Etiket arşivi: Geçerli

İşverenin, işçinin yetersizlikten kaynaklanan geçerli fesih sebepleri

T.C

YARGITAY

22. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO: 2014/708

KARAR NO:. 2014/1011

KARAR TARİHİ: 28.01.2014

>YETERSİZLİKTEN KAYNAKLANAN GEÇERLİ FESİH SEBEPLERİ

4857 S. İş.K. /18-21 

 

ÖZETİ: Yetersizlikten kaynaklanan sebepler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.

DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteğin reddine karar vermiştir.

Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi M. Söylen tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli sebep olmadan feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

Davalı işveren vekili, davacının iş sözleşmesinin performans düşüklüğü sebebi ile feshedildiğini, feshin geçerli sebebe dayandığını savunmuştur.

Mahkemece, davacı işçinin performans düşüklüğü sabit olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.

Taraflar arasında iş sözleşmesinin feshinin geçerli nedene dayanıp dayanmadığı uyuşmazlık konusu olup, normatif dayanak 4857 sayılı İş Kanunu’nun 18 ve devamı maddeleridir.

4857 sayılı Kanun’un 18. maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Yetersizlikten kaynaklanan sebepler; işçinin ortalama benzer işi görenlere göre daha az verimli çalışması, gösterdiği niteliklerden beklenenden daha düşük performansa sahip olması, işe yoğunlaşmasının giderek azalması, işe yatkın olmaması, öğrenme ve kendisini geliştirme konusunda yetersiz kalması, sık sık hastalanması, çalışamaz duruma getirmemekle birlikte işini gerektiği şekilde yapmasını devamlı olarak etkileyen hastalığa yakalanması ve uyum yeterliliğinin azalması gibi işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen sebeplerdir.

4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli sebebe dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.

Dosya içeriğine göre, davacı davalı tekstil şirketinde dikim operatörü olarak çalışmış olup performans düşüklüğü gerekçesiyle iş sözleşmesi işveren tarafından geçerli sebeple feshedilmiştir. Mahkemece davacının yaptığı iş göz önünde  utularak performans değerlendirmesi konusunda tekstil mühendisi, insan kaynakları uzmanı ve işletmeciden oluşturulacak uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden rapor alınarak sonucu tüm dosya içeriği ile birlikte bir değerlendirmeye tabi tutulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alman temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi

İşçinin Yurt Dışı Kaynaklı İnternet Sitelerinde Bahis Oynadığı, Eylemin Geçerli Sebep Olduğu

T.C YARGITAY
22.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 12560
Karar: 2014 / 21257
Karar Tarihi: 02.07.2014

ÖZET: Davacı işçinin yurt dışı kaynaklı internet sitelerinde bahis oynadığı, ortalama net maaşının üzerinde olan tutarlarda ödemeler yaptığı sabittir. İşçinin eylemlerinin işverende meydana getirdiği etki gözönüne alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin haklı sebep ağırlığında kabul edilmese dahi geçerli sebebe dayandığının gözetilmesi gerekir.(4857 S. K. m. 20, 25)

Dava: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. A. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı vekili, iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek, yapılan feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

Davalı vekili, iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.

Mahkemece, davalı işveren tarafından yapılan teftiş ve teftiş sonucu düzenlenen raporlara ve davacı işçinin kredi kartı ekstre bilgilerine göre davacı işçinin yurt dışı kaynaklı internet sitelerinde bahis oynadığı, iş akdinin feshi tarihi itibariyle kredi kartı borçlarından dolayı işçi aleyhine takip yapılmadığı, işçinin iş sözleşmesinin feshi sonrasında işsiz kalması sebebiyle kredi kartı borçlarını ödemede güçsüzlüğe düştüğü ve banka tarafından hakkında takip yapılmasına sebebiyet verdiği, işçinin toplum içerisinde onaylanmayacak nitelikteki bahis oynama şeklinde gerçekleşen olumsuz nitelikteki davranışın iş yerindeki üretim sürecine ve çalışmalara olumsuz etki yaptığı işveren tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulü ile feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiştir.

Karar davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Taraflar arasındaki uyuşmazlık iş sözleşmesinin haklı sebeple feshedilip edilmediği noktasındadır.

Somut olayda, 06.11.2012 tarihinden beri davalı işyerinde kobi bankacılık satış yönetmeni olarak çalışan davacının iş sözleşmesinin, yurt dışı bağlantılı sitelerden davalı bankaya ait kredi kartı ile bahis oynaması ve gelirinin üzerinde tutarlarda borçlanmak suretiyle ödemeler yapması sebebiyle 4857 sayılı İş Kanunu 25/II maddesi ile disiplin yönetmeliğinin ilgili maddeleri uyarınca feshedildiği anlaşılmaktadır.

Dosyadaki bilgi ve belgelere göre, davacı işçinin yurt dışı kaynaklı internet sitelerinde bahis oynadığı, ortalama net maaşının üzerinde olan tutarlarda ödemeler yaptığı sabittir. İşçinin eylemlerinin işverende meydana getirdiği etki gözönüne alındığında işverenden iş ilişkisini sürdürmesi beklenemeyeceğinden iş sözleşmesinin feshinin haklı sebep ağırlığında kabul edilmese dahi geçerli sebebe dayandığı gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Hüküm: Yukarıda belirtilen sebeplerle;

1- Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2- Davanın REDDİNE,

3- Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4- Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yapmış olduğu 60,00 TL yargılama giderinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,

5- Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6- Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgiliye iadesine, kesin olarak 02.07.2014 tarihinde oybirliği ile, karar verildi.

www.sinerjimevzuat.com.tr

Yargıtay kararı: İşçinin Yurt Dışı Kaynaklı İnternet Sitelerinde Bahis Oynadığı, Eylemin Geçerli Sebep Olduğu .

İşe Bir Gün Mazeretsiz Devamsızlık – Geçerli Fesih

T.C YARGITAY
22.Hukuk Dairesi
Esas: 2014 / 1185
Karar: 2014 / 1786
Karar Tarihi: 10.02.2014

ÖZET: Somut olayda; davalı işveren işyerinde gece sorumlu müdürü olarak çalışmakta olan davacının iş sözleşmesinin, 26.07.2012 tarihli fesih bildirimi ile üst üste iki gün mazeretsiz olarak işe gitmediği gerekçesi ile tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiği, devamsızlığa ilişkin 24.07.2012 ve 25.07.2012 tarihlerinde devamsızlık tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf yargılama sırasında, 25.07.2012 tarihinde saat 17:00 itibari ile davacının işine son verildiğini açıklamıştır. Dosyaya sunulan gece vukuat defterinin incelenmesinden; davacının 23-24 Temmuz 2012 gecesi nöbetine geldiği ve defteri imzaladığı, 24-25 Temmuz 2012 gecesi ile 25-26 Temmuz 2012 gecesi nöbetlerine ise gelmediği anlaşılmasına rağmen; zaten davacının iş sözleşmesi 25 Temmuz günü saat 17:00’de feshedildiğine ve davacı da gece nöbeti tuttuğuna göre, henüz nöbetine gelip gelmeyeceği belli değilken davacının işine son verildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Fakat fesih anı itibari ile davacının 24-25 Temmuz gecesi nöbetine gelmediği ve işe bir gün devamsızlık yaptığı da sabittir. İşe bir gün mazeretsiz olarak devamsızlık yapmak ise olsa olsa geçerli fesih sebebi yapılabilir. Davacının bir gün işe devamsızlığı sebebi ile iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.(4857 S. K. m. 18, 20, 21, 25)

Dava ve Karar: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi F. Yücesoy tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Davacı İsteminin Özeti:

Davacı işçi, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli bir sebep olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir.

Davalı Cevabının Özeti:

Davalı işveren, davacının iş sözleşmesinin üst üste iki gün mazeretsiz olarak işe devam etmediği için haklı sebeple feshedildiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme Kararının Özeti:

Mahkemece, feshin haklı ve geçerli bir geçerli sebebe dayanmadığı gerekçesi ile feshin geçersizliğine ve davacı işçinin işe iadesine, işe başlatma tazminatının dört aylık ücret tutarı olarak ve çalıştırılmadığı süre için en çok dört aylık ücret ve diğer haklarının belirlenmesine karar verilmiştir.

Temyiz:

Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.

Gerekçe:

İş sözleşmesinin, işçinin işyerine devamsızlıkta bulunması sebebiyleişverence haklı olarak işverence feshedilip feshedilmediği noktasında taraflar arasında uyuşmazlık söz konusudur.

4857 sayılı İş Kanunu’nun 25 II-(g) bendinde, “işçinin işverenden izin almaksızın veya haklı bir sebebe dayanmaksızın ardı ardına iki işgünü veya bir ay içinde iki defa herhangi bir tatil gününden sonraki iş günü, yahut bir ayda üç işgünü işine devam etmemesi” halinde işverenin haklı fesih imkanının bulunduğu kurala bağlanmıştır.

Somut olayda; davalı işveren işyerinde gece sorumlu müdürü olarak çalışmakta olan davacının iş sözleşmesinin, 26.07.2012 tarihli fesih bildirimi ile üst üste iki gün mazeretsiz olarak işe gitmediği gerekçesi ile tazminatsız ve bildirimsiz olarak feshedildiği, devamsızlığa ilişkin 24.07.2012 ve 25.07.2012 tarihlerinde devamsızlık tutanağı düzenlendiği anlaşılmaktadır. Davalı taraf yargılama sırasında, 25.07.2012 tarihinde saat 17:00 itibari ile davacının işine son verildiğini açıklamıştır. Dosyaya sunulan gece vukuat defterinin incelenmesinden; davacının 23-24 Temmuz 2012 gecesi nöbetine geldiği ve defteri imzaladığı, 24-25 Temmuz 2012 gecesi ile 25-26 Temmuz 2012 gecesi nöbetlerine ise gelmediği anlaşılmasına rağmen; zaten davacının iş sözleşmesi 25 Temmuz günü saat 17:00’de feshedildiğine ve davacı da gece nöbeti tuttuğuna göre, henüz nöbetine gelip gelmeyeceği belli değilken davacının işine son verildiği sonucuna ulaşılmaktadır. Fakat fesih anı itibari ile davacının 24-25 Temmuz gecesi nöbetine gelmediği ve işe bir gün devamsızlık yaptığı da sabittir. İşe bir gün mazeretsiz olarak devamsızlık yapmak ise olsa olsa geçerli fesih sebebi yapılabilir. Davacının bir gün işe devamsızlığı sebebi ile iş sözleşmesinin feshinin geçerli sebebe dayandığının kabulü ile davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Belirtilen sebeplerle, 4857 sayılı Kanun’un 20. maddesinin 3. fıkrası uyarınca, hükmün bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.

