YARGITAY 11. HUKUKDAİRESİ E. 2012/7373 K. 2012/10407 * İHTİYATİ HACİZ KARARININ DERDEST İCRA TAKİBİNDE İNFAZININ İSTENEBİLECEĞİ

T.C.

YARGITAY

11. HUKUK DAİRESİ

E. 2012/7373

K. 2012/10407

T. 13.6.2012

DAVA:

 

Taraflar arasında görülen davada Konya 2. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 01/03/2012 tarih ve 2012/449-2012/450 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi Meltem Akdeniz tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

 

KARAR :

 

İhtiyati hacze itiraz eden borçlu vekili, ihtiyati haciz talebine dayanak bonodaki keşideci imzasının sahte olup müvekkiline ait olmadığını ileri sürerek ihtiyati haciz kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

İhtiyati haciz isteye alacaklı vekili, müvekkilinin itiraz eden borçlunun oğlu olan ve bu aşamada itirazı olmayan diğer borçlu Nurettin B.'a büyük baş hayvan sattığını ve itiraz eden Ünver B.'un da bonoya kefil olarak imza attığını ve Nurettin B.'un bonoyu imzalı şekilde müvekkiline teslim ettiğini, itiraz eden borçlunun itirazının yargılamayı gerektirir davaya konu edilecek bir husus olduğunu savunarak talebin reddini istemiştir.

 

Mahkemece, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, alacaklı vekilinin 29/02/2012 tarihinde Konya 8. İcra Müdürlüğünün 2012/2646 Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibi başlattığı, aynı gün de işbu icra dosyasından hiç söz etmeksizin ihtiyati haciz kararı talep ettiği ve mahkemece 01/03/2012 tarihinde ihtiyati haciz kararı verildiği, söz konusu takibin ihtiyati haciz kararından önce olup ihtiyati haciz kararının başlamış takip dosyası üzerinden infaz ettirilemeyeceği, ihtiyati haciz karar tarihi olan 01/03/2012 tarihinden itibaren on gün içerisinde Konya Nöbetçi İcra Müdürlüğünden ihtiyati haciz kararının infazı da istenilmediği, dolayısıyla ortada süresinde ve usulüne uygun infazı istenmiş bir ihtiyati haciz kararından söz edilemeyeceğinden işin esası tartışılmaksızın itiraz eden borçlu Ünver B.'un itirazının kabulüne ve ihtiyati haciz kararının itiraz eden borçlu yönünden kaldırılmasına karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.

 

Talep ihiyati hacze itiraza ilişkin olup, mahkemece icra takibine başlandıktan sonra ihtiyati haciz kararı alındığı ve başlamış icra takibinde kararın infaz ettirildiği, bunun İİK'nın 261. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle itirazın kabulüne karar verilmiştir. Ancak, İİK'nın 261. maddesinde, sadece ihtiyati haciz kararının, kararı veren mahkemenin yargı çevresindeki icra dairesinden infazının istenmesinin mecbur olduğu düzenlenmiş olup, anılan madde de alacaklının ihtiyati haciz kararının infazı için yeni bir icra takibinde bulunması gerektiği belirtilmemiştir. İİK'nın 264.maddesinde de dava açmadan ve icra takibine başlamadan evvel ihiyati haciz kararı alan alacaklının 7 gün içinde takip talebinde bulunmaya mecbur olduğu belirtilmiş olup, anılan madde de ihtiyati haciz kararının verildiği tarih itibariyle derdest olan bir icra takibinde ihtiyati haciz kararının infazının istenmesine engel bir düzenleme de mevcut değildir.

 

Bu durumda, alacaklının İİK'nın 261. maddesi gereğince, ihiyati haciz kararının derdest olan icra takibinde infazını isteyebileceği gözetilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle ihtyati haciz isteyen yararına bozulması gerekmiştir.

 

 

SONUÇ :

 

Yukarıda açıklanan nedenlerle ihtyati haciz isteyen vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın ihityati haciz isteyen yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 13.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir