Etiket arşivi: K.2009/394

YHGK 15.7.2009 E.2009/4-346 – K.2009/394


  YHGK 15.7.2009 E.2009/4 346 – K.2009/394

– HATALI ÜRETİM NEDENİYLE TAZMİNAT

– KONSERVEDEN SALYANGOZ ÇIKMASI (Maddi ve Manevi Tazminat)

– ZARARIN (BELGELENDİRİLEMEMESİ HALİNDE)TAYİNİ –

BK.42 – TMK.13,15

1. Davacı, davalı tarafından üretilen ve cam kavanozda satışa sunulan bezelye konservesinden salyangoz çıktığını, hijyenden yoksun ürün nedeniyle psikolojik rahatsızlık geçirdiğinden manevi;  ayrıca ürün içindeki salyangozun tespiti için yapılan gerekli işlemler nedeniyle harcadığı masraflar karşılığı olarak da maddi tazminat istemiştir.
Mahkeme, maddi tazminat belgelenemediğinden bu kaleme ilişkin talebi reddetmiş, manevi tazminat istemini ise kısmen kabul etmiştir.
2. Davacı her ne kadar tazminata esas zararını belgelendirememişse de, ortada maddi bir takım harcamaları gerektiren eylemler bulunduğu ve maddi zararın olduğu açıktır. Şu durumda mahkemece gerekirse Borçlar Kanunu    42/2. maddesine göre zarar belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle bu kalem istemin reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
Davacı, içinde salyangoz bulunduğunu fark ettiği bezelye konservesini tüketmemiştir. Hal böyle olunca,  davacının kişilik değerleri yönünden bir eksilme olduğundan ve doğmuş bir zararın varlığından sözedilemez.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki “maddi ve manevi tazminat” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İstanbul 2. Tüketici  Mahkemesince davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair  verilen 28.2.2007 gün ve 2004/5273 E. – 2007/79 K.  sayılı kararın incelenmesi taraflarca istenilmesi üzerine,

Yargıtay  4. Hukuk Dairesinin 27.3.2008 gün ve  2007/7991 –   2008/4172 sayılı ilamı;

(…1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.

2- Davacının diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, hatalı üretim nedeniyle uğranılan zararın tazminine ilişkindir. Mahkemece, dava kısmen kabul edilmiş; kararı taraflar temyiz etmişlerdir.

Davacı, davalı tarafından üretilen ve cam kavanozda satışa sunulan bezelye konservesinden salyangoz çıktığını, hijyenden yoksun ürün nedeniyle psikolojik rahatsızlık geçirdiğinden manevi, ayrıca ürün içindeki salyangozun tespiti için yapılan gerekli işlemler nedeniyle harcadığı masraflar karşılığı olarak da   maddi tazminat istemiştir. Mahkeme, maddi tazminat belgelenemediğinden bu kaleme ilişkin talebi reddetmiş, manevi tazminat istemini ise kısmen kabul etmiştir.
Davacı her ne kadar tazminata esas zararını belgelendirememişse de, ortada maddi bir takım harcamaları gerektiren eylemler bulunduğu ve maddi zararın olduğu açıktır. Şu durumda mahkemece gerekirse    Borçlar Kanunu  42/2. maddesine göre zarar belirlenerek hüküm altına alınması gerekirken, ispatlanamadığı gerekçesiyle bu kalem istemin reddi usul ve  yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.

3- Davalının temyiz itirazlarına gelince; davacı, aldığı konservede salyangoz bulunduğundan manevi zarara uğradığını belirterek manevi tazminat istemiş; mahkeme, her ne kadar ürün tüketilmemiş ve zarar görülmemiş ise de,   gıda sektöründe çalışan davalının insan sağlığını önde tutması ve olumsuzlukları önleyici tedbirleri alması gerektiğinden bahisle manevi tazminata hükmetmiştir.

Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif bir eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu, tüzel kişileri ve bilinçsizleri öte yönden acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır.

Bunlar, kişinin ve ailenin onur ve saygınlığına yönelik suçlar,  kişilik değerlerinin zedelenmesi, isme saldırı, nisan bozulması, evlenmenin feshi, bedensel zarar ve öldürme ile kişilik haklarının zedelenmesidir.   Somut olayda davacı tarafından ürün tüketilerek oluşmuş bir zarar bulunmadığı gibi manevi tazminatı gerektirir yukarıda sayılan durumlar da yoktur. Bu nedenle davacının manevi tazminat isteminin tümden reddi gerekirken kısmen kabulü doğru görülmediğinden kararın bozulması gerekmiştir….) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Uyuşmazlık davacı lehine manevi tazminata hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasındadır.

Özel Daire bozma ilamında da belirtildiği üzere; davacı, içinde salyangoz bulunduğunu fark ettiği bezelye konservesini tüketmemiştir.

Hal böyle olunca,  davacının kişilik değerleri yönünden bir eksilme olduğundan ve doğmuş bir zararın varlığından sözedilemez.   Mahkemece, Özel Dairenin bozma ilamına  uyulması gerekirken,  önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının  Özel Daire Bozma Kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, oyçokluğu ile  karar verildi.

Y.H.G.K. 15.7.2009 E.2009/4-346 – K.2009/394

PicLensButton  YHGK 15.7.2009 E.2009/4 346 – K.2009/394