Yargıtay Hukuk Daireleri Kararları • BANKANIN HAKSIZ HACZİ,KİŞİLİK HAKLARI İHLALİ,MANEVİ TAZMİNAT

T.C.
YARGITAY
4. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO. 2014/12811
KARAR NO. 2014/13983
KARAR TARİHİ. 27.10.2014

> HAKSIZ İCRA TAKİBİNE DAYALI MANEVİ TAZMİNAT DAVASI–TAKİBİN HAKSIZ OLDUĞU YÖNÜNDE KESİNLEŞEN MENFİ TESPİT KARARI –KREDİ SÖZLEŞMESİNDEKİ İMZANIN
–DAVACIYA AİT OLMAMASI–KİŞİLİK HAKLARININ İHLALİ

6098/m. 56

ÖZET : Dava, haksız icra takibine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir.
Davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tespit davası sonucunda, kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı belirlendiğinden davanın kabulü ile takip dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş ve karar kesinmiştir. Kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğu anlaşılmaktadır.

Hakkındaki haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki manevi tazminat davasından dolayı yerel mahkemece verilen gün ve sayısı yukarıda yazılı kararın; Dairemizin 24.06.2014 gün ve 2013/14163-2014/10435 sayılı ilamıyla onanmasına karar verilmiştir. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla HUMK’nun 440-442. maddeleri uyarınca tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, haksız icra takibine dayalı manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar Dairemizin 24/06/2014 gün ve 2013/14163 Esas, 2014/10435 Karar sayılı ilamıyla onanmış, davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Davacı vekili, davalı banka tarafından davacı aleyhine bireysel kredi sözleşmesine dayalı olarak İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2005/9880 sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, oysa davacı ile davalı banka arasında her hangibir kredi sözleşmesi imzalanmadığını, bu nedenle menfi tespit davası açıldığını, üçüncü şahıslar tarafından davacının adının kullanılarak davalı tarafından gerekli özen ve itina gösterilmeden kredi kullandırıldığını, başlatılan takip nedeniyle davacının mağdur olduğunu belirterek manevi zararının tazminini istemiştir.
Davalı vekili ise, davalı bankanın yaptığı işlemlerin yasalara aykırı hiç bir yönünün bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.

Mahkemece, davacının dava dışı kardeşi G.’ın, davacıya ait kimlikteki fotoğrafı kendi fotoğrafı ile değiştirmek suretiyle sahte kimlik düzenleyerek davalı bankadan bireysel kredi kullanarak bankayı dolandırdığı, davalı bankanın kimlik belgesindeki mührün ve fotoğrafın sahteliğini ayırt etmesinin mümkün olmadığı, yapılan işlemlerde herhangi bir dikkatsizliği ve özensizliğinin bulunmadığı, davacının mağduriyetinin kardeşinin dolandırıcılığı sonucu meydana geldiği, bu mağduriyetinden kaynaklanan manevi zararının tazminini davalı bankadan isteyemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Dosya kapsamından, davacı tarafından davalı banka aleyhine açılan menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonucunda, İzmir 2. Tüketici Mahkemesi’nin 14/02/2013 gün ve 2009/527 Esas, 2013/63 Karar sayılı kararı ile kredi sözleşmesindeki imzanın davacıya ait olmadığı belirlendiğinden davanın kabulü ile İzmir 18. İcra Müdürlüğü’nün 2005/9880 takip sayılı dosyasında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verildiği ve kararın 03/04/2013 gününde kesinleştiği, kesinleşen menfi tespit davası sonucu davacı aleyhine yapılan icra takibinin haksız olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda, hakkındaki haksız icra takibi nedeniyle davacının kişilik haklarının ihlal edildiği kabul edilerek uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken istemin tümden reddine karar verilmesi doğru değildir. Kararın bu nedenle bozulması gerekirken onanması doğru bulunmadığından davacının karar düzeltme isteminin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.

SONUÇ : Davacının karar düzeltme isteğinin Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 440-442. maddeleri gereğince kabulü ile, Dairemizin 24/06/2014 tarih 2013/14163 Esas ve 2014/10435 Karar sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA ve tashihi karar talep eden davacıdan önceki onama kararımızla alınan harç ile peşin alınan tashihi karar harcının istek halinde geri verilmesine, 27.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Bilgiler: Tarih-Gönderici: hukukçu — 22 Oca 2015, 20:48


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir