Etiket arşivi: çözüm

Sendikalar Kanunu ve Uyuşmazlığın Karara Bağlanması

TC YARGITAY Dokuzuncu Hukuk Dairesi

E. 1990/9694
K. 1990/9258
T. 11.9.1990

*  SENDİKALAR KANUNU
*  UYUŞMAZLIĞIN ÇÖZÜMÜ

ÖZET : 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4. maddesindeki “….Yargıtay,
uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak karara bağlar” cümlesindeki “kesin”
sözcüğü; onama veya bozma kararının kesin olduğunu, bozma halinde mahkemenin
bozmaya aynen uyacağını, direnme kararı vereme-yeceğini de ifade eder.

Uyuşmazlığın kesin olarak karara bağlanacağı sözleri de, Yargıtay’ın
kararının bozmayı gerektirmesi ve fakat tahkiki icabettiren bir hususun
bulunmaması, delillerin uyuşmazlığın çözümü için yeterli olması halinde bozma
kararı verip dosyayı yerel mahkemeye göndermeksizin, uyuşmazlığı kendisinin
kesin olarak karara bağlayacağını gösterir.

(2821 s. Sendikalar K. m. 4)

Türkiye Sivil Havacılık Sendikası (Hava-İş) adına avukatları İsmail ve Abdi
ile, 1- Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adına avukat Ayla, 2- Yeni
Oleyis Sendikası, 3- Tursan-İş Sendikası, 4- Tolayis Sendikası adına avukat
İsmail, 5- Usaş Uçak Servisi Genel Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında,
(İstanbul Üçüncü İş Mahkemesi)nden verilen 18.4.1990 günlü ve 302/7.D.İş
sayılı kararın Dairenin 12.7.1990 günlü ve 8144/8219 sayılı ilamile
bozulmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı avukatınca kararın
tavzihi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

İstanbul Üçüncü İş Mahkemesi’nin işkolunun tesbitiyle ilgili (18.4.1990) gün
ve 302/7 sayılı kararının, davacı Hava-İş Sendikası vekilinin temyizi üzerine
dairemizce yapılan incelemesi sonunda, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4.
maddesi uyarınca verilen bozma ve uyuşmazlığın kesin karara bağlanmasına
ilişkin 12.7.1990 gün ve 8144/8219 sayılı kararına karşı mezkur davanın
davacısı Hava-İş Sendikası tarafından 6.8.1990 tarihli dilekçe ile,
Yargıtay’ın, mahkeme kararını bozduktan sonra, ayrıca uyuşmazlık hakkında
kendisinin karar veremeyeceği, Sendikalar Kanununun 4. maddesinin “kararın
temyiz edilmesi halinde Yargıtay uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak
karara bağlar” ifadesinden bu anlamın çıkarılamayacağı, belirtilen şekilde
hüküm tesisinin maddi hataya müstenit olduğu ileri sürülerek, bu hatanın
düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Gerçekten dilekçede de belirtildiği üzere, 5521 sayılı İş Mahkemeleri
Kanununun 8. maddesinin son fıkrası hükmünce İş Mahkemelerinden verilen
kararlar Yargıtay’ca incelenip, karara bağlanmasından sonra, Yargıtay’ın bu
kararına karşı karar düzeltme istenemez. Ancak dilekçe sahibi, 2821 sayılı
Sendikalar Kanununun 4. maddesinin uygulamasında maddi hataya düşülmüş
olduğunu ileri sürerek, bu hatanın düzeltilmesini istemiştir.

Öncelikle belirtmek gerekirki, 2821 sayılı Sendikalar Kanununun 4.
maddesindeki “………Yargıtay, uyuşmazlığı iki ay içinde kesin olarak
karara bağlar” cümlesindeki “kesin” sözcüğü; onama veya bozma kararının kesin
olduğunu, bozma halinde mahkemenin bozmaya aynen uyacağını, direnme kararı
veremeyeceğini de ifade eder.

Uyuşmazlığın kesin olarak karara bağlanacağı sözleri de, Yargıtay’ın kararının
bozmayı gerektirmesi ve fakat tahkiki icabettiren bir hususun bulunmaması,
delillerin uyuşmazlığın çözümü için yeterli olması halinde bozma kararı
verip, dosyayı yerel mahkemeye göndermeksizin, uyuşmazlığın kendisinin kesin
olarak karara bağlayacağını gösterir. Hükmün gerekçesinde yer alan
“……kararın temyizi halinde Yargıtay’ın sorunu süratle ve kendisinin
çözümlemesi de öngörülmüştür” sözlerinden de yasa koyucunun amacının bu yolda
olduğu anlaşılır. Daire içtihatları ve öğretideki görüşler de aynı
doğrultudadır. Bu itibarla söz konusu Yargıtay kararının tesisinde 2821
sayılı Sendikalar Kanununun 4. maddesinin uygulamasıyla ilgili herhangi bir
hata bulunmamaktadır.

O halde maddi hataya dayanan karar düzeltme isteminin reddine karar vermek
gerekmiştir.

S o n u ç : Yukarda açıklanan sebeplerle maddi hataya dayanan karar düzeltme
isteminin (REDDİNE), 11.9.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.