Etiket arşivi: BİNADA

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • İSKAN RUHSATI ALMAMIŞ BİNADA GEÇİCİ ELEKTRİK ABONELİĞİ…

YARGITAY 3. HUKUK DAİRESİ
ESAS: 2013/19978
KARAR: 2014/459

Taraflar arasında görülen geçici abonelik tesisi davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkilinin mülk sahibi olduğu binanın elektrik aboneliği için davalı kuruma başvurduğunu, dava konusu binada İmar Kanunu’nun geçici 11.maddedeki şartların mevcut olmasına rağmen abonelik işlemini yapmadığını belirterek, geçici abonelik tesisine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı vekili; abonelik talep edilen konutun bulunduğu binanın iskan ruhsatının olmadığını, geçici aboneliği düzenleyen İmar Kanunu geçici 11.maddenin yürürlülük tarihinden sonra yapı ruhsatının alınmış olması nedeniyle yasa kapsamında olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece; abonelik hizmetine konu konutun yapı (inşaat) ruhsatının bulunduğu, 3194 sayılı İmar Kanununun 5784 sayılı Yasanın 25.maddesiyle eklenen geçici 11.madde hükmü uyarınca davacı adına geçici abonelik tesisi koşullarının gerçekleştiği gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

3194 sayılı İmar Kanununun Yapı Kullanma İzni başlıklı 30.maddesinde; "Yapı tamamen bittiği takdirde tamamının, kısmen kullanılması mümkün kısımları tamamlandığı takdirde bu kısımlarının kullanılabilmesi için inşaat ruhsatını veren belediye ve valilikten izin alınması mecburidir. Mal sahibinin müracaatı üzerine, yapının ruhsat ve eklerine uygun olduğu ve kullanılmasında fen bakımından mahzur görülmediğinin tespiti gerekir" denilmektedir. Yine aynı kanunun Kullanma İzni Alınmamış Yapılar başlıklı 31.maddesinde de; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." hükmü bulunmaktadır. Açıklanan madde hükümleri birlikte değerlendirildiğinde yapı kullanma (iskan) izni verilmeyen veya alınmayan yapıların izin alınıncaya kadar belediye hizmetlerinden ve tesislerinden faydalanamayacakları açıktır.

Hal böyle iken, yasa koyucu; ülkemizde, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış olup, buna rağmen yapı kullanma (iskan) izni alınmamış birçok yapının bulunması nedeniyle yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere, 3194 sayılı İmar Kanununa 5784 sayılı yasanın 25. maddesi ile eklenen geçici 11. maddesi ile bir istisna getirmiştir. 26.07.2008 tarihinde yürürlüğe giren bu madde; "Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olup, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılara; yol, elektrik, su, telefon, kanalizasyon ve doğalgaz gibi altyapı hizmetlerinden birinin veya birkaçının götürüldüğünün belgelenmesi halinde, ilgili yönetmelikler doğrultusunda fenni gereklerin yerine getirilmiş olması ve bu maddenin yayımı tarihinden itibaren başvurulması üzerine, kullanma izni alınıncaya kadar ilgili mevzuatta tanımlanan ait olduğu abone grubu dikkate alınarak, geçici olarak su ve/veya elektrik bağlanabilir. Bu kapsamda, ilgili belediyeden dağıtım şirketlerine elektriğin kesilmesi talebinin söz konusu olması halinde, aboneliği iptal edileceğinden, su ve/veya elektrik bağlanması herhangi bir kazanılmış hak teşkil etmez. Ancak, yapı (inşaat) ruhsatı alınmış ve buna göre yapılmış olma şartı 12/10/2004 tarihinden önce yapılmış olan yapılarla ilgili olarak uygulanmaz. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yapılan abonelikler de ait olduğu gruba dönüştürülür." hükmünü ihtiva etmektedir.

Somut olaya gelince; davacıya ait bağımsız bölümün yer aldığı binanın yapı (inşaat) ruhsatının 31.12.2008 tarihinde alındığı, dolayısıyla İmar Kanununun geçici 11.maddesinde ifade edilen istisnai halin, eldeki dava bakımından uygulanamayacağı anlaşılmaktadır.

Şu durumda, mahkemece; istemin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm tesis edilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 16.01.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 23 Ara 2014, 17:55