Etiket arşivi: AKSİNİN

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • TEBLİGATTA ÖĞRENME TARİHİNİN AKSİNİN NASIL İSPAT EDİLECEĞİ

YARGITAY 12. Hukuk Dairesi
ESAS: 2013/13490
KARAR: 2013/20209

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :

Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de; Şikayetçi müracaatında kendisine gönderilen sıra cetveli tebligatının vekili yerine asile yapıldığından usulsüz olduğunu bu nedenle bu tebligatın geçersizliğine karar verilmesini talep etmiştir.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 11, Avukatlık Kanunu’nun 41 ve HMK.nun 73, 81, 82, 83. maddeleri gereğince vekil ile takip edilen işlerde, tebligatın vekile yapılması zorunludur. Şikayetçinin vekili aracılığıyla icra dosyasında 20.10.2011 ve 30.04.2012 tarihlerinde taleplerde bulunduğu görülmektedir. Bu durumda, yukarıda açıklanan maddeler gereğince, sıra cetvelinin vekile tebliği gerekir. Vekile yapılmayan tebliğ işlemi usulsüzdür.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32.maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir. Şikayet dilekçesinde öğrenme tarihinin belirtilmemiş olması halinde ise, en geç şikayet tarihinde tebliğden haberdar olduğunun kabulü gerekir. Öğrenme tarihinin aksi ise ancak, yazılı belgeyle ispatlanabilir ve bu konuda tanık dinlenerek sonuca gidilemez(Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararı). Ayrıca tebliğ işleminin usulsüzlüğü iddiası da her türlü delille kanıtlanabilir(HGK. nun 2003/12-600 E. – 2003/606 K.).

Tebligat usulsüz olduğundan mahkemece yukarıda yapılan açıklamalar ve ilkeler doğrultusunda 7201 Sayılı Tebligat Kanunu’nun 32. maddesi uyarınca tebliğ tarihinin düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde derece kararının tebliğ işleminin iptaline karar verilmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 11 Şub 2015, 00:42