Y17HD 26.4.2010 E.2010/3086 – K.2010/3835


 Y17HD 26.4.2010 E.2010/3086 – K.2010/3835

– Tasarrufun İptali Davası (Alacaklıdan Mal Kaçırmak – 3. Kişinin İyiniyet İddiası – Temyiz Süresinin Geçirilmesi)
– Alacaklıdan Mal Kaçırmak (Tasarrufun İptali)
– Temyiz Süresinin Geçirilmesi
– Vekalet Ücreti –

HUMK.432/1 – İİK.278/2

1. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay`ca da bu yolda karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2. Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir.

3. Tasarrufun iptali davasında, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ilk tasarrufta bedeller arasında fahiş fark bulunduğu ve kısa aralıkla yapılan 2. satışın da muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne dair verilen karar bu yönü ile usul ve kanuna uygundur.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki tasarrufun iptali davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili, esasa yönelik olarak da davalılar Kahraman vekili ile süresi dışında davalı Mevlüt vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

YARGITAY 17. HUKUK DAİRESİ KARARI:

Davacı vekili, davalı borçlu Recep Nadir aleyhine icra takibi yaptıklarını, borcu karşılayacak malı bulunamadığını bu nedenle borçlunun sahibi olduğu taşınmazını davalı Kahraman`a satışı onun tarafından da davalı Mevlüt`e devredilmesine ilişkin tasarrufların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalılar Kahraman ile davalı Mevlüt vekili davanın reddini savunmuştur.

Diğer davalı borçlu usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmaya gelmemiş ve davaya cevap vermemiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, ilk tasarrufta bedeller arasında fahiş fark bulunduğu ve kısa aralıkla yapılan 2. satışın da muvazaalı olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, vekalet ücretine yönelik olarak davacı vekili, esasa yönelik olarak da davalılar Kahraman vekili ile Mevlüt vekili tarafından temyiz edilmiştir.

1- 20.10.2009 tarihli gerekçeli karar, temyiz isteyen davalı Mevlüt vekiline 30.12.2009 tarihinde tebliğ edilmiş, temyiz dilekçesi HUMK.`nun 432/1. maddesinde öngörülen 15 günlük yasal süre geçirildikten sonra 28.1.2010 tarihinde mahkemeye verilmiştir. Bu nedenle süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 1.6.1990 gün ve 3/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtay`ca da bu yolda karar verilebileceğinden süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;

Tasarrufun iptali davalarında tarifeye göre hesaplanacak vekalet ücretinin, takip konusu alacak miktarı ile tasarruf konusu malların tasarruf tarihindeki değerlerinden hangisi az ise o değer üzerinden belirlenmesi gerekir.

3- Davalı Kahraman vekilinin temyiz itirazlarına gelince,

Dosya içeriğine, bozmaya uygun karar verilmiş olmasına, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına, davalı borçlu ile Kahraman arasındaki tasarrufta edimler arasında aşırı fark bulunmasına, İİY.`nin 278/2. maddesinde edimler arasındaki aşırı farkın bağışlama hükmünde sayılıp yapılan tasarrufun iptale tabi olduğunun öngörülmesine, 3. kişi tarafından taşınmazın tasarruf tarihindeki bilirkişilerce belirlenen gerçek değerinin ödendiğinin yasal ve inandırıcı delillerle kanıtlanamamasına, edimler arasında fahiş farkın bulunduğu hallerde 3. kişinin iyiniyet iddiasının dinlenemeyeceğine, ayrıca tanık beyanlarına göre taşınmazın satışından sonra dahi borçlunun taşınmazda oturmaya devam ettiğinin anlaşılmasına ve kararda yazılı diğer gerekçelere göre davalı Kahraman vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması gerekir.

SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı Mevlüt vekilinin temyiz dilekçesinin (isteminin) (REDDİNE), (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının (REDDİNE), (3) numaralı bentte yazılı nedenlerle de davalı Kahraman vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.17.H.D. 26.4.2010 E.2010/3086 – K.2010/3835

PicLensButton Y17HD 26.4.2010 E.2010/3086 – K.2010/3835

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir