Yargıtay Ceza Daireleri Kararları • TEHDİT,KAVGA ANINDA SÖYLENEN SÖZ ANCAK İNDİRİM NEDENİ OLACAĞ

T.C
YARGITAY
4. CEZA DAİRESİ
ESAS NO. 2013/15208
KARAR O. 2013/23179
KARAR TARİHİ. 23.9.2013

TEHDİT (Sanığın “Sizlerin Burada Oturmanıza İzin Vermeyeceğiz Bahçenizi Başınıza Yıkacağız” Biçimindeki Sözlerinin Suçu Oluşturduğu)

KUSUR YETENEĞİNDE MEYDANA GELEN AZALMA (Tehdit – Kavga ve Tartışma Sırasında Haksız Bir Fiilin Kendisinde Husule Getirdiği Şiddetli Öfke ve Elemin İndirim Nedeni Olarak Kabul Edilebileceği Ancak Suçun Oluşumunu Engellemeyeceği)

KAST (Tehdit – Kavga ve Tartışma Sırasında Haksız Bir Fiilin Kendisinde Husule Getirdiği Şiddetli Öfke ve Elemin İndirim Nedeni Olarak Kabul Edilebileceği Ancak Kastı Kaldırmayacağı)
5237/m. 21, 29, 106

ÖZET: Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak kanuni indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir. Sanığın “sizlerin burada oturmanıza izin vermeyeceğiz, bahçenizi başınıza yıkacağız” biçimindeki sözlerinin suçu oluşturduğu gözetilmelidir.

DAVA: Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:

KARAR: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1-Sanığa yükletilen halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, Cezanın kanuni bağlamda uygulandığı, anlaşıldığından katılanlar S. D. ve K. D. vekili ile sanık İ. P. müdafiinin ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,

2-Tehdit suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;

Tehdit fiili, kişinin ruh dinginliğini bozan, iç huzurunu, bilinç ve irade özgürlüğünü ihlal eden bir olgudur. Fiilin mağdur üzerinde ciddi bir korku yaratabilmesi açısından sonuç almaya objektif olarak elverişli, yeterli ve uygun olması gerekir. Ayrıca tehdidin somut olayda muhatap üzerinde etkili olması şart değildir. Bu nedenle mağdurun korkup korkmadığının araştırılması gerekmez.

Tehdit suçunun manevi öğesi genel kasttan ibaret olup suçun kanuni tanımındaki unsurlarının bilerek ve istenerek işlenmesini ifade eder. Olayda tasarlamanın varlığı aranmadığı gibi, saikin de önemi yoktur.

Kavga ve tartışma sırasında haksız bir fiilin kendisinde husule getirdiği şiddetli öfke ve elemin (gazabın) failin iradesini etkileyen bir etken olarak kusur yeteneğinde meydana getirdiği azalma nedeniyle koşulları varsa ancak kanuni indirim nedeni olarak kabul edilebilmesi olanaklı ise de, önceden ilke boyutunda kastı kaldıran ve suçun oluşumunu engelleyen bir husus olarak kabulü mümkün değildir.
Bu açıklamaların ışığı altında sanığın “sizlerin burada oturmanıza izin vermeyeceğiz, bahçenizi başınıza yıkacağız” biçimindeki sözlerinin, TCK’nın 106/1. maddesinin, 1. cümlesinde tanımlanan suçu oluşturduğu gözetilmeden, “…tartışma sırasında tehevvüren söylendiği, aşağılama kastına yönelik olduğu” gerekçesiyle beraat kararı verilmesi,

SONUÇ: Kanuna aykırı, katılanlar S. D. ve K. D. vekilinin temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden tebliğnamedeki onama düşüncesinin reddiyle HÜKMÜN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 23.09.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 20 Ara 2014, 23:46


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir