Etiket arşivi: 6.7.2009

Y20HD 6.7.2009 E.2009/9150 – K.2009/11222


 Y20HD 6.7.2009 E.2009/9150 – K.2009/11222

– ZİLYETLİKLE İKTİSAP (Orman Tahdidi Dışında Bırakılan Yerler)

– ORMAN TAHDİDİ DIŞINDA BIRAKILAN YERLER (Zilyetlikle İktisap) –

TMK.713 – 3402 Sa.Ka.14,17

Zilyetlikle İktisap Davasına konu taşınmazın tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılarak orman olduğunun belirlenmesi olgusu karşısında taşınmazın orman olmadığı,   ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilecek ve tahdidin kesinleşmesi tarihi zilyetliğin başlangıcına esas olacaktır. Başka bir anlatımla, yörede yapılacak orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar taşınmaz orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdüreceğinden o tarihe kadar süren zilyetliğe değer verilemeyecektir.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Orman Yönetimi ve Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

YARGITAY 20. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Davacı dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği Musalı köyü Kocadere/Karabucak mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının yararına oluştuğunu iddia ederek Medeni yasının 713. maddesi hükmüne göre taşınmazın adlarına tescilini istemiştirler. Mahkemece, davanın kabulü ile (A) ile gösterilen 3456,58 m2 ve (B) ile gösterilen 4533,68 m2 yüzölçümündeki taşınmazların davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı  Orman Yönetimi ve Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava Medeni Yasanın 713. maddesi hükmü uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde dava tarihinden önce yapılan ve 25.1.1990 tarihinde ilan edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması vardır.

Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede genel arazi kadastrosu 1978 yılında yapılmış ve kesinleşmiştir. Kesinleşme tarihi ile dava tarihi arasında  20 yıllık süre geçmiştir.

Davaya konu taşınmazlar, 1973 yılında yapılan genel kadastro sırasında orman sayılan yerlerden olması nedeniyle ORMAN niteliğiyle tespit dışı bırakılmış ve işlem kesinleşmiştir. Dava konusu taşınmazın tespit tarihinde yürürlükte bulunan yasa hükümlerine göre orman sayılan yerlerden olması nedeniyle tespit dışı bırakılarak orman olduğunun belirlenmesi olgusu karşısında taşınmazın orman olmadığı, ancak yörede yapılıp kesinleşecek orman tahdidi dışında kalması halinde kabul edilecek ve tahdidin kesinleşmesi tarihi zilyetliğin başlangıcına esas olacaktır. Başka bir anlatımla,   yörede yapılacak orman kadastrosunun kesinleştiği güne kadar taşınmaz orman sayılan yerlerden olma özelliğini sürdüreceğinden o tarihe kadar süren zilyetliğe değer verilemeyecektir (Yüksek H.G.K.nun 24.10.2001 gün, 2001/8-464/751 Sayılı kararı da bu yöndedir). Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede orman kadastrosu 1990 yılında yapılmış ve 25.1.1990 tarihinde ilan edilerek  25.7.1990 tarihinde kesinleşmiş ve çekişmeli taşınmazlar orman sınırları dışında bırakılmıştır. Taşınmazın Medeni yasanın 713 maddesi ve 3402 Sayılı Yasanın 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre tapuya tescil edilebilmesi için, genel arazi kadastrosu ve orman kadastro işleminin kesinleştiği tarihten dava tarihine kadar 20 yıldan fazla süre ile yasada belirtilen koşullar altında tasarruf edilmesi gerekir. Somut olayda toplanan delil ve belgelere göre, taşınmazların genel arazi kadastrosu sırasında tespit dışı bırakılma işlemi ile orman kadastrosu sırasında orman sınırları dışına çıkarılma işleminin yapılıp kesinleştiği 25.7.1990   tarihi ile temyize konu davanın açıldığı   27.5.2004 tarihleri arasında 20 yıllık yasal edinme süresi dolmamış olup, kazanma koşullarının davacı yararına gerçekleştiğinden söz edilemeyeceğinden ve davanın reddine karar verilmesi gerekirken aksi düşünce ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; Hazine ve Orman Yönetiminin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.20.H.D. 6.7.2009 E.2009/9150 – K.2009/11222

PicLensButton Y20HD 6.7.2009 E.2009/9150 – K.2009/11222