Etiket arşivi: Mahkemesidir

Zorunlu Mali mesuliyet sigortası kapsamında açılan davada görevli mahkeme Asliye Ticaret Mahkemesidir

 

Değerli hukukçu, İstanbul Barosu üyesi, meslektaşımız sayın Avukat Mahmut Asrağ’ın mail grubunda paylaştığı, Yargıtay kararı için kendisine çok teşekkür ederiz. Genç Baro okurları için kararı paylaşıyoruz.

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi

2013/3377 esas ve 2013/4482 karar sayılı 28.03.2013 tarihli karar

• DESTEKTEN YOKSUN KALMA TAZMİNATI DAVASI ( Trafik Kazası Nedeniyle Maruz Kalınan Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Sigorta Şirketinden Tahsili İstemi Türk Ticaret Kanununda Sayılan Hususlardan Olduğu – Uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi Görevine Girdiği )
• GÖREV ( Trafik Kazası Nedeniyle Maruz Kalınan Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Sigorta Şirketinden Tahsili İstemi Türk Ticaret Kanununda Sayılan Hususlardan Olması Nedeniyle Uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi Görevine Girdiği – Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası )
• SİGORTA ŞİRKETİ ( Tarafına Trafik Kazası Nedeniyle Maruz Kalınan Destekten Yoksun Kalma Tazminatının Tahsili İstemi Türk Ticaret Kanununda Sayılan Hususlardan Olduğu/Uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi Görevine Girdiği – Destekten Yoksun Kalma Tazminatı Davası )
6102/m.4,5,1402,1483
ÖZET : Dava, destekten yoksun kalma tazminatının istemine ilişkindir. Somut olayda, talebin trafik kazası nedeniyle maruz kalınan destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olduğu, davanın, Türk Ticaret Kanununda sayılan hususlardan olduğu anlaşıldığından uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu araç ile davacı Ekrem’in idaresinde tek taraflı olarak yaptığı kaza sonucu davacıların desteği Gülümser’in vefat ettiğini belirterek fazlaya dair haklarını saklı tutarak toplam 10.000,00.-TL destek tazminatının olay tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Mahkemece, ihtilafın doğrudan davacılar ile davalı arasında akdedilmiş sigorta sözleşmesindenkaynaklanmadığı, davacıların taleplerinin hukuki dayanağının haksız fiil olduğu, somut olayda taraflar arasında 6102 sayılı TTK’nın 1402 ve devamı hükümlerinin uygulanmasına olanak olmadığı, sigorta şirketinin sorumluğunun 2918 sayılı Kanun’dan kaynaklandığı gerekçesi ile görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu gerekçesiyle davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Dava, davalı zorunlu mali mesuliyet sigortası şirketinden trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir.

Bilindiği gibi Asliye Mahkemeleri, Asliye Hukuk ve Asliye Ticaret Mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. Asliye Ticaret Mahkemeleri, Asliye Hukuk Mahkemesinin görevine giren ticari davaların çözümlendiği mahkemelerdir.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin görevine giren işler dışında kalan tüm uyuşmazlıklar Asliye Hukuk Mahkemesince çözümlenir. Hangi davaların ticari dava olduğu TTK’nun 4. maddesinde sayılmıştır. Bundan başka, bir yerde ticaret mahkemesi varsa Asliye Hukuk Mahkemesinin görevi içinde bulunan ve bu kanunun 4.maddesi hükmünce ticari sayılan davalarda hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere Asliye Ticaret Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir ( TTK’nun 5/II ).

Türk Ticaret Kanunun 4. maddesinde,bu kanundan doğan hukuk “davalarının” ticari dava sayıldığı, aynı kanunun 5. maddesinin 2.fıkrasında, bir yerde ticaret mahkemesi varsa asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4. maddesi hükmünce ticari sayılan “davalara”, ticaret mahkemesinde bakılacağı hususları düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunun 3. maddesinde, ”Bu Kanunda düzenlenen hususlarla bir ticari işletmeyi ilgilendiren bütün işlem ve fiiller ticari işlerdendir” düzenlenmiştir.

Türk Ticaret Kanunun 1483 ve devamı maddelerinde “zorunlu sorumluluk sigortalar” düzenlenmiştir.

Bir hukuki işlemin veya fiilin Türk Ticaret Kanun’u kapsamında kaldığının kabul edilmesi için, yasanın amacı içerisinde yukarıda tanımları verilen bu kanunda düzenlenen hususlarla, bir ticari işletmeyi ilgilendiren hukuki işlemin veya fiilin olması gerekir.

Somut olayda, talebin trafik kazası nedeniyle maruz kalınan destekten yoksun kalma tazminatının sigorta şirketinden tahsili istemine ilişkin olduğu,davanın,Türk Ticaret Kanunun 1483 vd. maddelerinde sayılan hususlardan olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Asliye Ticaret Mahkemesi görevine girdiği dikkate alınarak davanın esasına girilerek tarafların delillerinin toplanması, iddia ve savunmalarının değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde davanın görevsizlik nedeniyle usulden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmen BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Tasarrufun iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir

 

Değerli hukukçu, İstanbul Barosu üyesi, meslektaşımız sayın Avukat Mahmut Asrağ’ın mail grubunda paylaştığı, Yargıtay kararı için kendisine çok teşekkür ederiz. Genç Baro okurları için kararı paylaşıyoruz.

Yargıtay 17.Hukuk Dairesi
2013/3101 esas sayılı ve 2013/4187 karar sayılı 26.03.2013 tarihli kararı

• TASARRUFUN İPTALİ DAVASI ( Borçlu Şirketin Mal Kaçırma Amacıyla Üzerine Kayıtlı Taşınmazı Başka Bir Şirkete Sattığı İddiası – Bu Tür Davaların Şahsi Nitelikte Bulunduğu/Ayni Niteliğinin Bulunmadığı/Görevsizlik Kararı Verilemeyeceği )
• TASARRUFUN İPTALİ DAVASININ AMACININ GÖZETİLMESİ ( Muvazza ve Haksız Fiil Gibi Tasarruflarla Alacaklının Zarara Uğratılmasının Önlenmeye Çalışıldığı – Şahsi Nitelikte Dava Olması Sebebiyle Ticari Mahiyeti bulunmadığı/Görev )
• TİCARİ DAVA MAHİYETİ BULUNMAMASI ( Ticaret Mahkemesinin Görevli Olduğundan Bahisle Görevsizlik Kararı Verilmesinin Hatalı Olduğu – Tasarrufun İptali Davasının Şahsi Niteliği Bulunduğu/Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğunun Kabulü )
• GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEMEMESİ ( Davanın Amacı ve Şahsi Niteliği Nedeniyle ve 6102 S.K. Yeni Bir Düzenleme Getirilmediği de Gözetlerek Davanın Asliye Hukuk Mahkemesinde Görüleceğinin Kabulü – Ticari Dava Mahiyeti Bulunmadığı )
• TİCARET MAHKEMELERİNİN GÖREVLİ OLMADIĞI ( Davanın Ticari Dava Mahiyeti Bulunmadığı – Asliye Hukuk Mahkemesinin Görevli Olduğundan Davanın Esasına Girilmesi Gereği/İhtiyati Haciz Kararının da Mahkemece Değerlendirilmesi Gerektiği )
2004/m. 277,281/2
6762/m. 4/1
ÖZET : Dava, borçlu şirketin mal kaçırma amacıyla üzerine kayıtlı taşınmazı başka bir şirkete sattığından bahisle tasarrufun iptali istemine ilişkindir.Yerel mahkeme, ticaret mahkemelerinin görevli olduğundan bahisle dava dilekçesini görev yönünden reddetmişri.Ancak Bu tür davalarda amaç; borçlunun haciz ya da iflasından önce yaptığı bazı tasarrufların geçersiz yada iyiniyet kurallarına aykırılık nedeniyle alacaklıya karşı sonuçsuz kalması ve dolayısıyla o mal üzerinde cebri icraya devamla alacağın tahsilini sağlamaktır. Ayni nitelikte değil şahsi nitelikte dava olduğu gibi bu tür davalar sonuçları itibarıyla daha çok lehine tasarrufta bulunulan 3.kişilerin hukukunu ilgilendirmekte ve her olayın özelliğine göre temelinde muvazaa veya haksız fiil gibi kabul edilebilecek tasarruflar nedeniyle alacaklı zarara uğramaktadır. Bu niteliği itibarıyla ticaret mahkemesinin görevi içinde sayılan ticari davalardan olmadığı, 6102 S.K. bu konuda yeni bir düzenleme de bulunmamaktadır. Açıklanan bu maddi ve hukuksal gerekçelerle eldeki davada Asliye Hukuk Mahkemesinin görevli olması nedeniyle davanın esasına girilerek incelenmesi ve toplanacak delillere göre karar verilmesi gerekir.Diğer yandan İİK 281.madde uyarınca verilecek ihtiyati haciz kararı dava konusu şey ile ilgili olduğundan görevli mahkemece değerlendirilmesi gerekir. Zira hangi tasarrufların iptale tabi olduğu ve bu yöndeki deliller bu mahkemece gözönüne alınacaktır