Etiket arşivi: sayılır

Terke dayalı İhtar Çeken Eş, İhtardan Önceki Kusurlu Davranışları Affetmiş Sayılır

Yargıtay 2.Hukuk Dairesi, 2012/18584 Esas ve 2013/ 4748 Karar Sayılı, 13.04.2012 Tarihli Kararı,

İhtar sonrası kadına kusur olarak atfedilebilecek bir davranış da ispat edilemediğinden tarafların eşit kusurlu sayılmaları yanlıştır.

Taraflar arasındaki boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (kadın) tarafından; kusur belirlemesi, velayet, çocukla tesis edilen kişisel ilişki süresi ve tazminat istemlerinin reddi, davalı (koca) tarafından ise; tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2-Mahkemece; “taraflar eşit kusurlu” kabul edilerek davacının maddi ve manevi tazminat istekleri reddedilmiştir. Oysa davalının eşine fiziki şiddet uyguladığı ve bağımsız konut temin etmediği yapılan soruşturma ve toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Davalı davadan önce 14.06.2011 tarihinde mahkemeye başvurarak eşinin ortak konuta dönmesi için ihtar talebinde bulunmuştur. Bu ihtarın sonucu olarak, davacı eşinin ihtar tarihinden önceki kusurlu davranışlarını affetmiş, en azından hoşgörüyle karşılamış duruma düşmüştür. Hoşgörüyle karşılanan ve affedilen olaylar ise; artık davacı kadına bir kusur olarak yüklenemez. İhtar tarihinden sonra da kadına atfedilebilecek bir kusur da ispatlanmadığına göre, boşamaya sebep olan olaylarda kusurun tamamen davalı kocada olduğunun kabulü gerekir.

Bu olaylar aynı zamanda davacının kişilik haklarına saldırı niteliğindedir. Hal böyleyken davacının davalıyla eşit kusurlu kabul edilmesi ve buna bağlı olarak da davacının maddi (TMK.m.174/1) ve manevi (TMK.m.174/2) tazminat isteklerinin reddedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple kusur belirlemesi ve buna bağlı olarak maddi ve manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan, temyize konu diğer hususların yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.

Aile ve Boşanma Hukuku • Düğünde Takılan Takılar Edinilmiş Mal Sayılır mı?

Merhabalar değerli meslektaşlarım. Edinilmiş Mallarla ilgili bir hususta yardımınıza ihtiyacım var. Düğünde bayana gerek erkek tarafınca gerekse bayanın kendi akrabalarınca bir çok takı (altın, para vb.) takılıyor. Düğünde takılan bu altınlar edinilmiş mal-kişisel mal ayrımında hangi gruba girer.Erkek tarafı kendi taktıkları altınları paylaşmada doğrudan alabilir mi? Resmi olarak evlenme tarihinden sonra düğünün yapılması durumunda cevap değişir mi?

Yargıtay kararları ışığında cevaplarınızı bekliyorum.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: Ali Murat Bülbül — 23 Oca 2015, 01:41


Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • TEMYİZ İTİRAZLARININ REDDEDİLEN KISIM BÖLÜMÜ ONANMIŞ SAYILIR

T.C
YARGITAY
12.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2005/4566
KARAR NO: 2005/7049
KARAR TARİHİ : 1.4.2005

Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki temyiz itirazları Yargıtay’ca reddedilip kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümü onanmış sayılacağından alacaklının, bozma ilamı kapsamı dışında kalan alacak bölümleri yönünden takibe devam etmesi mümkündür.

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : İstanbul 1. İş Mahkemesinin 27.05.2003 tarih ve 2003/257-484 sayılı ilamının hüküm bölümünde kıdem tazminatı 28.998,633 TL, ihbar tazminatı 6.000.000.000 TL. ve ücretli izin nedeniyle de 25.200.000.000 TL. olmak üzere toplam 60.198.633,771 TL alacağın 14.02.2000 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ve takdir edilen 3.107.945,351 TL. nispi avukatlık ücreti ile birlikte davalıdan alınıp davacıya ödenmesine karar verilmiştir.

Hükmün temyiz edilmesinden sonra[b] Yargıtay 9. Hukuk Dairesinin 17.02.2004 tarih ve 2003/11355 , 2004/2576 sayılı ilamı[/u] ile sadece (izin alacağı) yönünden kararın bozulduğu anlaşılmaktadır. Anılan "Yargıtay" ilamının (1) no’lu bendinde açıkça, bozmanın sadece izin alacağından söz edilen (2) no’lu bende hasredildiği belirtilmiş ve borçlunun sair temyiz itirazları reddedilmiştir. Açık bir onama hükmü bulunmasa dahi, taleplerden biri veya daha fazlası hakkındaki yerel mahkeme kararına ilişkin temyiz itirazları Yargıtay’ca reddedilmiş ve böylece kararın o bölümü bozma kapsamı dışında bırakılmış ise, reddedilen temyiz itirazlarının ilgili bulunduğu karar bölümü onanmış sayılır. (Prof Dr. Baki Kuru HUMK 4. Baskı 1984, cilt4, shf, 3421) (HGK’nun 25.03.1992 tarih ve 1992/2-121 E, 1992/197 K) (HGK’ nun 23.10.2002 tarih ve 2002/11-633 E, 2002/847 K).[/b]

[u]Bu durumda, alacaklının bozma ilamı kapsamı dışında kalan alacak bölümleri yönünden takibe devam etmesi mümkün olup şikayetin kabulü yerine reddine karar verilmesi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’un 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 01.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C
YARGITAY
9. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2003/11355
KARAR NO: 2004/2576
KARAR TARİHİ: 17.02.2004

> GAZETECİNİN ÖDENMEYEN YILLIK ÜCRETLİ İZNİ AİT OLDUĞU DÖNEMDEKİ ÜCRETTEN ÖDENMELİDİR

ÖZET: Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 21 ve 29.maddelerinde gazetecinin yıllık ücretli izin hakkı düzenlenmiş ve anılan maddelerde izin alacağının son ücretten hesaplanacağına dair bir kurala yer verilmemiştir. Davacının kullanılmayan izinleri karşılığı alacağının ait olduğu dönem ücreti yerine, son ücretten hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. 5953 S. B.Iş.K/21,29 Taraflar arasındaki kıdem ve ihbar tazminatı ile yıllık izin ücretinin ödetilmesi davasının yapılan yargılaması sonunda; ilamda yazılı nedenlerle gerçekleşen miktarın faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine ilişkin hüküm süresi içinde duruşmalı olarak temyizen incelenmesi davalı avukatınca istenilmesi üzerine dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 17.2.2004 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü davalı adına Avukat S. Ş. ile karşı taraf adına Avukat T. G. geldiler. Duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek dosya incelendi, gereði konuşulup düşünüldü:

Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan
temyiz itirazları yerinde değildir.

Basın çalışanlarıyla ilgili 5953 sayılı Yasanın 21 ve 29.maddelerinde gazetecinin yıllık ücretli izin hakkı düzenlenmiş ve anılan maddelerde izin alacağının son ücretten hesaplanacağına dair bir kurala yer verilmemiştir. Davacının kullanılmayan izinleri karşılığı alacağının ait olduğu dönem ücreti yerine, son ücretten hesaplanması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.

Gerekçeli kararda hüküm altına alman kıdem tazminatı miktarı konusunda mahkemece maddi hataya düşülmüştür. Bu husus yerel mahkemece her zaman düzeltilebileceğinden bozma nedeni yapılmamıştır.

SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, Davalı yararına takdir edilen 375.000.000 TL.duruşma avukatlık parasının karşı tarafa yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17.2.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 16 Oca 2015, 15:07


Yargıtay , çiçek alan kadın eşini affetmiş sayılır dedi

Maddi ve manevi anlaşmazlıklar sonrası boşanmaya karar veren çift, 2’nci Aile Mahkemesi’nce, psikolog raporu ve tanık beyanları dikkate alınarak boşandı. Çiftin çocuklarının velayeti anneye verilirken, kadına 250 lira nafaka ve 4 bin lira tazminata hükmedildi. Ancak M.T., kararı temyiz etti.

Hürriyet Gazetesi’nin verdiği habere göre, temyizin mercii Yargıtay 2’nci Hukuk Dairesi, boşanma kararını bozdu. Kararda, çiftin 14 Şubat 2009’da barışarak bir araya geldikleri, boşanma kararı için, ortak hayatın temelinden sarsıldığı hususunun sabit olması gerektiği, sadece şahit beyanlarına dayanılarak, boşanmaya karar verilemeyeceği belirtildi. Mahkeme de boşanma kararında, “Bir davalı tanığının, Sevgililer Günü’nde kocanın karısını çiçekle karşıladığı beyanı dışında, ilişkilerinin düzeldiği konusunda delil yoktur” gerekçesiyle direndi. Bunun üzerine Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, direnme kararını oyçokluğuyla bozdu. Genel Kurul da çiçeği kabul eden kadını kocayı affetmiş kabul ederek, tanık beyanlarının boşanma kararı için yeterli olmadığına hükmetti.