Etiket arşivi: TARİHİNDE

Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • ÇEKİN KEŞİDE TARİHİNDE VE MİKTAR KISMINA TAHRİFAT VEPARAFLAR

Çekin icraya konulması sonrasında imzaya süresinde itiraz edilmesi ile çekin ön yüzünde bulunan imzaların ve paraf imzaların keşide tarihinde yetkili bulunan şirket yetkilisine ait olup olmadığına dair bilirkişi incelemesi yapılması gerekir

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2013/11063
KARAR NO. 2013/19889
KARAR TARİHİ. 28.5.2013

DAVA : Mahalli mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Alacaklı vekili tarafından çeke dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile icra takibine başlandığı, borçluya örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine borçlu vekilinin yasal 5 günlük sürede icra mahkemesine başvurarak imzaya itiraz ettiği anlaşılmıştır.

Takip dayanağı çekin incelenmesinde, keşidecinin Ö… Ltd. Şti’nin olup, çekin keşide tarihi ve miktar kısmının paraflanarak değiştirildiği görülmektedir.

HMK’nın 207. maddesi uyarınca senetteki çıkıntı, kazıntı ve silintinin keşideci tarafından onanması halinde geçerli olacaktır. Somut olayda takip dayanağı çekin keşide tarihinde ve miktar bölümünde düzeltmeler yapıldığı ve yanında da paraf imzanın bulunduğu görülmektedir.

Buna göre imzaların keşideciye ait olması durumunda yapılan düzeltmeler geçerli olacaktır.

Öte yandan çekin keşide tarihinde ve miktar kısmında tahrifat yapılmış olması tek başına takibin iptali nedeni olmaz. Senedin tahrifatsız haline göre kambiyo vasfında olup olmadığı belirlenerek sonuca gidilmelidir.

Yine miktar kısmında tahrifat yapıldığının belirlenmesi halinde ise tahrifatsız miktar yönünden alacaklının talep hakkının bulunduğunun kabulü gerekir.

Bu durumda çekin ön yüzünde bulunan imzaların ve paraf imzaların keşide tarihinde yetkili bulunan borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığı yönünde bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekmekte olup, Mahkemece hakimlik mesleğinin gerektirdiği bilgi ile çözümlemesi mümkün olmadığından, HMK’nın 266. maddesi gereğince çözümü özel ve teknik bir bilgiyi gerektiren hususlardan bulunmakla, borçlunun imza itirazı ile ilgili olarak bilirkişi raporu alınıp, çekteki keşideci imzasının ve paraf imzaların borçlu şirket yetkilisine ait olup olmadığı belirlenerek bir karar verilmesi gerekirken; takibe konu çekin keşide tarihi ve bedelinin değiştirilmek suretiyle tahrif edildiğinin açıkça belli olduğu, çek bedelinin de muhatap banka tarafından bu gerekçeyle ödenmediğinden bahisle itirazın kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.

Öte yandan HMK’nın 297. maddesinin ( 1 ). fıkrasının ( e ) bendi gereği hükümde "gerekçeli kararın yazıldığı tarihin" yer alması zorunlu olup, kanunun bu emredici hükmüne aykırı davranılması da doğru bulunmamıştır.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nın 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 28.05.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — Prş Şub 19, 2015 8:44 pm


Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • NAFAKA TAKİP TARİHİNDE GERİYE DÖNÜK 10 YILIK İSTENE BİLECEĞİ

T.C
YARGITAY
8.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2014 / 14259
KARAR NO: 2014 / 14518
KARAR TARİHİ: 08.07.2014

TAKİP TARİHİNDEN GERİYE DOĞRU ON YILLIK NAFAKANIN İSTENEBİLECEĞİ— BORÇLUNUN ZAMANAŞIMI DIŞINDAKİ DİĞER İTİRAZ VE ŞİKAYET NEDENLERİNİN DEĞERLENDİRİLMEK SURETİYLE İNCELEME YAPILMASI GEREKTİĞİ.

ÖZET: Mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek, icra emri arkasındaki hesap tablosunda nafakanın talep edildiği döneme ait tarihler dikkate alınarak ve borçlunun zamanaşımı dışındaki diğer itiraz ve şikayet nedenleri de değerlendirilmek suretiyle inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm tesisi isabetsizdir. Hüküm bozulmuştur.(818 S. K. m. 135) (6098 S. K. m. 156)

DAVA: Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davalı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için tetkik hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra, işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR: Alacaklı tarafından nafaka alacağına dayalı olarak başlatılan ilamlı takibe karşı borçlunun, diğer şikayet ve itirazlarının yanında devam eden aylar nafaka bedelleri talep edilmemiş olup, geçmiş dönem için istenen nafaka ala-cağının da on yıllık zamanaşımına uğradığını belirterek icranın geri bırakılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, takip konusu nafaka alacaklarının dayanak ilam tarihi itibariyle on yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.

BKnun 135/2. maddesi hükmüne göre, alacak, bir hüküm ile sabit olmuşsa zamanaşımı süresi on yıldır. Nafakaya ilişkin ilamlar, bir borcun veya bir hakkın varlığını belirten ilamlar gibi olmayıp, nafaka alacağı zaman geçtikçe borçlu zimmetinde tahakkuk edeceğinden, takip gününden geriye doğru on yıldan önce işlemiş olan nafaka alacağının zamanaşımına uğradığının kabulü gerekir.

Buna göre mahkemece, takip tarihinden geriye doğru on yıllık nafakanın istenebileceği gözetilerek, icra emri arkasındaki hesap tablosunda nafakanın talep edildiği döneme ait tarihler dikkate alınarak ve borçlunun zamanaşımı dışındaki diğer itiraz ve şikayet nedenleri de değerlendirilmek suretiyle inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİKnun 366 ve HUMKnun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMKnun 388/4. (HMK m. 297/ç) ve İİKnun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 08.07.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 08 Oca 2015, 11:25