Y5CD 20.1.2010 E.2006/18 – K.2010/172


 Y5CD 20.1.2010     E.2006/18 – K.2010/172

– Alıkoymak (16 Yaşındaki Mağdureyi Rızası İle)
– Rızanın Fiili Suç Olmaktan Çıkarması (Alıkoymak)
– Uzlaşma (Reşit Olmayanla Cinsel İlişki)
– Reşit Olmayanla Cinsel İlişki (Uzlaşma)
– Lehe Yasa Uygulaması (Cinsel Suçlarda Uzlaşma)
– Müktesep Hak (Ceza Hukukunda)
– Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (Çocuk Koruma Kanunu) –

5395 Sa.Ka.23,24 – 5320 Sa.Ka.8/1 – CMK.231,253,302 – TCK.7/1,26/2,103/1-6,109 – 1412 Sa.Ka.321

16 yaşı içindeki mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoydukları kabul edilen sanıkların, Türk Ceza Kanununun 109. maddesi anlamında hukuka aykırı bir davranışından söz edilemeyeceği; rızanın fiili hukuka uygun hale getirdiği ve 7/1. maddesi hükmü dikkate alınarak sanıkların kaçırıp alıkoyma suçundan beraatları yerine yazılı şekilde hüküm kurulması;

Yasada, cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiş ise de; lehe yasa ve müktesep hak hükümleri nazara alınarak uzlaştırma işleminin yapılması, sonuçsuz kalması halinde ise, Çocuk Koruma Kanunu`nun 23. maddesi ile 5560 ve 5728 Sayılı Kanunlarla değişik CMK.`nun 231. maddesi uyarınca, mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumunun yerine getirilmemesi, kanuna aykırıdır.

DAVA ve KARAR:

Irza geçmek, ırz ve namusa tasaddi, reşit olmayan mağdure ile rızasıyla cinsi münasebette bulunmak ve alıkoymak suçlarından sanıklar Erol, Şaban, Sadullah, Satılmış ve Halil`in yapılan yargılanmaları sonunda;

Tüm sanıkların alıkoymak, sanık Erol`un reşit olmayanla cinsel ilişki, sanıklar Sadullah ve Şaban`ın çocuğun nitelikli istismarı, sanıklar Satılmış ve Halil`in ise cinsel taciz suçlarından mahkumiyetlerine dair, Kocaeli Çocuk Mahkemesi`nden verilen 20.6.2005 gün ve 2004/2185 Esas, 2005/454 Karar sayılı hükümlerin süresi içinde Yargıtay`ca incelenmesi sanıklar müdafiileri ve katılan vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı Yargıtay C. Başsavcılığı`ndan tebliğname ile daireye gönderilmekle incelenerek gereği düşünüldü:

YARGITAY 5. CEZA DAİRESİ KARARI:

Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,

Ancak;

Sanıklar Sadullah ve Şaban`ın gerçekleştirdikleri nitelikli cinsel istismar eylemi sonucunda 5237 sayılı TCK.`nun 103/6. maddesinde belirtildiği şekilde mağdurenin ruh ve beden sağlığının bozulup bozulmadığı konusunda Adli Tıp Kurumu İlgili ihtisas Kurulu`ndan rapor alındıktan sonra ve mağdureyi öptüğü kabul edilen sanıklar Satılmış ve Halil`in eylemlerinin 5237 sayılı TCK.`nun 103/1. maddesindeki basit cinsel istismar suçunu oluşturduğu nazara alınıp lehe yasa karşılaştırmasının bunlara göre yapılarak sanıkların hukuki durumlarının tayin ve takdir edilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;

1.6.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5237 sayılı TCK.`nun 26/2. maddesinin
“kişinin üzerinde mutlak surette tasarruf edebileceği bir hakkına ilişkin olmak üzere, açıkladığı rızası çerçevesinde işlenen fiilden dolayı kimseye ceza verilmez” hükmü karşısında, 16 yaşı içindeki mağdureyi rızasıyla kaçırıp alıkoydukları kabul edilen sanıkların aynı yasanın 109. maddesi anlamında hukuka aykırı bir davranışından söz edilemeyeceği, rızanın fiili hukuka uygun hale getirdiği ve 7/1. maddesi dikkate alınarak sanıkların kaçırıp alıkoyma suçundan beraatları yerine yazılı şekilde hükümler kurulması,

Sanık Erol`a yüklenilen reşit olmayanla cinsel ilişki suçuna ilişkin cezanın alt sınırının 6 ay olması nedeniyle;

5395 Sayılı Kanunun 24. maddesi uyarınca uzlaşma kapsamında kaldığı,
uzlaşmanın da bir kovuşturma şartı olduğu gözetilip 5560 Sayılı Kanunun 24. maddesiyle değişik 5271 sayılı CMK.`nun 253. maddesinde cinsel dokunulmazlığa karşı suçlarda uzlaşma yoluna gidilemeyeceği belirtilmiş ise de lehe yasa ve müktesep hak hükümleri nazara alınarak uzlaştırma işleminin yapılması, sonuçsuz kalması halinde ise 15.7.2005 günlü Resmi Gazete`de yayımlanarak yürürlüğe giren 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanunu`nun 23. maddesi ile 5560 ve 5728 Sayılı Kanunlarla değişik CMK.`nun 231. maddesi uyarınca mahkemece hükmün açıklanmasının geri bırakılıp bırakılmayacağının karar yerinde tartışılması lüzumu,

Teselsül eden eylemleri nedeniyle sanık Erol hakkında zincirleme suç hükümlerinin uygulanması yerine iki ayrı suç kabul edilmesi,

Kabule göre de;

Sanık Erol hakkında reşit olmayanla cinsel ilişki, Satılmış ve Halil haklarında cinsel taciz suçları bakımından 5237 sayılı TCK.`nun lehe olduğu kabul edilip uygulandığı halde hürriyeti bağlayıcı cezalarının paraya çevrilmesi sırasında 647 Sayılı Kanunun tatbiki suretiyle karma uygulama yapılması,

SONUÇ: Kanuna aykırı, sanıklar müdafiileri ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin BOZULMASINA, oybirliği ile karar verildi.

Y.5.C.D. 20.1.2010     E.2006/18 – K.2010/172

PicLensButton Y5CD 20.1.2010     E.2006/18 – K.2010/172

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir