YARGITAY 1. Hukuk Dairesi
ESAS: 2014/15507
KARAR: 2014/19371
Taraflar arasında görülen tapu iptal, tescil, tenkis davası sonunda, yerel mahkemece davanın kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 22.11.2013 Cuma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden vekili Avukat … geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen vekili Avukat gelmedi, yokluğunda duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı. Bilahare Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelenerek gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, muris muvazaası hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazların davalıya temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden ve toplanan delillerden; tarafların mirasbırakanları babaları M…’in 13.02.2007 tarihinde öldüğü, mirasbırakanın maliki olduğu 7 ve 9 parsel sayılı taşınmazları 21.08.2002 tarihli resmi akit ile oğlu olan davalı A…’ya satış suretiyle temlik ettiği, davacının dava dilekçesinde; 9 parsel sayılı taşınmazın temlikinin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu iddiası ile eldeki davayı açtığı, 11.02.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden aynı iddiayı ileri sürerek, miras payı oranında iptal ve tescile, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesini istediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece, 9 parsel sayılı taşınmaz yönünden, mirasbırakan tarafından davalıya satış suretiyle yapılan temlikin mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğu saptanmak suretiyle davanın kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalının bu yöne değinen temyiz itirazı yerinde değildir. Reddine.
Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince, dava dilekçesinde yer almayan 7 parsel sayılı taşınmaz yönünden 11.02.2010 tarihli ıslah dilekçesi ile talepte bulunulmuş ise de, değer gösterilmeksizin düzenlenen ıslah dilekçesi ile talepte bulunulmuş olduğu, bu haliyle usulüne uygun bir ıslah bulunmadığı ve ayrı bir dava ile talepte bulunulması gerektiği, göz ardı edilerek 7 parsel sayılı taşınmazın kabul kapsamına alınmış olması doğru değildir.
Kabule göre de, davada miras payı üzerinden kabul kararı verildiğine göre, bu paya karşılık gelen değerin vekâlet ücretinin tayininde nazara alınması gerektiği ve yargılama sırasında keşfen belirlenen değer üzerinden harç ikmal edilmemiş olduğu gözetilmeden yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmiş olması da isabetsizdir.
Davalının temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilenz nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK’un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 29.12.2012 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 990.00.-TL. duruşma vekâlet ücretinin temyiz edilenden alınmasına, 11.12.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Bilgiler: Tarih-Gönderici: admin — Cmt Mar 07, 2015 11:35 pm