Hüküm: Yukarıda belirtilen sebeplerle;

1-Mahkemenin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,

2-Davanın REDDİNE,

3-Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,

4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, davalının yaptığı 62,00 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalıya ödenmesine,

5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan tarifeye göre 1.500,00 TL vekâlet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,

6-Taraflarca yatırılan gider avanslarından varsa kullanılmayan bakiyelerinin ilgili tarafa iadesine,

7-Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde davalıya iadesine, kesin olarak 10.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Kaynak : www.sinerjimevzuat.com

Yargıtay kararı: İşe Bir Gün Mazeretsiz Devamsızlık – Geçerli Fesih .

Yargılama Usulü ve Avukatlık Hukuku • Yemin teklifinde vekile tebligat geçerli midir?

İyi çalışmalar,
HMK 228 uyarınca Davacı taraf Davalı tarafa yemin teklifinde bulunur.
Davalı vekili duruşmada Müvekkilini hazır edeceğini bildirir.
Mahkemece Davalı tarafa(vekiline) yemin için davetiye çıkartılır.
Müteakip oturuma Davalı ve Vekili tebligatı almalarına rağmen katılmazlar.
Sonraki oturuma Davalı ve Vekili hazır bulunarak yemin teklifinin Davalı Vekiline tebliğ edildiğini bu nedenle usule uygun olmadığından,yemin etmeye hazır olduklarını bildirirler.Davacı Vekili,Davalı tarafın, davet edilmelerine rağmen duruşmaya gelmediklerinden dava konusunu ikrar etmiş sayılmaları gerektiğini ve davanın kabulüne karar verilmesini ister.
Mahkeme buna rağmen Davalı tarafa yemin teklifini iletir ve Davalı da yemin eder.
Sonraki oturumda da Mahkeme davayı reddeder.
Vekile tebligat geçersiz sayılabilir mi?
Bu konuya ışık tutacak yargıtay kararı veya yorum arıyorum.
Teşekkürler.
soydan

Bilgiler: Tarih-Gönderici: soydan — 19 Ara 2014, 02:20


YARGITAY 8. H.D. E. 2013/5734 K. 2013/9651 *İYUK m.28/2 Değişikliği Adli Yargı Mahkeme İlamlarının İnfazında Geçerli Değildir.

T.C.

YARGITAY

8. HUKUK DAİRESİ

E. 2013/5734

K. 2013/9651

T. 20.6.2013

 

2004/m.16,41

2577/m.1,28/2

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup: dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

 

KARAR : 

 Borçlu vekili, alacaklı vekili tarafından vekil edeni aleyhine Bafra 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2009/699 Esas ve 2012/438 Karar sayılı işçi alacaklarına dair ilamına dayalı olarak ilamlı icra takibi başlatıldığını, alacaklının 6352 Sayılı Kanunun 58. maddesiyle değişik 2577 Sayılı Kanunun 28. maddesinin 2. fıkrasına göre, vekil eden İdareye yazılı başvuruda bulunarak, alacağının ödenmesini talep edip, 30 günlük kanuni bekleme süresinden sonra ödeme yapılmaması halinde icra takibi başlatması gerekirken, bu yasal zorunluluk yerine getirilmeden başlatılan takibin iptaline karar verilmesini talep etmiş; mahkemece, talep kabul edilerek takibin iptaline karar verilmesi üzerine hüküm, davalı- alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

 

Talep, İ.İ.K. 41. maddesi yollamasıyla İ.İ.K. 16. maddesine dayalı şikayete ilişkindir.

 

6352 Sayılı Kanunun 58. maddesiyle değişik 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 28/2 maddesinin "… Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren 1. fıkrada belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur…" hükmünü içermektedir. Ancak, 2577 Sayılı Kanunun 1. maddesi uyarınca; Danıştay, Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemeleri'nin görevine giren uyuşmazlıkların çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabi olup, Kanunun 28/2. maddesine dair anılan değişikliğin, adli yargı mahkemeleri tarafından verilen ilamların infazında uygulanma olanağı bulunmamaktadır. Mahkemece bu yöndeki şikayetin reddi gerekirken, anılan gerekçeyle kabulü isabetsizdir.

 

SONUÇ :

 Davalı-alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle Mahkeme kararının yukarda açıklanan sebeple İ.İ.K.nun 366. ve H.U.M.K.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca H.U.M.K.nun 388/4. ( H.M.K.m.297/ç ) ve İ.İ.K.nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 20.06.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.