birçok araç ve iş vardır. Kocanın, ekonomik ve sosyal durumunun tespiti için yazılan müzekkere cevabında da kocanın, herhangi bir sağlık probleminin olmadığı, çalışmasına engel bir halinin bulunmadığı belirtilmiştir” denildi.

Direnme kararı, kocanın yeniden iş bulmasının kolay olmadığı, toplam 20 bin lira tazminatı ödemek için çektiği kredinin 350 lira geri ödemesinin bulunduğu gerekçeleriyle bozulması istenerek temyiz edildi.

Temyiz üzerine dosyayı görüşen Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ise yerel mahkemenin direnme kararını onadı.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir