Uyarıcı levha olmadan trafikte yapılan radarla hız kontrolü ile ceza kesilemez

Yargıtay 12. Ceza Dairesi, hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevinin, öncelikle bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırma yoluna gitmesi değil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alışkanlığını geliştirmek olduğunu belirtti. Yargıtay, uyarıcı levha olmadan trafikte radarla hız kontrolü yapılamayacağına hükmetti

Adalet Bakanlığı’nın kanun yararına bozma istemi üzerine Yargıtay’ın gündemine taşınan davaya konu olay Manisa’nın Alaşehir ilçesinde meydana geldi. 2013 yılında radarla hız kontrolüne F.A.’nın hız limitini aşması üzerine 343 TL idari para cezası uygulandı. F., bu idari para cezasının iptali için aynı gün Alaşehir Sulh Ceza Mahkemesine başvuruda bulundu.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı kanun yararına bozma isteminde, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu’nda ve Karayolları Trafik Yönetmeliğinde radarla hız denetimi yapılacak yerlerde, bu denetimin yapıldığına dair ikaz levhası ve işaretleme bulundurulması konusunda herhangi bir hüküm yer almadığına dikkat çekerek, mahkemenin “radar işaretinin bulunmadığı ve gerekli yasal uyarıların usulüne uygun yapılmadığı” gerekçesiyle “idari yaptırım kararının kaldırılması” yönündeki kararının kanuna aykırı olduğunu belirtti. Başsavcılığın istemini görüşen Yargıtay 12. Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını yerinde bularak, kanun yararına bozma istemini reddetti. Hukuk devletinde idarenin eylem ve işlemlerinin idare edilenler tarafından önceden tahmin edilebilir olması gerektiğinin vurgulandığı kararda, devletin kişi hak ve özgürlüklerini, kamu düzen ve güvenliğini, kamu sağlığını ve çevreyi, ekonomik düzeni, toplum barışını ve düzenini, genel ahlaka ilişkin kuralları ihlal eden eylemleri yani suç ve kabahatleri, ulusal ve evrensel hukuk çerçevesinde, ödetme görev ve yükümlülüğünün bulunduğunu anımsatıldı. Kararda, devletin, esasen ve öncelikle bu kuralların ihlalini önleme görevi bulunduğunun kabul edilmesi gerektiği kaydedildi. Kararda, hukuk devletinin bir erki olan idarenin görevinin, öncelikle bireylerin kuralları ihlal etmesini bekleyip cezalandırma yoluna gitmesi değil, kurallara uygun davranma düzeyini ve alışkanlığını geliştirmek olduğunu belirtti.

İdarenin iyi idare ilkeleriyle bağlı olmasının da hukuk devletinin bir gereği olduğunun vurgulandı

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir