Etiket arşivi: bildirmediği

Borca itiraz sebebi genişletilemez, Mahkeme borçlunun bildirmediği itiraz sebebine re’sen karar veremez

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, 2014/2300 E. sayılı ve 2014/4160 K. sayılı kararı:

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :Alacaklı tarafından çeke dayalı olarak keşideci borçlu hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı,örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlunun yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, takip alacaklısının yetkili hamil olmadığını ileri sürerek takibin iptali isteğinde bulunduğu, ayrıca sair itiraz ve şikayetlerini bildirdiği,mahkemece, alacaklının, 05.09.2013 havale tarihli dilekçesindeki ”takibe konu çekin lehdar B… San. Tic. Ltd. Şti. tarafından borçlarının teminatı olarak takip alacaklısı bankaya verildiğine” yönelik savunması hükme dayanak yapılmak suretiyle alacaklının rehin cirosu ile aldığı çeke ilişkin takip yapamayacağı gerekçesiyle, takibin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.Takip dayanağı çekin incelenmesinde; keşidecisinin C…, lehdarının B… San. Tic. Ltd. Şti olduğu, lehtarın cirosu ile B… San. Tic. A.Ş.’ye, onun cirosu ile de; takip yapan alacaklı … bankası .A.Ş.’ye geçtiği ve alacaklının yetkili son hamil olduğu görülmektedir. Esasen, bu husus mahkemenin de kabulündedir.İİK.’nun 170/b maddesi göndermesi ile uygulanması gereken aynı kanunun 63.maddesi uyarınca, borçlu, icra mahkemesinde, alacaklının dayandığı senet metninden anlaşılanlar dışında, itiraz sebeplerini değiştiremez ve genişletemez. Öte yandan, mahkeme de, borçlu tarafından öne sürülen, itiraz sebepleri ile bağlı olup; borçlunun bildirmediği itiraz sebeplerini ve bu arada kişisel (nispi) def’ileri (itirazları) re’sen dikkate alamaz.

Bu durumda, keşideci borçlu itirazında, ”takip dayanağı senedin, lehtar ciranta tarafından borcunun teminatı olarak takip alacaklısı bankaya verildiğini ” ileri sürmediğine göre; icra mahkemesinin, başka nedenlerle kendisine yapılan başvuru dolayısıyla, takip konusu senedin, lehdar tarafından borcunun teminatı olarak takip alacaklısına verildiğinden bahisle alacaklının rehin cirosu ile aldığı çeke dayanarak takip yapamayacağı hususunu, re’sen gözönüne alması ve bu yönden takibin iptaline karar vermesi doğru değildir.

Kaldı ki, borçlunun yukarıda değinilen konuda bir itirazı olmamakla beraber, keşicinin, lehtar ciranta ile hamil arasındaki ilişkilere dayanarak def’ide bulunamayacağı da açıktır.

Hal böyle olunca, mahkemece, şikayetin reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK’nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/02/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.