Etiket arşivi: GÖRME

VEKÂLETSİZ İŞ GÖRME

T.C.
YARGITAY
Onbeşinci Hukuk Dairesi
E: 2006/3356
K: 2006/3950
T: 27.06.2006
VEKÂLETSİZ İŞ GÖRME
Özet: Davalı kurum kamu kurumu olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu ‘na tabidir. Yapılan tüm sözleşmelerin bu yasa kapsamında olması gerekeceğinden, sözle anlaşma ile iş yapıl­ması yasaya aykırıdır. Ne var ki, davaya konu yol inşaatının yapıldığı ve halen belediyece kamu hizmetine tahsis edildiği dosya içeriği ile sabittir. Bu durumda uyuşmazlığın vekâletsiz iş görme hükümlerince çözümlenmesi gerekir.
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 410]
Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
Dava, yol yapım bedelinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılmıştır.
Davalı Belediye, İhale Kanunu’na uygun yapılmış ihale ve sözleşme ilişkisi bulunmadığından davanın reddini savunmuştur. Mahkemenin husumet yokluğundan davanın reddine dair kararı davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında yazılı bir sözleşmenin varlığı iddia ve ispat edilmiş değildir. Davalı yol yapım işiyle ilgili encümen kararları var ise de davacıya usulen işin ihale edildiğine dair ihale kararı da bulunmamaktadır. Davalı kamu kurumu olup, 4734 sayılı Kamu İhale Kanunu’na tabidir. Yapılan tüm söz­leşmelerin bu yasa kapsamında olması gerektiğinden, sözlü anlaşmayla iş yaptırılması yasaya aykırıdır. Ne var ki, davaya konu yol inşaatının yapıldığı ve halen belediyece kamu hizmetine tahsis edildiği dosya içeriğiyle sabittir. Bu durumda uyuşmazlığın BK’nın 410. ve devamı maddeleri uyarınca vekâletsiz iş görme hükümlerince çözümlenmesi gerekir. O halde mahkemece yapılması gereken iş, davaya konu yolun bulunduğu yerde uzman bilirkişilerce keşif yapılarak belediyenin kullanımında olan (kamunun yararlandığı oranda) iş miktarının saptanması, yapıldığı yıl piyasa fiyatlarıyla davacı alacağının hesap­lanması ve sonuca göre hükme varılmasından ibarettir. Bu hususlar üzerinde durulmadan davanın reddi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulun­muştur.
Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz istem­lerinin kabulüyle kararın (BOZULMASINA), ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine, 27.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

İŞ GÖRME BORCU

T.C.
YARGITAY
Onuncu Hukuk Dairesi
E: 2006/1325
K: 2006/9543
T: 20.6.2006

İŞ GÖRME BORCU
818 s. BORÇLAR KANUNU [Madde 320]
Davacı, davalı Apartman nezdinde 1994 yılından itibaren kapıcı olarak geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilâmında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılar Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. 10 daire ve 2 dükkandan oluşup, merkezi doğalgaz kalorifer sistemi ile ısıtıldığı anlaşılan davalı apartman yönetimince tutulan 19.06.1994 tarihli tutanakta; zamanı uygun bulunduğundan apartmana yakın olarak başka bir işyerinde çalışan davacının eşi İhsan Dalkıran’ın apartmanda görevlendirildiğinin belirtildiği; davacının eşi tarafından aynı tarihte düzenlenen taahhütname ile apartmanın bodrum katında oturma karşılığı kapıcılık hizmetlerinin yapılacağının belirtildiği görülmüştür. Borçlar Kanununun 320. maddesine göre sözleşmeden veya halin icabından aksi anlaşılmadıkça işçinin taahhüt ettiği iş görme borcunu bizzat kendisi ifaya mecbur olup başkasına devredemez. Ne var ki, yasanın sözü edilen maddesinde öngörülmüş olan işçinin işi bizzat yapmasına ilişkin kural emredici olmayıp tamamlayıcı nitelikte olduğundan aksi kararlaştırılacağı gibi halin icabından da iş görme borcunun başkasına yaptırılmasının mümkün olabileceği sonucuna varılabilir. Kapıcılık sözleşmesinde kapıcının iş görme borcunu bizzat ifa edeceği gibi sürekli olmamak koşulu ile başkası tarafından da ifa edilmesi mümkündür. Kaldı ki apartmanın kapasitesi ve günlük kapıcılık hizmetlerinin alacağı zaman nazara alındığında, İhsan Dalkıran’ın başka işlerde çalışmasının kapıcılık hizmetlerine engel teşkil etmeyeceği anlaşılmaktadır. Öte yandan konutların kapıcılık hizmetleri genelde kapıcının tüm aile fertlerinin (karı veya koca ve çocukların) katkıları ile yürütülmekte olduğu da bir gerçek olup, davacının yaptığı hizmetlerin eşine yardım niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Dolayısıyla davacı ile davalı apartman yönetimi arasında kaloriferci-kapıcı ilişkisi gerçekleşmemiş olduğundan, davacının davasının reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA,temyiz harcının istek halinde davalı işverenlere iadesine, 20.06.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.