Etiket arşivi: 17.11.2009

Y6HD 17.11.2009 E.2009/10371 – K.2009/9996

– Önalım Hakkı (Trampa – Önceki İntikallerde Muvazaa İddiası)
– Trampa (Bedel Farkı – Önalım Hakkı)
– Muvazaa (Satış / Trampa)

TMK.734

Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir.

Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye
yeterli değildir.

Davanın konusunu İ. G.`ün pay edinimi oluşturmaktadır. Daha önce payların ne şekilde el değiştirdiği ve muvazaa olup olmadığı bu
davanın konusu değildir.

Bu itibarla ara kararı gereğince davacı tarafından H. Ş. ile paydaş M.K. arasında yapılan trampanın muvazaalı olduğundan bahisle
açılıp işbu dava ile birleştirilen davanın sonuca etkisi yoktur.

DAVA ve KARAR:

Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı önalım davasına dair kararın temyiz incelemesi davalı İ. G.
Tarafından süresi içinde istenilmekle dosyadaki bütün kağıtlar okunup, gereği görüşülüp düşünüldü:

YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Uyuşmazlık, önalım hakkına konu edilen payların iptali ile davacı adına tesciline ilişkindir.

Mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı İ. G. vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosya kapsamına, toplanan delillere, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verilmiş olmasına, takdirde de bir
isabetsizlik bulunmamasına göre temyiz eden davalı İ. G. vekilinin 7 no`lu parseldeki paylara ilişkin önalım hakkının tanınmasına
ilişkin temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı İ. G. vekilinin 8 no`lu parseldeki paylara ve birleştirilen 2005/88-99 sayılı dosyaya ilişkin temyiz itirazlarına gelince;

Davacı vekili, asıl ve birleşen davalardaki dava dilekçelerinde, müvekkilinin dava konusu edilen payın ilişkin bulunduğu 7 ve 8 no`lu
parselin paydaşlarından olduğunu, davalı İ. G.`ün 8 no`lu parseldeki payını ilk önce H. Ş. ile yaptığı trampa sonucu edindiğini, H.
Ş.`in müteahhitlik yapan İ. G.`ün emlak işlerini yürüten kişi olup önalım hakkının kullanılmasını engellemek için tapuda yapılan
temlikin trampa olarak gösterildiğini, davacının önalım hakkını kullanmak istediğini belirterek, davalı adına kayıtlı payların iptali
ile müvekkili adına tescilini talep etmiştir.

Davalı İ. G. vekili, müvekkilinin 8 no`lu parseldeki ilk payını 10.2.2004 tarihinde H. Ş.`den trampa yolu ile edindiğini, daha sonra
diğer paydaşlarla da irtibata geçerek başka paylar satın aldığını, davacının bu iktisapları trampa tarihi itibariyle öğrendiğini,
trampada önalım hakkının kullanılamayacağını, bu yolla taşınmazda paydaş haline gelen müvekkili hakkında daha sonra satın aldığı
paylar için de davacının önalım hakkının olmadığını, diğer yandan tapuda gösterilen değerlerin emlak vergisi asgari değerleri olup
payların dava tarihindeki değerlerinin tespitini istediklerini, davanın kötüniyetle açıldığını belirterek, davanın reddine karar
verilmesini savunmuştur.

Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü şahsa satılması halinde, diğer paydaşa o payı öncelikle satın
alma hakkını veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve o payın üçüncü kişiye satılması ile
kullanılabilir hale gelir.

Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan
sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur.

Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettir.

Olayımıza gelince; önalım hakkına konu payın ilişkin bulunduğu arsa vasıflı 8 no`lu parselin paydaşlarından H. Ş.`in taşınmazdaki
29/589 payını ve dava dışı 5 No`lu parseldeki 5/873 payını davalı İ. G.`e ait Ata Mahallesi 4 no`lu parselde bulunan 9 bağımsız bölüm
No`lu meskeni ile arsa paylarına toplam 10.400.- TL. ve daireye 3.000.- TL. değer biçilerek ve aradaki bedel farkı alınarak 10.2.2004
tarihinde trampa etmesi üzerine davacı işbu pay ve taşınmazda sonradan satın alınan paylara ilişkin olarak önalım hakkının
tanınmasını istemiştir.

Satış dışındaki temliklerde önalım hakkının kullanılması mümkün değildir.

Davacı da tapuda trampa şeklinde yapılan temlikin aslında satış olduğunu iddia ederek muvazaa iddiasında bulunmuştur.

Tapudaki işlemin tarafı olmayan davacının bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlaması mümkündür. Bu konuda dinlenen davacı
tanıkları tapuda yapılan işlemin niteliği konusunda bir açıklamada bulunmamışlar, H. Ş.`in arsayı bir müteahhit adına satın almak
istediğini, trampaya konu edilen dairenin de daha sonra H. Ş. tarafından satıldığını beyan etmişlerdir.

Trampaya konu edilen taşınmazlar arasındaki değer farkı tapuda trampa olarak yapılan temlikin aslında satış olduğunu göstermeye
yeterli değildir.

Bu husus tanık beyanları ve toplanan diğer delillerle kesin olarak kanıtlanamamıştır. Kaldı ki 15.3.2008 tarihli üçüncü bilirkişi
raporuna göre trampaya konu edilen paylar ile meskenin değeri arasında ciddi bir fark da bulunmamaktadır.

Diğer yandan her ne kadar İ. G.`ün pay edinimine kadar dava konusu edilen paylar H. Ş.tarafından toplanmış ise de davanın konusunu İ.
G.`ün pay edinimi oluşturmaktadır. Daha önce payların ne şekilde el değiştirdiği ve muvazaa olup olmadığı bu davanın konusu değildir.

Bu itibarla ara kararı gereğince davacı tarafından H. Ş. ile paydaş M.K. arasında yapılan trampanın muvazaalı olduğundan bahisle
açılıp işbu dava ile birleştirilen davanın sonuca etkisi yoktur.

Davacı tarafından davalılar H. Ş. ve M. K. hakkında A. 26. Asliye Hukuk Mahkemesi`nin 2005/88-99 sayılı dosyası ile adı geçen
davalıların aralarında 19.1.2004 tarihinde yapılan trampanın muvazaalı olması nedeniyle iptali için dava açılmış olmakla birlikte
dava tarihi itibariyle adı geçen davalılar üzerinde pay bulunmadığından davacının bu davayı açmakta hukuki yararı olmadığı gibi asıl
dava ile birleştirilmesinden sonra yapılan yargılama sonucunda o davada taraf durumunda bulunmayan davalı İ. G.`ün H. Ş. ile yaptığı
trampa sonucu M. K.`ten gelen payının iptaline karar verilmesi de usul ve yasaya aykırıdır. Zira davalı M. K.`ten intikal eden pay
asıl dava ile önalım hakkına konu edilmiş olup o davanın içinde değerlendirilmesi gerekir.

Davacı tarafından temlikte muvazaa iddiası ispat edilemediğinden ve bu şekilde taşınmazda paydaş haline gelen İ. G.`ün sonradan satın
aldığı paylara yönelik olarak önalım kullanılamayacağından mahkemece 8 no`lu parseldeki paylara ilişkin davaların ve birleştirilen
2005/88-99 sayılı dosyadaki istemin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmediğinden kararın
bozulması gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarda (1) no`lu bentte yazılı nedenlerle 7 parsel no`lu taşınmazdaki paylara yönelik önalım hakkının tanınmasına ilişkin
hüküm kısmının ONANMASINA, yukarda (2) no`lu bentte yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.6.H.D. 17.11.2009 E.2009/10371 – K.2009/9996