Etiket arşivi: araca

İcra ve İflas Hukuku • HACİZ KAYDI BULUNAN ARACA, HACİZ MAHALLİN’DE GÖRÜLÜRSE YAKALAMA YAPILIRMI

İ. İ .K- MADDE 59
TAKİP MASRAFLARI:
(Değişik madde: 06/06/1985 – 3222/4 md.)

Takip masrafları borçluya aittir. Alacaklı, yapılmasını talep ettiği muamelenin masrafını ve ayrıca takip talebinde bulunurken borçlunun 62 nci maddeye göre yapabileceği itirazın kendisine tebliğ masrafını da avans olarak peşinen öder.

Alacaklı ilk ödenen paradan masraflarını alabilir.

İ. İ. K- MADDE 88
MAHCUZ MALLARI MUHAFAZA TEDBİRLERİ :
1 – TAŞINIRLAR HAKKINDA:
(Değişik madde: 6352 S.K. – 02.07.2012/ m.17; yürürlük: 6352 S.K. m.106 gereği: 05.01.2013)

"Haczolunan paraları, banknotları, hamiline ait senetleri, poliçeler ve sair cirosu kabil senetler ile altın, gümüş ve diğer kıymetli şeyleri icra dairesi muhafaza eder.

Diğer taşınır mallar, masrafı peşinen alacaklıdan alınarak muhafaza altına alınır. Alacaklı muvafakat ederse, istenildiği zaman verilmek şartıyla, muvakkaten borçlu yedinde veya üçüncü şahıs nezdinde bırakılabilir. Üçüncü şahsın elinde bulunan taşınır mallar haczedildiğinde, üçüncü şahsın kabulü hâlinde üçüncü şahsa yediemin olarak bırakılır. Mallar satış mahalline getirilmediği takdirde muhafaza altına alınabilir veya yediemin değişikliği yapılabilir.

Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası andlaşma hükümleri saklı kalmak kaydıyla, yabancı devlet başkanı, parlamento başkanı, hükümet başkanı veya hükümet üyelerini taşıyan ulaşım araçları, bu kişiler Türkiye’de bulundukları sürece, muhafaza altına alınamaz ve yediemine bırakılamaz.

İcra dairesi üçüncü bir şahsa rehnedilmiş olan malları da muhafaza altına alabilir. Ticari işletme rehni kapsamındaki taşınırlar ise icra dairesince satılmalarına karar verilmesinden sonra muhafaza altına alınabilir. Bu mallar paraya çevrilmediği takdirde geri verilir.

Haczedilen mallar, Adalet Bakanlığı tarafından yetki verilen gerçek veya tüzel kişilere ait lisanslı yediemin depolarında muhafaza edilir. Yetki verilen gerçek veya tüzel kişiler, bu yetkilerini Adalet Bakanlığının onayıyla alt işleticilere aynı standartları sağlamak koşuluyla devredebilirler. Bu devir, yetki verilen gerçek veya tüzel kişilerin sorumluluklarını ortadan kaldırmaz. Bu depoların yönetmelikte belirlenen nitelik ve şartlara uygunluğunun saptanması sonucunda işletme belgesi Adalet Bakanlığı tarafından verilir. Haczedilen malların muhafaza işlemleri; lisanslı yediemin depolarının kuruluşuna, bu depolarda bulunması gereken asgari niteliklere, depo için alınacak teminata, mallar için muhtemel rizikolara karşı yapılacak sigortaya; işletici olma niteliklerine, işletici lisansına, Adalet Bakanlığı tarafından bu lisansın verilmesine; Adalet Bakanlığının lisanslı işletmelerle ilgili görev ve yetkilerine; faaliyetin durdurulması ya da iptali gibi idari tedbir ve tasarruflara; bu depoların denetimine ve diğer hususlara ilişkin usul ve esaslar, Adalet Bakanlığı tarafından çıkarılan yönetmelikte düzenlenir. Haczedilen malların muhafazası aşamasındaki ücretler Adalet Bakanlığı tarafından düzenlenecek tarifeyle belirlenir.

İcra dairesi, depo ve garajlarda ve yediemin olarak kendisine haczedilen malın bırakılmış olduğu üçüncü kişilerde saklanıp da hukuken artık muhafazasına gerek kalmayan malı, vereceği uygun süre içinde geri almasını ilgililere resen bildirir. Verilen süre içinde eşya geri alınmazsa, icra müdürü tetkik merciinin kararı ile taşınır mal satışlarına ilişkin hükümler uyarınca bunları satar. Elde edilen miktardan muhafaza ve satış giderleri ödenir. Artan miktar 9 uncu madde hükmüne göre muhafaza olunur. Bu konuda ortaya çıkan ihtilaflar tetkik mercii tarafından basit yargılama usulüne göre çözülür.

İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracı teslim alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasını isteyen icra müdürlüğüne bildirimde bulunur.”

Haciz mahaline gidildiğinde,borçluya ait aracın haciz mahalinde görüldüğü anda,alacaklı tarafından haczinin talep edilmesi halinde İİK.nun 59 ve 88.Maddeleri gereğince masrafının yatırılması ve menkul olması nedeni ile araç yediemine teslim edilip,muhafaza altına alınır.
Yukarıda belirtilen maddeler gereği varsa bilirkişi ücreti ve 3 aylık depo ücreti, kararı veren memura yatırılması neticesi halinde işlem yapılır.Fiili haciz yapılabilir. Fakat yakalama avansı yatırılmadan yakalama / muhafaza yapılmaz.

T.C.
ADALET BAKANLIĞI
Hukuk İşleri Genel Müdürlüğü
*
*
Sayı**** :B.03.0.HİG.0.00.00.03-045.02[02]-504-2013/57/238******** ************************************************ 04/01/2013
Konu** :Yakalanan araçların teslimi
*
*
.………….. CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞINA

*
*
Bilindiği üzere, 6352 sayılı Yargı Hizmetlerinin Etkinleştirilmesi Amacıyla Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması ve Basın Yayın Yoluyla İşlenen Suçlara İlişkin Dava ve Cezaların Ertelenmesi Hakkında Kanun 5 Temmuz 2012 tarihli Resmî Gazete’de yayımlanmıştır.
*
Anılan Kanunun 5 Ocak 2013 tarihinde yürürlüğe girecek olan 17 nci maddesinin 7. fıkrası ile yeni hükümler getirilen 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 88 inci maddesinin son fıkrasında "İcra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçlar, en geç üç iş günü içinde en yakın icra müdürlüğüne teslim edilir. Aracı teslim alan icra müdürlüğü, aracın yakalanmasını isteyen icra müdürlüğüne bildirimde bulunur."
*
hükmü yer almaktadır.
*
Bu itibarla, icra müdürlüklerinin talebi üzerine kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçların icra müdürlüklerine teslimi ve teslim usulünün düzenlenmesi gerekli görüldüğünden, icra dairelerince;
*
1) Öncelikle, İcra ve İflas Kanununun 59 uncu maddesi uyarınca alacaklının takip masraflarını peşin olarak yatırması zorunluluğu, 88 inci maddesindeki resen harekete geçme yükümlülüğü ve 110 uncu maddesinin üçüncü fıkrasında düzenlenen alacaklının sorumluluğu dikkate alınarak fiili haciz, kıymet takdiri, çekici, gerektiğinde bilirkişi ücreti ile öngörülecek yediemin ücretinin yatırılması halinde muhafaza işlemlerinin yerine getirilmesi, bu yükümlülük yerine getirilmediği takdirde yakalama ve muhafaza taleplerinin kesinlikle yerine getirilmemesi, aksine davranışın mali, cezai ve hukuki sorumluluğu gerektirebileceğinin hatırdan çıkarılmaması,*
*
2) Kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan araçların mesai saatleri içerisinde icra müdürlüğüne; birden fazla icra müdürlüğü olan yerlerde ise tevzi icra müdürlüğünce tespit edilecek icra müdürlüğüne, yakalama tutanağı ve araç geçici olarak bir yere teslim edilmişse (UKAME, resmi ya da özel otopark gibi) teslim tesellüm tutanağı ile birlikte teslim edilmesi, icra müdürlüğüne aracın teslimi sırasında kolluk ve icra müdürlüğü personelinin bizzat hazır bulunması,
*
3) Kolluk kuvvetleri tarafından yakalanan aracın en yakın icra müdürlüğüne teslimine kadar geçici muhafaza işlemlerinin kolluk görevlilerince yerine getirilmesi,
*
4) Aracı teslim alan icra müdürlüğü tarafından yakalama talep eden yetkili icra müdürlüğü ile irtibata geçilerek fiili haciz için en kısa sürede talimat yazılması ve muhafaza masrafları için alınan avansın gönderilmesinin istenmesi,
*
5) Yakalama talebi üzerine aracın yakalandığının bildirdiği yetkili icra müdürlüğü tarafından ise en kısa sürede fiili haciz için talimat yazılması ve peşin olarak alınan avansın talimat icra müdürlüğüne gönderilmesi,
*
6) Talimatı alan icra müdürlüğü tarafından kolluk kuvvetlerince yakalanıp teslimi yapılan araç üzerinde fiili haczin uygulanması ve muhafaza işleminin yapılması,
*
7) Talimat icra müdürlüğünce öncelikli olarak teslim alınan yakalamalı aracın çekici ve* depo masraflarının peşin avanstan karşılanması,
*
8) Daha önce yakalanıp da kolluk güçlerinin otoparklarında veya hizmet binalarının bahçelerinde beklemekte olan araçlarla ilgili olarak da; önceki genel yazılarımızda belirtildiği gibi yakalama isteyen yetkili icra müdürlükleri tarafından araçların teslim alınması için gereğinin en kısa sürede yerine getirilmesi, yasal zorunluluğa rağmen avans alınmadan yakalama istemi yapılan dosyaların ele alınarak gereken avansın yatırılması talebini ve yatırılmamasının yasal sonuçlarını içerecek şekilde alacaklı tarafa muhtıra çıkarılması,
*
9) Hukuken muhafazasına gerek kalmayan araçlar hakkında ise 21/12/2012 tarihli ve B.03.0.HİG.0.00.00.03/5406/29577 sayılı genel yazımızda belirtildiği şekilde İcra ve İflas Kanununun 88/6 ve 6352 sayılı Kanunun geçici 11 inci maddeleri uyarınca satış ve tasfiye işlemlerinin yapılması,
*
hususlarında bilgi edinilmesini, keyfiyetin yargı çevrenizdeki icra müdürlüklerine ve bilgileri bakımından icra mahkemelerine duyurulmasını rica ederim.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — Sal Mar 03, 2015 11:11 pm


Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • TÜKETİCİ,SIFIR ARACIN KONTAK ANAHTARININ DİĞER ARACA UYMASI


T.C
YARGITAY
13.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2013/21457
KARAR NO: 2014/5279
KARAR TARİHİ: 26.02.2014

Taraflar arasındaki ayıplı araç davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı, 30.03.2010 tarihinde davalı …Otomotiv şirketinden sıfır km bir araç satın aldığını, aynı tarihte akrabası olan dava dışı E… nin de aynı marka ve model bir araç aldığını, bir süre sonra her iki arabanın anahtarlarının birbirlerinin kapılarını açtığını ve motorlarını çalıştırdığını tesadüfen öğrendiklerini ve yetkili servise bildirdiklerini, kilit sisteminin değiştirilmesi gerektiğinin söylendiğini ancak aracın orjinalliğinin bozulmasından dolayı bu teklifi kabul etmediğini 23.11.2010 tarihli ihtarname ile aracın iadesi ile bedelinin ödenmesini istediğini, davalı tarafından talebinin kabul edilmediğini ileri sürerek üretim hatası olan aracın iadesi ile bedelinin ödenmesine ayrıca 15.000.00.TL maddi ve 15.000.00.TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.

Davalı …Otomotiv şirketi, yeni anahtar sistemi ve kodlandırma yöntemi ile hatanın giderilebileceğini, bedelin iadesi talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.

Davalı …Otomotiv şirketinin davanın ihbarını istediği ve mahkemece davaya davalı olarak dahil edilen …Otomotiv şirketi, davaya davalının ihbarı isteğinden sonra davalı sıfatıyla dahil edilmelerinin usulen mümkün olmadığını, taraf sıfatlarının olmadığını ve esastan da davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.

Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile aracın iadesi ile bedeli olan 31.000.00.TL’ nın davalılardan müteselsilen tahsiline, maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalı …Otomotiv şirketinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2-…Otomotiv şirketinin temyizi yönünden; HMK 114.maddesi gereğince taraf ehliyeti dava şartı olup, mahkemece resen gözetilir. Davacı tarafından usulüne uygun olarak açılmış bir dava bulunmadan gerçek ya da tüzel kişiler davaya dahil edilerek aleyhlerine hüküm kurulması mümkün olmamasına rağmen mahkemece, davalı …Otomotiv şirketinin yargılama sırasında açılan davanın ihbarı ve davalı yanında davaya …Otomotiv şirketinin dahil edilmesi yönündeki talebi üzerine imalatçı – ithalatçı firma olan …Otomotiv şirketinin 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun’ un 4./3. madde ve fıkrası gereğince sorumluluğunun bulunduğu gerekçesi ile ve bu konuda davacının da herhangi bir talebi olmadan davaya davalı olarak resen dahil edilmesi ve davalı olarak diğer davalı …Otomotiv şirketi ile birlikte araç bedeli olan 31.000.00.TL ile yargılama giderlerinin davacıya ödenmesi hususunda müteselsilen sorumluluğuna karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.

SONUÇ:Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı …Otomotiv şirketinin tüm temyiz taleplerinin reddine, 2. bent gereğince hükmün …Otomotiv Ltd. Şti yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 12 Ara 2014, 17:06


hırsızlık suçunu defetmek için malını kaçıran araca ateş etme sonucu ölüme yolaçmak yasal savunmadır

Yargıtay 1.Ceza Dairesi 2013/2791 esas ve 2013/5664 karar sayılı kararı

 

 

Hırsızlık suçundan vazgeçmesi için önce başka yollarla çaba harcamasına rağmen defedememesi ve mallarını korunmak amacıyla olay yerinden mallarıyla kaçan hırsıza ait araca ateş etmesinde yasal savunma koşullarının gerçekleştiği kabul edilmelidir

10.10.2013 Tarihli karar aşağıdadır.

Sanığın,  maktul  ve  arkadaşlarının  hırsızlık  suçunu  işlemek  amacıyla  marketin kepengini  açmasından  itibaren,  bu  suçun  gerçekleşmemesi  ve  vazgeçmeleri  için  çaba göstermesine rağmen saldırıyı defedememesi karşısında ve kendisine ait malları korumak amacıyla,  olay  yerinden  mallar  ile  kaçan  maktulün  bulunduğu  araca  ateş  etmesinde yasal  savunma  koşullarının  gerçekleştiği  ve  aşırıya  kaçmadığı,  maktulün  yaralanarak ölmesinin  yasal  savunma  kapsamında  kalıp  sanığın  bu  suçtan sorumlu  tutulamayacağı gözetilmelidir.

(5237 s. TCK m. 25/1, 27/2) (5271 s. Ceza Muhakemesi K m. 223/2)Toplanan  deliller  karar  yerinde  incelenip,  sanık  ………’nın    suçunun  sübutu  kabul, incelenen  dosyaya  göre  verilen  hükümde  bozma  nedeni  dışında  isabetsizlik  görülmemiş olduğundan, Cumhuriyet Savcısının sanığın eyleminin tahrik altında kasıtlı adam öldürme suçunu oluşturduğuna yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine;

Ancak;

Oluşan  ve  dosya  içeriğine  göre;  Olay  gecesi,  maktul  ………..ve  arkadaşları,  düz  kontak yapmak  suretiyle  çaldıkları  araçla  tanık  Y.’e  ait  tekel  bayisinin  kilidini  demir  kesme makasıyla  keserek,  bayii  içinden  tekel  malzemelerini  ve  yazar kasanın  bozuk  para çekmecesini  aldıkları,  arabanın  bagajına  koyduktan  sonra  aynı  araçla  saat  05.00 sularında  sanığın  marketinin  önüne  geldikleri,  demir  kesme  makasıyla  kilidi  keserek marketin  kepengini  açmaya  çalıştıkları,  bu  sırada  sanık İ.  H.’in  kendisine ait  ve  evinin  alt  katında  bulunan  marketin  kepenklerinin  açıldığını  duyması  üzerine, uyanarak  evinin  balkonuna  çıktığı,  marketin  önünde  bir  aracın  kapıları  açık  halde  park etmiş,  maktul  ve  arkadaşlarının  kepenklerinin  yarısına kadar  açık  olan  marketten eşyaları  taşıyarak araca yüklediklerini gördüğü, “ne yapıyorsunuz o malları bırakın” diye bağırmak suretiyle kaçmalarını sağlamak istediği, ancak maktul ve arkadaşlarının sanığa küfür  ederek  eylemlerine  devam  ettikleri,  maktul ……..nın  daha  sonra  aracın  içinde  ele geçen  sallama  tabir  edilen  elindeki  bıçağı  balkondan  bağırmak  suretiyle  eylemlerinden vazgeçirmeye  çalışan  sanığa  gösterip,  küfür  ederek  “gir  içeri”  diye  karşılık  vermesi üzerine  sanığın  evin  içine  girip, evde  bulunan  ruhsatlı  silahını  alarak  balkona  tekrar çıktığı,  şahıslara  bağırarak  önce  havaya  üç  el  ateş  ettiği,  maktulün  arkadaşlarının  silah sesiyle olay yerinden kaçtıkları, maktul …………ise kaçmayarak marketten taşıdıkları tekel malzemelerinin yüklü  olduğu  araca  binerek  hareket  ettirdiği,  sanığın  araçla  mallarının da  götürüldüğünü  görmesi  üzerine  aracın  arkasından  araca  doğru  ateş  ettiği,  araçta giriş  delikleri  oluşturan  mermilerin  aracın  içinde  şoför  koltuğunda  oturan  maktulün  sırt bölgesine isabet etmesi sonucu maktulün yaralanarak öldüğü olayda;

Sanık  ……’nın    maktul  ………………..ve  arkadaşlarının  hırsızlık  suçunu  işlemek  amacıyla marketin  kepenginin  açılmasından  itibaren,  bu  suçun  gerçekleşmemesi  ve  vazgeçmeleri için  çabalamasına  rağmen  saldırıyı  defedememesi  karşısında  ve kendisine  ait  malları korunmak  amacıyla,  olay  yerinden  mallarıyla  kaçan  maktulün  bulunduğu  araca  ateş etmesinde  yasal  savunma  koşullarının  gerçekleştiği  ve  yasal  savunmada  aşırıya kaçmadığı, maktul …………..’nın  yaralanarak ölmesinin yasal savunma kapsamında kaldığı ve  sanığın  bu  suçtan  sorumlu  tutulamayacağı  anlaşılmakla,  TCK.nın  25/1  ve  CMK.nun 223/2-d maddeleri  uyarınca  sanık  ……………….  hakkında  ceza  verilmesine  yer  olmadığına ve  beraatine  kararı  verilmesi gerekirken,  yazılı  şekilde  sanığın  maktul  ………..’e  karşı eylemini  yasal  savunma  sınırının  aşılması  suretiyle  işlediğinden  bahisle  TCK.nın  27/2 maddesi uyarınca ceza tertibine yer olmadığına karar vermesi,

Bozmayı gerektirmiş, Cumhuriyet Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceden farklı nedenle (BOZULMASINA), 10.10.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

finansal kiralama süresinde araca kesilen trafik cezasından kiracı sorumlu

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi,  2014/2493 esas sayılı ve 2014/6555 karar sayılı kararı

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R 

Davacı vekili, taraflar arasında akdedilen Finansal Kiralama Sözleşmelerine konu araçların davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin 5. maddesi uyarınca finansal kiralama konusu araçlara tahakkuk ettirilecek trafik para cezaları, idari para cezaları, motorlu taşıt vergisi vb. borçların kiracının sorumluluğunda olmasına rağmen müvekkili şirket tarafından ödendiğini, ödenen bedellerin davalıdan ihtarname ile talep edildiğini, ödenmemesi üzerine alacağın tahsili için icra takibine girişildiğini ancak davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini iddia ederek itirazının iptaline ve icra inkar tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.

Davalı, davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna göre icra takibine konu trafik para cezalarının Temmuz 2006 ile 2009 arası dönemde kesildiği ve davacı tarafça ödendiği, araçların tamamının mülkiyetlerinin araç satış sözleşmeleri ile davalı kiracıya geçtiği, satış sözleşmelerinde araçların, satış sözleşmelerinin düzenlendiği tarihe kadar olan her türlü mali ve hukuki yükümlülüklerinin satıcıya, satış tarihinden sonraki yükümlülüklerinin alıcıya ait olduğunun kararlaştırıldığı, davacı tarafından ödenen trafik cezalarının tamamının araçların davalı şirkete devrinden önceki döneme ilişkin olduğu, her ne kadar finansal kiralama sözleşmesinin 5. maddesinde sözleşme süresi sona erse dahi malın davalı tarafça devralmadığı süre içinde herhangi nedenle olursa olsun ödenmesi icap eden her türlü vergi resim, harç, fon, prim, trafik cezası vs. ile diğer her türlü ödemelerin kiracı tarafından ödeneceği kararlaştırılmış ise de finansal kiralama sözleşmesinin düzenlendiği tarihten sonra yapılan ve yine taraflar arasında yapılmış araç satış sözleşmeleri ile satış tarihinden önce tahakkuk eden tüm hukuki ve cezai ödemelerin satıcıya ait olduğunun kararlaştırılması nedeniyle davalının sorumluluktan kurtulduğu, davacının araçların satışından önceki döneme ait dava konusu trafik cezası ödemelerini davalıdan talep hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki finansal kiralama sözleşmelerinin 5/b maddesinde sözleşmenin herhangi bir aşamasında ve sözleşme süresi sona erse dahi mal henüz kiracı tarafından devralınmadığı sürede ödenmesi icap eden her tür vergi, harç trafik cezası vs’nin tamamının kiracı tarafından ödeneceği hükmüne yer verilmiştir. Bu hükümler gereğince dava konusu araçların resmi satışından önceki vergi, resim, harç ve trafik cezalarından davalı kiracının sorumlu olduğu gözetilerek sonucuna göre bir karar vermek gerekirken noterde yapılan resmi satış içeriğindeki ifadelerin değerlendirilmesinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ:

Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 03.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.