T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2012/1111
KARAR NO: 2012/2445
Y A R G I T A Y İ L A M I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ….. Aile Mahkemesi
TARİHİ : ….2011
NUMARASI : 2005/…-2011/…
DAVACI : …..
DAVALI : …..
DAVA TÜRÜ : Katkı payı alacağı
….. ile ….. aralarındaki katkı payı alacağı davasının reddine dair …..Aile Mahkemesinden verilen …..2011 gün ve …./…. sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 03.04.2012 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı …. bizzat ve vekili Avukat …. geldiler. Karşı taraftan gelen olmadı. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı …. vekili, evlilik birliği içinde alınan ve davalı adına tescil edilen dört adet taşınmaz, iki adet araç ve …. Limited Şirketinde % 10 payın tamamının vekil edeninin ticaret sonunda elde ettiği gelirler ve vekil edenine ait birtakım kişisel malların satılması ile elde edilen paralarla alındığını, davalının çalışması veya herhangi bir geliri, katkısı olmadığını açıklayarak fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere toplam 50.000 TL’nin davalıdan dava tarihinden geçerli yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …. vekili, vekil edeninin tüm evlilik boyu eşinin yanında yardımcı olduğunu, 2003 yılında hastalanana kadar çalıştığını, Didim’deki evin çıplak mülkiyetinin dava dışı çocukları ….’ye ait olduğunu, Bahçelievler’deki evin kızının parası ile alındığını, ….’daki evin ve ….. plakalı aracın ise evlilik içinde ihtiyaç sebebiyle satıldığını, vekil edeninin davacıya ait şirkette gece gündüz çalıştığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, “davacının sırf eşi davalıyı memnun etmek amacı ile dava konusu mal varlığını davalı adına tescil ettirdiği ve bunun bir gizli elden bağışlama olduğu gerekçesi ile davanın reddine” karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar ….1989 tarihinde evlenmiş, 05.11.2004 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün 10.06.2008 tarihinde kesinleşmesiyle, mal rejimi sona ermiştir (TMK.nun 225/2.m.). Sözleşmeyle başka mal rejimi seçilmediğinden, eşler arasında 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (TKM.nin 170.m.), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise, yasal edinilmiş mallara katılma rejimi
.//..
-2-
2012/1111-2445
geçerlidir (TMK.nun 202, 4722 s.Y.nın 10.m.).
Dava konusu …. … ada … parselde …. numaralı bağımsız mesken 13.08.1998 tarihinde davalı adına satın alınarak 25.01.2005 tarihinde dava dışı ….’a,… ada … parsel …. numaralı mesken ise 7.11.2002 tarihinde davalı adına satın alınarak 19.11.2003 tarihinde dava dışı …’e satılarak tescil edilmişlerdir. Yine …. plakalı araç 17.09.2001 tarihinde davalı adına satın alınmış 23.11.2004 tarihinde ise, dava dışı ….’ye satılmıştır. … Köyü … parselde … numaralı dubleks meskenin 3/300 payı 11.08.2000, … plakalı araç 03.01.1992 tarihinde davalı adına satın alınarak tapu ve trafikte tescili yapılmıştır. … İlçesinde … ada …parselde …numaralı bağımsız meskenin ise 29.6.1994 tarihi itibariyle intifa hakkı yarı yarıya davacı … ve davalı …., çıplak mülkiyeti ise müşterek çocukları … adına görünmektedir. …. Limited Şirketindeki dava konusu %10 pay ise 03.08.1993 tarihinde şirket ortaklarından ….. tarafından davalı ….’ya devredilmiştir. Edinme tarihleri dikkate alınarak davacının isteğinin mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu dönem olan 01.01.2002 tarihine kadar katkı payı, edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 sonrası dönem için katılma alacağı niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Mahkemece davalı adına yapılan alımların bağış niteliğinde olduğu gerekçesi ile dava reddedilmiş ise de ulaşılan sonuç dosya kapsamına uygun bulunmamaktadır.
Şöyle ki; davacı vekili dava dilekçesinde “davacı müvekkilimiz, parası ve gücünün yerinde olduğu günlerinde ileri yıllarda olabilecek hastalık, ölüm gibi olasılıklara karşı sahip olduğu malları satarak ve çalışma hayatında kazandığı gelirlerle birleştirerek evlilik birliğinin ömür boyu süreceği saiki ile ortak yaşamı ve geleceği güvence altına alma amacı ile bedelini ödediği taşınmazlar, araçlar ve şirket hissesini davalı eşi üzerine yapmıştır” demektedir. 20.9.2011 tarihli dilekçe ile temyiz dilekçesindeki açıklamalarında da safiyane düşünce, temiz kalplilikten ve ticaret hayatının riskli durumundan söz etmektedir. Açıklanan bu beyanların değerlendirilmesinde, davacının dava konusu mal varlığını davalı adına tescil ettirirken ticari endişelerle ve ortak yaşamı güvence altına alma amacı ile hareket ettiği herhangi bir bağış iradesinin ve kastının bulunmadığı sonucuna varılmaktadır. Dosya arasında bu beyanlar dışında davacı veya vekilinin bağış anlamına gelebilecek herhangi bir ifadeleri de yoktur. Mahkemece, tüm taraf delillerinin toplanarak, dava konusu mal varlığına ilişkin katkı payı ve katılma alacağı talebiyle ilgili işin esasına ilişkin olumlu yada olumsuz bir karar verilmesi gerekirken bu açıklamaların bağış niteliğinde olduğu kabul edilerek yazılı şekilde davanın reddine karar verilmiş olması doğru olmamıştır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna uygun bulunmayan hükmün 6100 sayılı HMK’nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 900 TL avukatlık ücretinin davalıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davacıya verilmesine
ve 21,15 TL peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine 03.04.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Başkan Üye Üye Üye Üye
Y.Uluç B.Erensevi F.Akçin A.Eryılmaz A.Çolak
HD.
Karşılaştırıldı. Bu belge 5070 sayılı Yasa hükümlerine göre elektronik olarak imzalanmıştır.