Etiket arşivi: EDİLEREK

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • EKSPERTİZ RAPORUNA İTİBAR EDİLEREK, TAZMİNAT BELİRLENMESİ MÜKÜN DEĞİLDİR

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2002/2060
KARAR NO. 2002/6089
KARAR TARİHİ. 13.6.2002

> EKSPERTİZ RAPORUNA İTİRAZ EDİLMEMESİ — SİGORTA TAZMİNATININ HESAPLANMASI YÖNTEMİ

ÖZET : 1- HUMK.nun 433/2 nci maddesine göre, katılma yoluyla temyiz, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yapılmak gerekir. 2- Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, itiraza uğramayan ekspertiz raporuna itibar edilmek suretiyle, bu raporda belirlenen meblağa KDV. İlavesiyle, davacının talep ettiği meblağa ulaşılacağının düşünüldüğü görülmektedir. Sigorta tazminatının nasıl hesaplanması gerektiği Kasko Sigorta Genel Şartları B.3.3.1 maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulur ve sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada veya sigorta süresi içinde, tarafların mutabakatı ile bir değer tespiti yapılmışsa, rizikonun gerçekleşmesi halinde ancak bu değere itiraz olunamaz. Taraflarca itiraza uğramadığı gerekçesiyle ekspertiz raporuna itibar edilmesi ve tazminat miktarının bu şekilde belirlenmesi mümkün değildir.

Taraflar arasında görülen davada Kırklareli Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 12.12.2001 tarih ve 2001/446-753 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi taraf vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Ata Durak tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Davacı vekili, müvekkiline ait ve davalı şirkete kasko sigortalı aracın uğradığı hasar bedelinin usulüne uyun müracaata rağmen ödenmediğini ileri sürerek, şimdilik ( 2.210.474.294 ) liranın 19.1.2001 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, kaza tespit tutanağının olaydan sonra ve beyan üzerine düzenlendiğini, sürücü olduğu bildirilen şahsın gerçekte yolcu olduğunu, gerçek sürücünün ise aşırı alkollü olduğunu, hasar giderildiğinden dava açmakta hukuki yarar bulunmadığını, talep edilen tazminatın fahiş olduğunu ve reeskont faiz talep edilemeyeceğini savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan kanıtlara dayanılarak aracı, kaza tespit tutanağında belirtilen sürücünün kullandığı ve alkolllü olmadığı, ekspertiz raporuna karşı davalının bir itirazı olmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, fazlaya ilişkin talep hakkı saklı kalmak kaydıyla anılan meblağın 19.1.2001 tarihinden itibaren %60 reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.

Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.

1-HUMK.nun 433/2 nci maddesine göre, katılma yoluyla temyiz, karşı tarafın temyiz dilekçesinin tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde yapılmak gerekir. Davalı vekilinin temyiz dilekçesi, davacı vekiline 11.2.2002 tarihinde tebliğ edildiğine göre, katılma yoluyla temyiz süresi, 21.2.2002 tarihinde sona ermiştir. Davacı vekili tarafından hüküm, 26.2.2002 tarihinde temyiz edildiğinden HUMK.432/4.maddesi uyarınca temyiz isteminin, süresinde yapılmaması nedeniyle reddine karar vermek gerekmiştir.

2-Davalı vekilinin temyizine gelince; Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bent dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

3-Ancak dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, itiraza uğramayan ekspertiz raporuna itibar edilmek suretiyle, bu raporda belirlenen meblağa KDV. İlavesiyle, davacının talep ettiği meblağa ulaşılacağının düşünüldüğü görülmektedir. Sigorta tazminatının nasıl hesaplanması gerektiği Kasko Sigorta Genel Şartları B.3.3.1 maddesinde ayrıntılı bir şekilde düzenlenmiştir. Bu maddeye göre, sigorta tazminatının hesabında, sigortalı menfaatlerin rizikonun gerçekleşmesi anındaki tazmin kıymetleri esas tutulur ve sigorta sözleşmesinin yapıldığı sırada veya sigorta süresi içinde, tarafların mutabakatı ile bir değer tespiti yapılmışsa, rizikonun gerçekleşmesi halinde ancak bu değere itiraz olunamaz. Taraflarca itiraza uğramadığı gerekçesiyle ekspertiz raporuna itibar edilmesi ve tazminat miktarının bu şekilde belirlenmesi mümkün değildir. Kaldı ki davalı sigorta vekili, cevap dilekçesi ile hasar miktarının fahiş olduğunu savunmuştur. Bu durumda mahkemece, zarar görenin uğradığı gerçek zarar miktarının tespiti amacıyla bilirkişi incelemesi yaptırılmak ve sonucuna göre bir karar verilmek gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Yukarıda ( 1 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz isteminin reddine, ( 2 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak ( 3 ) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün davalı sigorta şirketi yararına BOZULMASINA, aşağıda yazılı fazla alınan 84.570.000 lira harcın isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 13.6.2002 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — Pzt Mar 23, 2015 9:10 pm


Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • FATURA TARİHİ TEMERRÜTE ESAS KABUL EDİLEREK FAİZ İŞLETİLEMEZ

T.C
YARGITAY
15.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2013/6134
KARAR NO: 2014/1951
KARAR TARİHİ: 19.03.2014

>Salt fatura düzenlenmesi temerrüde esas olarak kabul edilemez.

"Yukarıda tarih ve numarası yazılı bozmaya uyularak verilen hükmün temyizen tetkiki davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış, eksiklik nedeniyle mahalline iade edilen dosya ikmal edilerek gelmiş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan bakiye alacağın tahsili için girişilen icra takibine itirazın iptâli ve takibin devamı istemine ilişkin olup, mahkemece davanın reddine dair verilen karar Dairemizce bozulmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucu verilen karar bu kez davalı iş sahibi tarafından temyiz edilmiştir.

1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma ilamı gereğince inceleme yapılıp hüküm verilmiş olmasına delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.

2-Davacı yüklenici Bodrum 1. İcra Müdürlüğü’nün 2003/1356 sayılı takip dosyasıyla giriştiği icra takibinde 11.105,69 TL asıl alacak ile 14.897,06 TL işlemiş faiz talebinde bulunmuş, mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda takibin 7.265,00 TL asıl alacak, 10.312,32 TL işlemiş faiz üzerinden devamına karar verilmiştir. İşlemiş faiz alacağının 14.11.2000 fatura tarihi ile 22.04.2003 takip tarihi arasında geçen süre için hesaplandığı anlaşılmaktadır. Salt fatura düzenlenmesi temerrüde esas olarak kabul edilemez. Davacı bakiye alacağın ödenmesi için dava tarihinden önce miktar belirterek ihtar çekip davalıyı usulen temerrüde düşürmediğinden fatura tarihinden takip tarihine kadar geçen süre için hesaplanan 10.312,32 TL işlemiş faiz alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, kararın bozulması gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda 1. bentte yazılı nedenlerle davalının diğer temyiz itirazlarının reddine, hükmün 2. bent uyarınca temyiz eden davalı iş sahibi yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davalıya geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine, 19.03.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi."

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 09 Şub 2015, 09:01


Yargıtay Ceza Daireleri Kararları • İNANDIRICI OLMAYAN SAVUNMAYA İTİBAR EDİLEREK KARAR VERİLEMEZ

C.M.K-MADDE 177
SANIĞIN SAVUNMA DELİLLERİNİN TOPLANMASI İSTEMİ

(1) Sanık, tanık veya bilirkişinin davetini veya savunma delillerinin toplanmasını istediğinde, bunların ilişkin olduğu olayları göstermek suretiyle bu husustaki dilekçesini duruşma gününden en az beş gün önce mahkeme başkanına veya hâkime verir.

(2) Bu dilekçe üzerine verilecek karar, kendisine derhâl bildirilir.

(3) Sanığın kabul edilen istemleri, Cumhuriyet savcısına da bildirilir.

T.C.
YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2013/20837
KARAR NO. 2014/11812
KARAR TARİHİ. 5.5.2014

ÖZET : Sanık, kendisinde bulunan motosikleti takas ederek suça konu motosikleti aldığını beyan etmiştir. Takas edilen motosikletin kim adına kayıtlı olduğu ve sanığın takas ettiğini iddia ettiği kişinin açık adresinin sorularak soy isim fihrist defteri ile işyerlerinin bulunduğu çevredeki resmi kurumlar ile Vergi Dairesi Müdürlüğündeki kayıtlardan yararlanılması suretiyle açık kimlik bilgileri adresi tespit edilerek şahsın dinlenmesinden sonra deliller bir bütün halinde değerlendirilerek suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekir. İnandırıcı olmayan savunmaya itibar edilerek eksik soruşturma ile karar verilmesi yasaya aykırıdır.

Dosya incelenerek gereği düşünüldü:

1-Sanıklar … ile … hakkında verilen beraat kararlarının temyiz incelemesinde;
Yapılan duruşmaya, toplanan delillere, gerekçeye, hakimin kanaat ve takdirine göre temyiz itirazları yerinde olmadığından reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,

2- Sanık M.G. hakkında verilen hükmün temyiz incelemesinde;

O yer C.Savcısının diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak;
Kendisinde bulunan motosikleti A. Ö. adlı kişi ile takas ederek suça konu motosikleti aldığını beyan eden sanığın savunması doğrultusunda, takas ettiği motosikletin kim adına kayıtlı olduğu ve A. Ö. adlı şahsın açık adresinin sorularak soy isim fihrist defteri ile işyerlerinin bulunduğu çevredeki resmi kurumlar ile Vergi Dairesi müdürlüğündeki kayıtlardan yararlanılması suretiyle açık kimlik bilgileri adresi tespit edilerek adı geçen A. Ö. adlı şahsın dinlenmesinden sonra delillerin bir bütün halinde değerlendirilmesi suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, inandırıcı olmayan savunmaya itibar edilerek eksik soruşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, o yer C.Savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 05.05.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 18 Oca 2015, 19:58