YARGITAY
Onyedinci Hukuk Dairesi
E: 2006/2105
K: 2006/4098
T: 04.05.2006
TAPU İPTALİ VE TESCİL
Özet:Davacı tarafından tapu kaydı ve kadastro öncesi sebebe dayanarak genel kadastro sonucu davalı Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ve tescili istemiyle açılan davada;öncelikle revizyon gören parsellerle birlikte davalı olan parsellere ilişkin dava dosyaları getirtilerek, önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarla yerinde yeniden keşif yapılarak, dayanak tapu kaydı ilk tesis tarihinden itibaren intikalleri ile birlikte taşınmazları ve öncesini iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve yansız kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla gereği gibi yerinde uygulanmalıdır. Bilirkişilere ilgili yerler sorularak buraları arazi üzerinde göstermeleri istenerek düzenlenecek krokiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar tanıkların bilgisine başvurularak belirlenmeye çalışılmalıdır.
Uygulamada kaydın revizyon gördüğü parseller gözönünde bulundurulmalı, kaş ve apostol sınırları itibarıyla kaydın kapsamının yüzölçümüyle geçerli olacağı dikkate alınmalı, apostol yerinin Hazine’ce tapuya bağlanıp bağlanmadığı ya da üçüncü kişilere köyden tahsis ya da temlik edilip edilmediği de ayrıca araştırılmalıdır. Kuzeydeki parselin kadastro tutanağı ve dayanağı kayıt getirtilerek, diğer komşu parsele revizyon gören kayıtlarla uygulaması yapılıp taşınmaz yönünü ne şekilde sınır okuduğuna bakılmalı, komşu parsellerle ilgili yapılan kayıt uygulamaları ve verilen kararlar delillerin değerlendirilmesinde dikkate alınarak, fen bilirkişisine yapılan keşif ve uygulamalar ile kayıtlarda yazılı sınır yerlerini yansıtır biçimde raporlu kroki düzenlettirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekir.
3402 s. KADASTRO KANUNU [Madde 12]
3402 s. KADASTRO KANUNU [Madde 14]
3402 s. KADASTRO KANUNU [Madde 15]
3402 s. KADASTRO KANUNU [Madde 20]
Taraflar arasındaki tespite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne ilişkin verilen hüküm davalı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, tapu kaydına ve kadastro öncesi sebebe dayanarak genel kadastro sonucu davalı Hazine adına oluşan tapu kaydının iptali ve tescil istemiyle dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve davalı adına olan tapu kaydının iptali ile davacı Ahmet ile Ali adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm kurmaya yeterli bulunmamaktadır. Davacı, kadastro sırasında Hazine adına tespit edilen 78 nolu parselin dayandığı Kasım 1964 tarih 12 nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek iptal ve tescil isteğiyle dava açmıştır. Davacının dayandığı kayıt K.Sani 1289 tarih 269 nolu tapudan intikalen gelmekte olup, sınırları Kara Mehmet oğlu Kamil, yol, kaş ve apostol okumaktadır ve miktarı 4 dönümdür. Tapu kaydının taşınmaza uygun olduğunu söyleyen yerel bilirkişi sözleri soyut içerikli ve gerekçeye dayanmamaktadır. Yerel bilirkişi tarafından kaydın sınırında yazılı Kamil ve Kara Mehmet yerleri arazi üzerinde göstertilmemiştir. Yol ve kaş doğal sınırlardan olmakla, kaydın taşınmaza uygunluğunun kabulü için Kara Mehmet oğlu Kamil ve apostol yerlerinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde saptanması gerekir. Ne var ki, bu yön yeteri kadar araştırılmamış ve ona göre kroki de düzenlettirilmemiştir. Öte yandan, kaydın revizyon gördüğü parsellerden 5 ve 77 nolu parsellerle ilgili tapuda tesis nedeni “hükmen” yazılı olarak gösterilmesine karşın, dava dosyaları getirtilip kaydın aidiyeti ile ilgili bilirkişi sözlerinin denetlenmesi yoluna gidilmemiş ve yapılan uygulamada da kaydın revizyon gördüğü 5 ve 77 nolu parseller nazara alınmamıştır.
Eksik inceleme ile hüküm verilemez. O halde, öncelikle 5 ve 77 nolu parsellerle birlikte, davalı olması halinde 6 nolu parselle ilgili dava dosyaları getirtilmeli, daha sonra önceki keşifte dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklarla tüm tespit bilirkişileri eşliğinde yerinde yeniden keşif yapılarak dayanak tapu kaydı ilk tesisinden itibaren intikalleri ile birlikte taşınmazları ve öncesini iyi bilen, elverdiğince yaşlı ve yansız kişilerden oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kurulu aracılığıyla gereği gibi yerine uygulanmalı, bilirkişilere Kara Mehmet oğlu Kamil ve apostol yerlerinin nereleri olduğu arazi üzerinde göstertilerek düzenlenecek
krokiye işaret ettirilmeli, bilirkişilerce bilinmeyen sınırlar yönünden tanıkların bilgisine başvurulmalı, uygulamada kaydın revizyon gördüğü 5, 6 ve 77 nolu parseller gözönünde bulundurulmalı, kaş ve apostol sınırları itibariyle kaydın kapsamının yüzölçümüyle geçerli olacağı dikkate alınmalı, apostol yerinin Hazine’ce tapuya bağlanıp bağlanmadığı ya da üçüncü kişilere kayden tahsis ya da temlik edilip edilmediği yönü üzerinde araştırma yapılmalı, kuzeydeki 38 nolu parselin kadastro tutanağı ve dayanağı kayıt getirtilerek diğer komşu parsele revizyon gören kayıtlarla uygulaması yapılıp taşınmaz yönünü ne şekilde sınır okuduğuna bakılmalı, 5 ve 77 nolu parsellerle ilgili olarak yapılan kayıt uygulaması ve verilen karar delillerin değerlendirilmesinde nazara alınmalı, dayanak tapunun geldilerinden olan Ekim 1953 tarih 59 nolu kaydın paydaşlarından Erginin bitişik 79 nolu parsele yönelik açmış olduğu davanın sonuçlanması halinde keza verilecek karar da değerlendirmede dikkate alınmalı, fen bilirkişisine yapılan keşif ve uygulamaları ve kayıtlarda yazılı sınır yerlerini yansıtır biçimde raporlu kroki düzenlettirilmeli, ondan sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir.
Mahkemece bu yönlerin gözetilmemiş olması doğru olmadığı gibi, kabule göre de davacının Kasım 1964 tarih 12 nolu tapu kaydına göre 1/6 payın malik olmakla davasının da payı ile sınırlı olarak kabulüne karar vermek gerekirken, dava açmayan ve de katılma isteminde bulunmayan Ali adına da pay tescili yoluna gidilmiş olması doğru değildir.
Davalı Hazine’ nin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (BOZULMASINA), 04.05.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.