Etiket arşivi: VERGİSİNİ

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu Kararları • KİRACI ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİNİ ÖDER

T.C
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO:2002/3-118 –
KARAR NO:2002/131
KARAR TARİHİ: 27.2.2002

ÖZET Çevre temizlik vergisi’nin mükellefi her ne şekilde olursa olsun binayı kullananlardır. Başkasının borcunu ödeyen kişi borçlu kendisine yetki vermemiş olsa bile yaptığı ödemeyi vekaletsiz işgörme hükümleri uyarınca talep edebilir. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken, aksi yönde hüküm tesisi hatalıdır.

Taraflar arasındaki "itirazın iptali" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Uşak Sulh Hukuk Mahkemesi’nce davanın reddine dair verilen 1.3.2001 gün ve 2001/24 E. 2001/323 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 9.7.2001 gün ve 2001/5665-6459 sayılı ilamı ile ( …Davacı kiralayan, davalı kiracının ödemesi gereken Çevre Temizlik Vergisini ödediğinden bahisle alacağı ile ilgili yaptığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.

Davalı, davacının ödeme mecburiyeti olmadığını beyanla davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, ödemenin davacının menfaati gereği olduğundan söz edilerek dava reddedilmiştir.

2464 Sayılı Belediye Gelirleri Kanununa 3914 Sayılı Kanunun 1. maddesi ile eklenen mükerrer 44. maddesine göre "çevre temizlik vergisinin mükellefi her ne şekilde olursa olsun binaları kullananlardır."

Çevre Temizlik Vergisi’nin ve gecikme cezalarının davacı tarafından ödenen miktar üzerinden davalı kiracının sorumlu olduğu dikkate alınmadan davanın reddi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir… ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Taraflann karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle başkasının borcunu ödeyen kişi borçlu kendisine yetki vermemiş olsa bile borçlunun temsilcisi şıfatıyla hareket etmiş olacağından, ödemede bulunan üçüncü kişi ( davacı ), borçluya karşı ( davalıya karşı ) vekaletsiz işgören sıfatıyla BK. madde 413 gereğince istemde bulunabileceğine, vekaletsiz işgörme, borçlunun menfaatine uygun değilse ya da borçlunun karşı koymasına karşın yapılmışsa, üçüncü kişinin giderlerini değil, ancak borcun sona ermesi nedeniyle borçlunun malvarlığında oluşan zenginleşmeyi isteyebileceğine göre ( Y. 11. HD. 31.3.1983 Tarih 1379 E. 1589 K. ) ( Bkz. A. Von Tuhr. Borçlar Hukuku, Av. C.Edege çevirisi Ankara 1983 s. 486, Prof. Dr. K.Tunçomağ Türk Borçlar Hukuku İstanbul 1976 C: 1, S. 727, S.Reisoğlu, Sebepsiz İktisap Davasının Genel Şartları Ankara 1961 s. 90-91 ) Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykındır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.’nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 27.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 23 Oca 2015, 01:02