Etiket arşivi: cezayı

Basından Hukuk Haberleri • KADIN HAKİMDEN DEFNE’NİN ANNESİNE;VERİLECEK EN AĞIR CEZAYI..

Kadın hakimden Defne’nin annesine: Verilebilecek en ağır cezayı verdik!

Defne Joy Foster’ın ölümü davasında Kerem Altan "Yardım veya bildirim yükümlüğünü yerine getirmemek" ten suçlu bulundu. 2 ay 15 gün hapis cezası aldı. Ceza ertelendi. Cezanın ertelenmesiyle duruşma salonunda ağlamaya başlayan anne Hatice Foster, hakim Mehtap Yılmaz’a “Sizin de evlatlarınız vardır. Niye bu kadar az ceza verildi” dedi. Hakim de, “Ben de, çocuklarım da Defne’yi çok severdik. Ama bu dosyada verilecek en fazla cezayı verdik. Müsterih olun” dedi.

Defne Joy Foster’in 2 Şubat 2011 tarihinde Kerem Altan’ın evinde ölmesiyle ilgili soruşturmanın takipsizlikle sonuçlanmasının ardından eşinin avukatı Ayşegül Mermer’in Adalet Bakanlığı’na yaptığı, “Kanun yararına Bozma” talebi, Yargıtay 12. Ceza Dairesi’nce kabul edildi. Savcı, Kerem Altan’ın ‘yardım yükümlülüğünü yerine getirmemek ile ölüme neden olmak’ suçundan 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezasıyla yargılanması talebiyle iddianame düzenledi. Yaklaşık 4 yıldır devam eden duruşmada karar çıktı. Anadolu Adalet Sarayı 36. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmaya, geçtiğimiz celse son sözü sorulan ve beraatini isteyen sanık Kerem Altan katılmadı. Duruşmada Defne Joy Foster’in annesi Hatice Foster ve taraf avukatları hazır bulundu.

ANNE HATİCE FOSTER: CEZALANDIRILMASINI ŞİDDETLE TALEP EDİYORUM
Duruşmada son sözü sorulan anne Hatice Foster, Kerem Altan’ın şiddetle cezalandırılmasını talep ettiğini belirterek, “Tamamıyla kızımın ölümüne sebebiyet vermiştir. Birçok şahit tehdit edilerek susturulmuştur. Biliyorsunuz aile büyük. Delillere tam olarak ulaşamadık” dedi.

Foster’in avukatları Ayşegül Mermer ve Ersan Taştekin, Kerem Altan’ın Defne Joy Foster fenalaştıktan 2 buçuk saat sonra ambulans aradığını belirterek, üst sınırdan yani 3 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep ettiler.

KEREM ALTAN’IN AVUKATININ SAVUNMASINA ANNE İSYAN ETTİ
Kerem Altan’ın avukatı Veysel Ok ise müvekkilinin, Defne’nin bir hastalığı olduğunu bilmesinin imkansız olduğunu belirterek, “Kerem Altan alkolden bayılan bir kişiye yapılacak müdahaleyi yapmış, onu soğuk suya sokmuş, ardından da doktor aramaya çıkmıştır. Üstelik maktül sağlık problemi olan görünüşte değildir. Çünkü dans yarışmasında yarışan enerjik bir insandır. Müvekkilim suçu kasten işlememiştir. Eylemlerinde kasıt unsuru yoktur. Üstelik Adli Tıp Kurumu, erken müdahale halinde Defne Joy Foster’in hayatta kalabileceği yönünde bir görüş de bildirmemiştir” diye savunma yaptı.
Bu savunma karşılığında anne Hatice Foster tepki göstererek, “2 buçuk saat sonra mı çağırıyor ambulansı?” diye bağırdı. Anne Foster kendisini uyaran hakime ise, “Hanımefendi yüreğim yanıyor. Ben evlat kaybettim” dedi.

ANNEDEN 2 AY 15 GÜN HAPİS CEZASINA İSYAN

Mahkeme Hakimi Mehtap Yılmaz, Kerem Altan hakkında “Yardım ve bildirim yükümlülüğünün yerine getirilmemesi nedeniyle kişinin ölmesi” suçundan dolayı cezalandırılması için 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldığını, ancak suçun, “Yardım yükümlülüğünü yerine getirmemek” olduğu kanaatine vardığını belirtti. Hakim, bir yıla kadar hapis cezasını öngören bu suç nedeniyle Kerem Altan’ı önce 3 ay hapis cezasına çarptırdı. Sanığın sosyal ilişkileri ve yargılama sürecindeki davranışları nedeniyle cezasını 2 ay 15 güne indiren hakim, bir daha suç işlemeyeceği kanatine vardığını belirterek cezayı erteledi. Hakim, Kerem Altan’ın 5 yıl süre ile denetime tabi tutulmasına da karar verdi.

KADIN HAKİMDEN’DEN AĞLAYAN ANNEYE TESELLİ: “BEN DE ÇOCUKLARIM DA DEFNE’Yİ ÇOK SEVERDİK”
Bu karar üzerine duruşma salonunda ağlamaya başlayan Hatice Foster, hakim Mehtap Yılmaz’a dönerek, “Niye bu kadar az ceza verdiniz. Sizin de evlatlarınız vardır” dedi. Hakim Yılmaz, Hatice Foster’e “Ben de, çocuklarım da Defne’yi çok severdik. Bu dosyada verilebilecek en fazla cezayı verdik. Müsterih olun” dedi.

KEREM ALTAN: “NÖBETÇİ DOKTOR OLSAYDI BU OLMAZDI. OLABİLECEK HER YARDIM İÇİN UĞRAŞTIM”
Bir celse önce son sözlerini söyleyen sanık Kerem Altan, dans yarışmasında çok iyi performans sergileyen Defne’nin hasta olduğunu bilmediğini belirtti.

