Etiket arşivi: TÜKETİCİ

TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ PARASAL SINIRLARIN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ

6502 SAYILI TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUNUN 68 İNCİ VE TÜKETİCİ HAKEM HEYETLERİ YÖNETMELİĞİNİN 6 NCI MADDELERİNDE YER ALAN PARASAL SINIRLARIN ARTIRILMASINA İLİŞKİN TEBLİĞ
Amaç ve kapsam
MADDE 1 – (1) Bu Tebliğin amacı, 7/11/2013 tarihli ve 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci maddesinde belirtilen parasal sınırların, 10/11/2015 tarihli ve 29528 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği (Sıra No: 457)’nde 2015 yılı için yeniden değerleme oranı olarak tespit edilen %5,58 (yüzde beş virgül elli sekiz) oranında artırılarak yeniden belirlenmesidir.
Dayanak
MADDE 2 – (1) Bu Tebliğ, 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun 68 inci maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları ile 27/11/2014 tarihli ve 29188 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Tüketici Hakem Heyetleri Yönetmeliğinin 6 ncı maddesine dayanılarak hazırlanmıştır.
Parasal sınırlar
MADDE 3 – (1) Tüketici hakem heyetlerinin, uyuşmazlıklara bakmakla görevli olmalarına ilişkin parasal sınırlar;
a) İlçe tüketici hakem heyetlerine başvuru için üst parasal sınır, 2.320 Türk Lirası,
b) Büyükşehir statüsünde olan illerdeki il tüketici hakem heyetlerine başvuru için parasal sınır, 2.320 Türk Lirası ile 3.480 Türk Lirası arası,
c) Büyükşehir statüsünde olmayan illerin merkezlerindeki il tüketici hakem heyetlerine başvuru için üst parasal sınır, 3.480 Türk Lirası,
ç) Büyükşehir statüsünde olmayan illere bağlı ilçelerde, il tüketici hakem heyetlerine başvuru için parasal sınır, 2.320 Türk Lirası ile 3.480 Türk Lirası arası, olarak tespit edilmiştir.
Yürürlük
MADDE 4 – (1) Bu Tebliğ 1/1/2016 tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme
MADDE 5 – (1) Bu Tebliğ hükümlerini Gümrük ve Ticaret Bakanı yürütür.

Banka ve Tüketici Hukuku • Tüketici mahkemesi kararı ve bankaya tebliği

Banka dosya masrafı ile ilgili tüketici mahkemesinin kararında sadece dosya masrafını iade etti. hakem heyeti kararında dosya masrafı ve diğer ücretlerde dahil mevcuttu mahkeme tüketici hakem heyeti kararındaki miktardan düşük ve davayıda kısmen kabul ettiği için 19 küsür lira davacı bankaya ödemem için bana tebliğ edildi ben krediyi internet şubesinden kullandığım için bankanın genel merkezine ödememmi gerekir yoksa il merkezinden şubeden ödeyebilirmiyim mahkeme kararını icra takibine koymadan bankanın merkezine fakslasam olurmu bu şekilde 20 liralık davacıya ödemem gereken parayı da kesip ödeme yaparlarmı ödeme yapmazlar ise ödemem gereken mahkeme masrafını ne şekilde ödemem gerekir yada başka yolu nedir

Bilgiler: Tarih-Gönderici: sec84 — Çrş Mar 18, 2015 11:58 pm


Kredi ve kredi kartları kütüğünde negatif kaydın silinmesi talepleri Tüketici Kanunu kapsamındadır

Yargıtay 13. Hukuk Dairesi, 2014/41079 esas sayılı ve 2014/37438 karar sayılı  26.11.2014 tarihli kararı

Yargıtay, Bankalara kart ve kredi borcu olan tüketicilerin hukuki durumu hakkında verdiği kararında;

Negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları kütüğünde negatif nitelikli kaydın silinmesine ilişkin talepler Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun kapsamına girmektedir. dedi
Taraflar arasındaki TSSHH kararına itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kanun yararına bozulması istenilmekle, incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten sonra dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı vekili, davalının Bingöl Tüketici Sorunları Hakem Heyetine yaptığı müracaat sonucu (müvekkili banka hasım olarak gösterilmemesine ve müvekkili banka nezdindeki negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları kütüğünde kaydının bulunmadığı bildirilmiş olmasına rağmen), Bingöl Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin 25 Eylül 2010 tarih ve 2010/1333 sayılı kararı ile “tüketici adına bulunan olumsuz sicil kaydının kaldırılmasına” şeklinde şikayet edilen olarak gösterilen tüm tarafları kapsayacak şekilde karar verilerek karar suretinin müvekkili bankaya gönderildiğini,karara konu hususun 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun ile 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun uygulanmasından kaynaklanmadığını ve Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin görev alanına girmediğini, davalının müvekkili nezdinde negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları kütüğünde kaydı bulunmadığı bildirilmesine rağmen “tüketici adına bulunan olumsuz sicil kaydının kaldırılmasına” denilerek karar suretinin müvekkili bankaya gönderilmesinin de usulsüz olduğunu belirterek Tüketici Sorunları Hakem Heyetinin ilgili kararının kaldırılmasını istemiştir.

Davalı, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın 4077 ve 5464 SK kapsamında olmadığı, asliye ticaret mahkemesinde açılması gerektiği, tüketici hakem heyetinin de bu konuda karar verme görev ve yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne, Bingöl Tüketici Hakem Heyetinin 25.10.2010 tarih ve 2010/1033 sayılı kararının iptaline karar verilmiş,karara karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca kanun yararına temyiz talebinde bulunulmuştur.

Davalı, 4,00 TL.lik kredi kartı borcunun gözükmesi nedeniyle kendisine kredi kartı verilmediğini belirterek banka nezdindeki negatif nitelikli ferdi kredi ve kredi kartları kütüğünde negatif nitelikli kaydının silinmesi istemiyle tüketici hakem heyetine müracaat ettiğini, tüketici hakem heyetinin davalının talebini kabul ettiğini ileri sürerek tüketici hakem heyeti kararının iptali istemiyle eldeki davayı açmıştır.Bir hukuki işlemin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığının kabul edilmesi için yasanın amacı içerisinde kanunda tanımlanan taraflar arasında mal ve hizmet satışına ilişkin bir hukuki işlemin olması gerekir. Mahkemece; davanın Davanın 4077 ve 5464 SK kapsamında olmadığı, asliye ticaret mahkemesinde açılması gerektiği, tüketici hakem heyetinin de bu konuda karar verme görev ve yetkisinin bulunmadığı gerekçesiyle; davanın kabulüne karar verilmiş ise de;somut uyuşmazlıkta davalının kredi kartı borcu nedeniyle tüketici hakem heyetine başvuru tarihinde davacı banka nezdinde kredi riskine ilişkin değerlendirme raporu tutulmakta olup, taraflar arasındaki ilişkinin 4077 sayılı yasa kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca mahkemece, tarafların delilleri toplanmalı sonucuna uygun karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.Bu nedenle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulüne karar vermek gerekmiştir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Bingöl 1.Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 05.07.2013 tarih ve 2013/ 38 esas 2013/ 456 karar sayılı kararının sonuca etkili olmamak üzere kanun yararına BOZULMASINA, 26.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

 

Banka ve Tüketici Hukuku • İkinci el aracın kilometresi düşürülerek satılması

Müvekkil galericiden otomobil satın almış 150 bin km de.
ancak sonradan araştırmış aracın gerçek km si 200 binin üzerinde. galerici satıcı olduğu için tüketicide dava açacağım. buna dair elinizde Yargıtay kararları var mı. Şimdiden teşekkür ederim.

Facebook sohbet aracılığıyla.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: Misafir Üye — 07 Şub 2015, 13:23


Banka ve Tüketici Hukuku • BANKA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE İTİRAZ ETTİ,ŞİMDİ NE YAPMAM GEREK

Teşekkür ederim. Hakim icranın durdurulması talebini reddetmiş. Hakem heyeti faiz ile alakalı hiç birşey belirtmemiş. Benim başvurumda matbu formdu zaten avans faizi ile birlikte geri ödenmesini talep ediyorum yazıyordu hakem heyetine. İpotek ve ekspertiz ücretine oradaki memurlar engel olmuştu başvurmamı. Ozaman savunma dilekçesindeki ipotek ve ekspertiz ücretimin de iadesini talep ediyorum kısmını çıkarayım ve onun için hakem heyetine tekrar başvuruda bulunayım.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: oğuzhan06 — 21 Oca 2015, 09:47


Banka ve Tüketici Hukuku • Tüketici-Ticari Araç

Merhaba Sayın Hukukçular,
Araç kredi çeken müvekkilimin TSHH müracaatı üzerine TSHH finans kuruluşu tarafından alınan dosya masraflarının iadesine karar verdi.
Finans kuruluşunun itirazı üzerine vergi mükellefi olmadığı ve araçlarda aile aracı olarak satıldığı halde Tüketici Mahkemesi "Araçların ticari araç olduğu, müvekkilimin birkaç kez sık aralıklarla aldığı araçları sattığı, müvekkilimin olayda tüketici olarak değerlendirilemeyeceği " gerekçesi ile itirazın kabulüne ve TSHH kararlarının kaldırılmasına karar verdi. Müvkekilimin tacir olmaması, vergi kaydının olmaması, aracın aile konseptli bir araç olması karşısında verilen karar usul ve yasaya aykırı düşüncesindeyiz. Konuya ilişkin elinde içtihat bulunan arkadaşlardan bu içtihatı paylaşmalarını rica ediyor, iyi günler diliyorum.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: karacas — 31 Ara 2014, 20:07


Banka ve Tüketici Hukuku • BANKA TÜKETİCİ MAHKEMESİNE İTİRAZ ETTİ, ŞİMDİ NE YAPMAM GERE

merhaba
kredi kartı aidatları için tüketici mahkemesi lehime karar verdi. banka bu karara karşı dava açmış. tensip tutanağı ve ihtarname geldi. buna ne şekilde cevap vermem gerekiyor. bundan önceki mesajlarda genelde kredi dosya masrafı ile ilgili. yardımlarınızı rica ediyorum
tutanakta kısaca
tedbir talebinin reddine;
tedbir talebinin reddine karar verilmiş olması gözetilerek bu tutanak örneğinin gider avansı kullanılmak suretiyle davacı vekiline tebliğine;
basit yargılama usulüne ilişkin hükümler çerçevesinde yargılamanın dosya üzerinden yürütülmesine karar verildi.
ayrıca ihtarnamede başka yerden getirilecek belge ve dosyalar var ise bunların bulunabilmesini sağlayıcı açıklamalarıda yapmanız ayrıca avans tarifesi gereğince şimdilik 50 tl delil avansını mahkememiz veznesine yatırmanız gerektiği ihtar olunur diyor. benim şimdi mahkemeye 50 tl yatırmam gerekiyormu. Bu konuda örnek mahkeme kararları varmı?
teşekkür ederim

Bilgiler: Tarih-Gönderici: namre — 27 Ara 2014, 13:17


Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • TÜKETİCİ, AYIPLI ARACIN GERİ TESLİM TARİHİ, FAİZ BAŞLANGICI

Örnek bir olayda aracı satın alan viteste arızayı tespit etmiş ve karşı tarafa, yani aracı satın aldığı firmaya ihtar göndermiştir. Bu ihtarı alan firma ödemeyi reddedince araç sahibi dava açmıştır. Ancak davasında hem maddi hem de manevi tazminat talebinde bulunmuştur. Manevi tazminatı kabul etmeyen mahkeme sadece maddi tazminat yönünden davacı lehine hüküm kurmuştur. Bunun yanında ihtarnamenin gönderildiği tarihten itibaren faize de hükmetmiştir. Yargıtay ise faiz konusunda farklı görüştedir. Yargıtay’a göre faiz ancak aracın fiilen firmaya teslim edildiği tarihten itibaren istenmelidir. Kararı aşağıda bulabilirsiniz:

T.C
YARGITAY
19.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2013/17670
KARAR NO: 2014/508
KARAR TARİHİ. 06.01.2014

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen
hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacı vekili, davalıdan 02.08.2010 tarihinde alınan …2011 model binek …. marka otomobilin bir hafta olmadan seyir halinde iken viteste olduğunda ses çıkardığını, bununla alakalı olarak 11.08.2010 tarihinde davalı servisine başvuruda bulunulduğunu, 07.12.2010 tarihinde de ihtarname keşide edildiğini ancak bir sonuç alınamadığını ileri sürerek şimdilik 40.000 TL maddi 10.000 TL manevi tazminatın bildirim tarihinden itibaren işleyecek en yüksek reeskont faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında maddi tazminat talebini 9.158,06 TL artırarak 49.158,06 TL olarak ıslah etmiştir.

Davalı vekili, süresinde ayıp ihbarının yapılmadığını, sözleşmeden dönme değil, satış bedelinde indirimin gündeme gelebileceğini, tazminat isteminin yerinde olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.

