Etiket arşivi: edilmiş

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • HAKSIZ HACİZ, TAHRİF EDİLMİŞ SENEDİ TAKİBE KOYMA, MADDİ MANEVİ TAZMİNAT

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2003/8959
KARAR NO. 2003/13737
KARAR T. 20.11.2003

DAVA : Davacı Erdoğan Yavuz vekili Avukat Mustafa Eryılmaz tarafından, davalı Muammer İleri aleyhine 1.3.2001 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 13.3.2003 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.

Dava, haksız takip nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Davacı üzerinde tahrifat yapılan senet ile davalı tarafından yapılan icra takibi sırasında taşınmazlarının Tapu Sicil Müdürlüğünden tesbitinin istendiğini, haksız haciz nedeniyle kişilik haklarına saldırı oluşturduğundan 1.500.000.000 lira manevi tazminatın tahsilini istemiştir.

Davacı tarafından takibe konu olan senedin rakam ve yazılarında değişiklik yapıldığı dosya içindeki bilgi ve belgelerden anlaşıldığı gibi tarafların da bu konuya itirazları yoktur. Takip sırasında davacının taşınmazlarının tapu kayıtları üzerine haciz uygulandığı ve davacının icra takibine yaptığı itiraz üzerine davacı yönünden takibin durdurulmasına karar verildiği görülmektedir.

Burada önemli olan tahrifatın kimin tarafından yapıldığı değil, tahrif edilmiş senedin icra takibine konu yapılmasıdır. Davacının avukatı aracılığı ile yaptığı haczin haksızlığı mahkeme kararları ile sabit olduğundan olaya uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken davanın reddedilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — Sal Mar 03, 2015 10:19 pm


matbu banka sözleşmesindeki madde müzakere edilmiş sayılmaz

Değerli hukukçu avukat Mahmut Asrağ tarafından paylaşılan Yargıtay kararı için değerli meslektaşımıza teşekkür ederiz. Bizde Genç Baro okurları için bir kez daha Yargıtay Kararını paylaşıyoruz

Yargıtay 13.Hukuk Dairesi
2013/22232 esas sayılı ve 2013/20552 karar sayılı kararı

İlgili Maddeler:4077
İlgili Kavramlar:ERKEN KAPAMA ÜCRETİ MÜZAKERE

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

K A R A R
Davacı, davalı bankadan konut kredisi kullandığını, banka tarafından kendisinden dosya, komisyon ve masraf adı altında 13.716.35 TL tahsil edildiğini, alınan bu bedelin haksız olduğunu ileri sürerek yapılan kesintinin faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; Hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Standart sözleşmeler, içeriğini kısmen veya tamamen genel işlem koşullarının oluşturduğu, tarafların karşılıklı müzakereleri sonucu değil, aksine, taraflardan biri veya üçüncü kişi tarafından önceden hazırlanmış hükümlerin kullanıldığı sözleşme tipi olarak tanımlanmakta olup, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile, Avrupa Konseyi’nin 05.04.1993 tarihli, 1993/13/AET Yönergesinde ve bu yönergeyi iç hukuklarına aktaran Avrupa Birliği ülkelerinde, standart sözleşmelerde yer alan hükümlerin ve özellikle bu sözleşmelerin içeriğini oluşturan genel işlem koşullarının, haksız şart olduğuna ilişkin bir karine öngörülmüştür.
Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 6.maddesinin üçüncü fıkrasına göre, “ Bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir. Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez” hükmü yer almaktadır.
2013/22232-20552
Yine 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 4822 Sayılı Kanunla değişik 6. maddesi ile sözleşmelerdeki “haksız şart” kurumu düzenlenmiş ve satıcı ve sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşullarının haksız şart olup, taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı olmadığı belirtilerek, satıcı veya sağlayıcının, bir standart şartın münferiden tartışıldığını ileri sürüyorsa, bunu ispat yükünün ise ona ait olduğu belirtilmiştir. 4077 Sayılı Kanunun değişik 6 ve 31 maddelerine dayanılarak hazırlanan Tüketici Sözleşmelerindeki Haksız Şartlar Hakkında Yönetmeliğin 7. maddesinde ise “satıcı, sağlayıcı veya kredi veren tarafından tüketici ile akdedilen sözleşmede kullanılan haksız şartların batıl olduğu” hükmü getirilmiştir.
Dosya kapsamına göre; taraflar arasında Konut Kredisi Sözleşmesi düzenlenmiş olup, sözleşme öncesi bilgi formunda masrafların nelerden ibaret olduğu belirtilmiş ise de; anılan maddenin taraflarca ayrıca ve açıkça müzakere edildiği hususu kredi veren tarafından ispatlanmadığı gibi tanzim edilen hükmün, yukarıda açıklanan yasa ve yönetmelik hükümleri karşısında haksız şart olduğunun kabulü gerekir.
Davalı bankanın tacir olup, yaptığı masrafları tüketiciden isteme hakkı bulunduğu anlaşılmakta ise de, somut uyuşmazlığın tüketici hukukundan kaynaklandığı da gözetildiğinde, bankanın ancak davaya konu kredinin verilmesi için zorunlu, makul ve belgeli masrafları tüketiciden isteyebileceğinin kabulü gerekir. Buna göre; mahkemece, davalı bankadan bu yönde delilleri sorulduktan sonra, konusunda uzman bilirkişi ya da heyetinden, yukarıda belirtilen açıklamalar ışığında ve kredinin kullanılması için zorunlu ve belgeli masrafların neler olduğunun tespiti noktasında rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken bu yönler gözetilmeksizin eksik inceleme ile yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.09.2013 gününde oybirliğiyle karar verild