T.C.
YARGITAY
Dördöncü Ceza Dairesi
E: 2006/1580
K: 2006/13013
T: 26.06.2006
SANIĞIN SAVUNMASININ ALINMAMASI
ÖZET: CMUK 223/son maddesi, sanığa yüklenen suçun dosya içeriğinden ilk bakışta suç oluşturmadığının anlaşılması halinde uygulanır.
1412 s. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (1) [Madde 223]
5271 s. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [Madde 193]
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.10.2001 gün ve 212-197 sayılı kararı ile benzer pek çok kararlarında sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılmış olması gerekliliği “yargılamanın yüze karşı olması, savunma hakkının kısıtlanamaması ve cezanın bireyselleştirilmesi” ilkelerinin doğal bir sonucu olduğu açıkça vurgulanmaktadır.
1412 sayılı CMK.nun 223/son ve 225/son maddelerinde belirtilen ayrık hükümler dışında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması olanaklı değildir. Ayrık tutulan 223/son maddesi hükmüne göre de ancak dosya içeriğinden sanığa yüklenen eylemin ilk bakışta suç oluşturmadığının anlaşılması halinde sanığın sorgusu yapılmadan beraat kararı verilebilecektir. Bu nedenle sanığın sorgusu yapılmadan kanıt takdiri suretiyle beraat kararı verilmesi olanaklı değildir.
. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK.-193/2 ve 195 maddelerinde de 1412 sayılı yasanın sözü edilen hükümlerine paralel bir düzenlemeye yer verilmiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen içtihatların bu tarihten sonra da geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmelidir.
Belirtilen açıklamalara karşın, mahkemece, yukarıda değinilen içtihatlardaki yargısal görüşler irdelenmeden ve somut olayda uygulama koşulları bulunmadığı gözetilmeden, 1412 sayılı CMK.nun 223/son (5271 sayılı CMK.nun 193/2) maddesi yanlış anlam verilip, savunması yöntemince saptanmayan sanığın beraatine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
YARGITAY
Dördöncü Ceza Dairesi
E: 2006/1580
K: 2006/13013
T: 26.06.2006
SANIĞIN SAVUNMASININ ALINMAMASI
ÖZET: CMUK 223/son maddesi, sanığa yüklenen suçun dosya içeriğinden ilk bakışta suç oluşturmadığının anlaşılması halinde uygulanır.
1412 s. CEZA MUHAKEMELERİ USULÜ KANUNU (1) [Madde 223]
5271 s. CEZA MUHAKEMESİ KANUNU [Madde 193]
Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 02.10.2001 gün ve 212-197 sayılı kararı ile benzer pek çok kararlarında sanığın duruşmada hazır bulunması ve sorgusunun yapılmış olması gerekliliği “yargılamanın yüze karşı olması, savunma hakkının kısıtlanamaması ve cezanın bireyselleştirilmesi” ilkelerinin doğal bir sonucu olduğu açıkça vurgulanmaktadır.
1412 sayılı CMK.nun 223/son ve 225/son maddelerinde belirtilen ayrık hükümler dışında sanığın sorgusu yapılmadan hüküm kurulması olanaklı değildir. Ayrık tutulan 223/son maddesi hükmüne göre de ancak dosya içeriğinden sanığa yüklenen eylemin ilk bakışta suç oluşturmadığının anlaşılması halinde sanığın sorgusu yapılmadan beraat kararı verilebilecektir. Bu nedenle sanığın sorgusu yapılmadan kanıt takdiri suretiyle beraat kararı verilmesi olanaklı değildir.
. 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı CMK.-193/2 ve 195 maddelerinde de 1412 sayılı yasanın sözü edilen hükümlerine paralel bir düzenlemeye yer verilmiş olması nedeniyle yukarıda belirtilen içtihatların bu tarihten sonra da geçerliliğini sürdürdüğü kabul edilmelidir.
Belirtilen açıklamalara karşın, mahkemece, yukarıda değinilen içtihatlardaki yargısal görüşler irdelenmeden ve somut olayda uygulama koşulları bulunmadığı gözetilmeden, 1412 sayılı CMK.nun 223/son (5271 sayılı CMK.nun 193/2) maddesi yanlış anlam verilip, savunması yöntemince saptanmayan sanığın beraatine hükmolunması,
Bozmayı gerektirmiş ve O yer Cumhuriyet Savcısının temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden (HÜKMÜN BOZULMASINA), yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 26.06.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.