T.C.
YARGITAY
T.C.
YARGITAY
YARGITAY
Ondördüncü Hukuk Dairesi
E. 2006/3752
K. 2006/4990
T. 27.4.2006
DAVAYI TAKİP YETKİSİ
MÜDDEABİH
TEMLİK
MÜDDEABİHİN BAŞKASINA TEMLİKİ
1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 186]
1086 s. HUKUK USULÜ MUHAKEMELERİ KANUNU [Madde 409]
Taraflar, arasındaki tapu iptali tescil ve sözleşmenin iptali davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 14.2.2006 gün ve 2005/10530-2006/1269 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı ( davalı ) Hüseyin Yıldırım tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
Dava, taşınmaz mal satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, birleştirilen dava ise satış vaadi sözleşmesinin iptali istemiyle açılmıştır.
Mahkemece, tapu iptali tescil davasının reddine, sözleşmenin feshine ilişkin birleştirilen davanın ise kabulüne karar verilmiş, hükmü davacı ve birleştirilen davanın davalısı Hüseyin Yıldırım temyiz etmiştir. Aynı kişi onama ilamının kaldırılarak hükmün bozulmasını teminen karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Uyuşmazlık konusu, öncesi 2183 parsel iken ifraz ile 436 ada 1 parsel ve 437 ada 1 parsel numarasını almış olan taşınmazdır. Dava 5.10.1998 tarihinde açılmıştır. Çekişme konusu taşınmazların davanın açıldığı tarihten sonra 30.3.2005 ve 30.8.2005 tarihinde satış suretiyle temlik edildiği anlaşılmaktadır. Dava konusu taşınmazın dava dışı kişiye temlikine rağmen davacı HUMK.nun 186. maddesinin kendisine tanıdığı yetkiyi kullanarak ne dava konusunu temellük eden kişiye karşı ayın davası olarak sürdürmüş ve ne de temlik eden taraf hakkında davayı zarar ve ziyan davasına çevirerek devam ettirmiştir. Mahkemece yargılamaya son verilen 22.9.2005 günlü oturuma davacı katılmamış, davalı ise davayı takip edeceğini ve davanın reddini savunmuştur.
Görüldüğü üzere, dava davacı tarafından takipsiz bırakılmış davacı HUMK.nun 186. maddesinde kendisine tanınan haklardan hiçbirisini kullanmamıştır. Davayı takip eden davalı Nebahat Doğan ise karardan önce dava konusu taşınmazı üçüncü kişiye temlik etmiştir. Burada dava konusunu temlik eden davalının mevcut temlike rağmen davayı takip yetkisinin bulunup bulunmadığı hususu üzerinde durulması gerekecektir. Gerçekten davanın devam ettiği bir sırada bir tarafın müddeabihi başkasına temlik etmesi halinde mahkemenin yasanın 186. maddesine başvurması ve davacı tarafa seçimlik hakkını sorması gerekir. Buna yanıt verilmesi halinde sorun yoktur. Ancak davacının 186. maddedeki tercih hakkını kullanmaması ya da davayı takipsiz bırakması durumunda bu hak kullanılmadığından davanın davacı tarafından takip etmek istenmediği sonucuna varılmalıdır. Bu gibi durumlarda dava konusu taşınmaz malı temlik eden davalının da temlik işlemi nedeniyle davaya devam edilmesini talep yetkisi kalmayacağından mahkemece HUMK.nun 409. maddesine göre işlem yapılarak bir karar verilmesi gerekir ( Prof. Dr. Bakı Kuru Hukuk Muhakemeleri Usulü-6. Baskı Cilt:IV sayfa: 4076 ve devamı ). Mahkemece bu yön gözden kaçırılarak temlik eden davalının davayı takip yetkisi varmışçasına yazılı şekilde davayı reddetmiş olması doğru olmamıştır.
Kararın açıklanan sebeple bozulması gerektiği bu defa yapılan incelemede anlaşıldığından davacının karar düzeltme istemi kabul edilmelidir.
Kabule göre de; dava reddedildiği halde peşin alınan harçtan red harcı dışındaki kısmın davacıya iade edilmemesi yanlıştır.
SONUÇ : yukarıda açıklanan nedenlerle, davacının karar düzeltme istemini kabulü ile onamayı ilişkin Dairemizin 14.2.2006 tarih 2005/10530-2006/1269 sayılı ilamının KALDIRILARAK, temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 450 YTL Yargıtay duruşma vekillik ücretinin davalıdan alınarak davacı ve birleşen davanın davalısı Hüseyin Yıldırım’a verilmesine, 27.04.2006 gününde oybirliği ile karar verildi.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ
E: 2008/4260 K: 2009/7171 T: 14.04.2009
AİLE HUKUKU. MAL REJİMİNE DAYANAN İADE DAVASI . MAL REJİMİNİN SONA ERMESİ ZORUNLULUĞU . DAVAYI TEFRİK
Özet: Evlilik süresince edinilen mallara katkı sağlanmasından dolayı, söz konusu mallar üzerindeki hakların verilmesi için açılan davada eşler arasındaki mal rejiminin sona ermesi zorunludur. Bu nedenle mal rejimine ilişkin davanın boşanma davasından tefrik edilmesi ve boşanma davasının sonucunun beklenmesi gerekir.
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda Mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
2- Davacı, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde; evlilikleri süresince kazancını davalıya verdiğini, bu suretle edinilen mallara katkısının oluğunu ileri sürerek, edinilen mallar üzerindeki haklarının verilmesini de istemiş; 18.06.2007 ve 27.06.2007 tarihli dilekçelerinde de, davalı adına kayıtlı olan taşınmaz, araç ve bankadaki mevduatın 1/2 şer oranda kendi adına tescilini, olmadığı takdirde taşınmaza olan katkısı nedeniyle 75.000.- TL nin aracın yarı değeri olan 10.000.-TL nin ve F. Faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Gösterilen değerler üzerinden nisbi peşin harcı da 27.06.2007 tarihinde yatırmıştır. Davacının, taşınmaz, araç; ve bankadaki mevduata ilişkin taleplerinin incelenebilmesi için, eşler arasındaki mal rejiminin sona ermiş olması zorunludur. Aralarındaki mal rejimi sona ermeden açıklanan taleplerin esası hakkında hüküm kurulamaz. O halde, davacının mal rejiminden kaynaklanan taleplerinin boşanma davasından tefrik edilmesi, boşanma davasının sonucuna kadar yargılamanın bekletilmesi ve hasıl olacak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, açıklanan husus gözetilmeden kesin hüküm oluşturacak şekilde ret hükmü kurulması doğru bulunmamıştır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda 2. Bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacının davalı yararına takdir edilen nisbi vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazları ile harçlara ilişkin yönlerin incelenmesine yer olmadığına, hükmün bozma kapsamı dışında kalan ve incelenmeyen yönler haricindeki kısımlarının yukarıda 1. Bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 14.04.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.