Altan, savunmasında “Alkolden rahatsızlandığını zannettim. 200 metre ötedeki hastaneye koştu nöbetçi doktor yoktu. Oradan başka bir kliniğe koştum orada da doktor yoktu. Ardından ambulans çağırdım. Nöbetçi doktor olsaydı bunlar yaşanmazdı. Olabilecek her yardım için uğraştım” dedi.

TOLGA KAREL TANIK OLARAK DİNLENMİŞTİ

Türkiye güzeli Senem Kuyucuoğlu’nun yaptığı, “Ben bu ortamı biliyorsam eğer Defne uyuşturucudan öldü. Beni uyuşturucuya Tolga Karel alıştırdı. Karel’in Defne’nin ölümünde de orada olduğunu tahmin ediyorum” açıklamasının ardından tanık olarak dinlenen Tolga Karel, o gece Defne’nin çok alkollü olduğunu ve Kerem Altan ile çıktığını söylemişti. Mahkeme tanık olarak çağırılan ancak duruşmaya gelmeyen Senem Kuyucuoğlu’nun dinlenmesinden ise vazgeçmişti.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 13 Şub 2015, 17:57


Basından Hukuk Haberleri • Yargıtay indirimsiz cezayı onadı

YARGITAY 1. Ceza Dairesi, boşandığı karısı Müzeyyen Yanık’ı 29 Temmuz 2011’de 4 kurşunla öldüren Harun Baş’a Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği indirimsiz müebbet hapis cezasını onadı. Cinayet davasının her duruşmasını takip eden Müzeyyen Yanık’ın kardeşi Döne Yorulmaz, Yargıtay’ın kararıyla ilgili, “Adalet ne kadar geç gelse de güzel. Bu hayatta aldığım en güzel haber” dedi.

Şekerleme fabrikasında çalışan Müzeyyen Yanık (41), 2006’da ilk eşinin hayatını kaybetmesinin ardından, Ekim 2010’da kan davası nedeniyle 3 kişiyi pompalı tüfekle öldürerek 8 yıl cezaevinde kalan Harun Baş (42) ile evlendi. Evlendikten sonra eşinden sürekli şiddet gören Müzeyyen Yanık, Mart 2011’de memleketi Kastamonu’ya kaçtı. Kastamonu Abana Adliyesi’ne boşanma dilekçesi veren Yanık, bu arada Bozkurt Adliyesi’ne giderek koruma talep etti ve eşinden şikâyetçi oldu. Bir hafta sonra İstanbul’a dönen ve 21 Mart 2011’de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’nda eşi hakkında ikinci kez suç duyurusunda bulunan Müzeyyen Yanık, 12 Temmuz 2011’de boşandı. Ancak eski eşin tehditleri devam etti. Müzeyyen Yanık, 22 Temmuz 2011’de Bakırköy Cumhuriyet Savcılığı’na üçüncü kez başvurdu. Bu başvuruya da yanıt gelmedi ve Yanık, 29 Temmuz 2011’de, eşi tarafından kafasına sıkılan 4 kurşunla hayatını kaybetti.

Harun Baş aynı gün yakalandı. Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı hakkında müebbet hapis istemiyle dava açtı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi cinayet davasını 12 Ekim 2012’de karara bağladı. Evliliğinin ilk gününden itibaren eşinden sürekli şiddet gören, boşanma aşamasında 3 kez savcılıktan koruma talebinde bulunan Müzeyyen Yanık’ı 4 kurşunla öldüren eski eşi Harun Baş, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti, Baş’a yasanın imkân verdiği en ağır cezayı verip iyi hal indirimi de uygulamadı. Harun Baş’ın avukatı davayı temyiz etti. Dosya Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay 1. Ceza Dairesi dosyayı geçtiğimiz günlerde karara bağladı. Bakırköy 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği karar onandı.

hurriyet.com.tr

Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — 17 Oca 2015, 16:06


Danıştay, YÖK’ün Prof.Selçuk Demirbulak’a verdiği cezayı iptal etti

İstanbul 8.İdare Mahkemesi’nde, Prof.Dr.Dr.Selçuk Demirbulak’ın göevden çekilmiş sayılma cezasına karşı açtığı dava YÜK’ün idari cezasının iptali ile sonuçlandı. Yüksek Öğretim Kurulu (YÖK), 2008-2010 dönemi İstanbul Barosu Başkan Yardımcısı Selçuk Demirbulak’a akademisyenken kanuna aykırı olarak avukatlık mesleği yaptığı gerekçesi ile ceza vermişti. Danıştay 8.Dairesi, 2012-4953 esas ve 2014-3566 sayılı 04.07.2014 tarihli kararı ile YÖK’ün akedemisyenken avukatlık yaptığı gerekçesi ile görevinden çekilmiş sayma cezasını iptal etti.

YÖK, Marmara Üniversitesi’nde ekonomi profesörlüğü yapan Prof.Dr.Dr.Selçuk Demirbulak’ın aynı zamanda İstanbul Barosu başkan yardımcısı olarak avukatlık yapmasını yasaya aykırı bulduğundan Demirbulak’a ‘görevinden çekilmiş sayma’ cezası vermişti. Demirbulak, 2008 yılında baro başkan yardımcısı oldu ve 2009 Ağutos ayında da Marmara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ndeki görevinden ayrıldı. YÖK, avukatlığa başladıktan sonra akademisyenliği bıraktığından Demirbulak’a en ağır cezanın bir altı olan ‘görevinden çekilmiş sayma’ cezası vermişti.