Mahkemece yapılan yargılama, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi kurulu raporuna göre; aracın gizli ayıplı olduğu, davacı ayıplı araçtan istifade edemeyeceği için davalı tarafın indirim talebinin yerinde olmadığı, maddi tazminat talebinin kabulü, manevi tazminat isteminin reddi gerektiği gerekçeleri ile ayıplı olduğu tespit edilen dava konusu aracın davacı tarafından davalı firmaya iadesine, 49.158,06 TL maddi tazminatın 07.12.2010 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, şartları oluşmayan manevi tazminat isteminin reddine karar verilmiş, hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir.

1)Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan öteki temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

2)Mahkemece ayıplı aracın iadesine karar verildiğine göre birlikte ifa kuralı gereğince davalı lehine hükmedilen bedele, aracın fiilen davalıya iade edilip teslim edildiği tarihten itibaren faiz yürütülmesi gerekirken bu yön gözetilmeden daha önceki bir tarihten itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.

SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte belirtilen sebeplerle davalı vekilinin öteki temyiz itirazlarının reddine, (2) nolu bentte belirtilen sebeplerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 06.01.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

T.C
YARGITAY
13.HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2011/15585
KARAR NO: 2012/17023
KARAR TARİHİ.02.07.2012

AYIPLI SATIŞ, SIFIR ARAÇTA İMALAT HATASI BULUNMASI, FAİZ…

Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün davalılar avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

Davacı, davalılardan N… Otomotiv A.Ş. tarafından üretilen ve Trabzon Bayisi olan davalı B… Otomotiv Limited Şirketinden 28.02.2005 tarihinde, 38.750 TL bedelle 2005 model, …marka araç satın aldığını, imalat hatası bulunan aracın ön ve arka kapıları ile pencere camlarından sürekli sesler geldiğini, bu sorunun, başvurulan yetkili servislerce de giderilemediğini, öte yandan aracın klimasının soğutmadığını, çalıştığında aracın içine su girdiğini, bu arızanın giderilmesi için dört defa sökülen torpidonun, bu sökümler ne­deniyle yıprandığını, ayrıca aracın kalorifer kutusunun kırık, torpidonun da gevşek olduğunun belirlendiğini, araçtaki seslerin giderilmesi için aşırı de­recede gres yağı kullanılması nedeniyle araçta yağ lekeleri kaldığı gibi, aracın arızalarının da giderilemediğini ileri sürerek, araç için ödemiş olduğu satış bedelinin iadesine, olmadığı takdirde ise aracın ayıpsız yenisi ile değişti­rilmesine, bu da olmadığı takdirde ise fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 600,00 YTL değer kaybı ile, 400,00 YTL servise gidiş nedeniyle ödenen yol ve konaklama giderlerinin, ödenme tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 28.02.2007 tarihli ıslah dilekçesi ile de, terditli taleplerinin sonuncusu olan, değer kaybı talebini 10.000 TL’ye, masraflarla ilgili talebini ise 600 TL’ye çıkarmıştır.

Davalılardan N… Otomotiv A.Ş., araçta fonksiyonel kullanımı etkileyen hiçbir arızanın bulunmadığını, davacının satın aldığı tarihten itibaren çeşitli şikayetlerle aracını servise getirdiğini, iş emirlerinin büyük bir bölümünün ses şikayetine dayandığını, araçtaki arızaların üretim hatasından değil dış etkenler nedeniyle meydana geldiğini, maldan yararlanamamanın süreklilik arzet­mediğini, onarım hakkının kullanıldığını savunarak, davanın reddini dilemiş, diğer davalı B… Otomotiv Limited Şirketi ise davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, davanın kabulüne, 38.750,00 TL’nin 28.02.2005 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, kararın da­yandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava konusu araç, davacı tarafından halen kullanılmakta olup iade edilmediğine göre, davacı ancak ürünün iade tarihinden itibaren faiz talep edebileceği halde mahkemece faize dava tarihinden hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onan­ması HUMK’nın 438/7. maddesi hükmü gereğidir.

S o n u ç: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereğince mahkeme kararının hüküm bölümünün 1. maddesinin tamamen çıkarılarak yerine “DAVANIN KISMEN KABULÜ ile 38.750,00 TL’nin dava konusu aracın iade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE” cümlesinin ya­zılmasına, kararın değiştirilmiş ve düzeltilmiş bu şekliyle (ONANMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, 02.07.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 17 Ara 2014, 13:39