YHGK 15.7.2009 E.2009/14-353 – K.2009/397


 YHGK 15.7.2009 E.2009/14 353 – K.2009/397

– Mer`A Tahsis Kararlarının İlanı Ve Tebliği
– Tahsis Kararlarının İlanı Ve Tebliği
– Mer`A Tahsis Kararlarına İtiraz (Hak Düşürücü Süre – 5 Yıl) –

4342 Sa.Ka.7,13,21

1. Mer`a tahsis kararları, O YERİN köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlüğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve tarım reformu teşkilatına tebliğ edilir. Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araçlarla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenerek 30 gün süreyle askıya çıkartılır.
“O YERİN” köy muhtarlığı ile belediye başkanlığı sözcüğünden maksat, taşınmazın bulunduğu köy muhtarlığı veya belediye başkanlığıdır.
Tahsis kararının, tahsis edilen meranın bulunduğu köy veya belediye dışındaki civar köy veya belediyelerde ayrıca ilanı gerekmez.

2. Yerel Mahkemece, bu kabul şekline uygun düşmeyen direnme kararı yerinde değildir.
NE VARKİ: 4342 Sayılı Mera Kanununun 21. maddesinin 2. fıkrası; “… tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz…” hükmü uyarınca davacı köy, davalı belediyeye yapılan tahsis işleminin kesinleştiği 25.4.2000 tarihinden itibaren 5 yıl içinde tahsis işlemine karşı genel mahkemelerde dava açabilir.
Direnme kararı, açıklanan değişik gerekçerle yerinde olduğundan, karar düzeltme talebinin kabulü ile Hukuk Genel Kurulunun 4.3.2009 gün 2009/14-58-111 sayılı kararı kaldırılarak dosya Özel Daireye gönderilmiştir.

DAVA ve KARAR:

Taraflar arasındaki davadan dolayı, bozma üzerine direnme yoluyla; Konya 4. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 27.10.2008 gün ve 303-374 sayılı kararın bozulmasını kapsayan ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu`ndan çıkan 4.3.2009 gün, 2009/14-58 Esas – 2009/111 Karar sayılı ilamın, karar düzeltilmesi yoluyla incelenmesi davacı vekili tarafından verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla; Hukuk Genel Kurulu`nca dilekçe, düzeltilmesi istenen ilam ve dosyadaki ilgili bütün kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:

Asıl dava, meraya haksız elatmanın önlenmesi ve muarazanın giderilmesi, birleşen dava ise iptal ve sınırlandırma istemlerine ilişkindir.

Özel Dairenin yukarıya alınan bozma kararında çekişme konusu 349 ada 300 sayılı mera parselinin davalı Hatunsaray Belediye sınırları içerisinde olduğu ve tahsis kararı sonuçlarının ayrıca davacı köyde ilanı gerekmeyeceğinden, 24.3.2000 – 24.4.2000 olan askı ilanına göre 17.2.2004 ve 12.5.2004 tarihlerinde açılan davalar 30 günlük askı ilan süresi içinde açılmadığından bahisle davaların bu nedenle reddi gerekeceğine işaret edilmiş, yerel mahkemece davacı köyde tahsis sonuçları ayrıca ilan edilmediğinden, sonuçların öğrenilmesi tarihine göre açılan dava süresinde kabul edilerek istek kısmen hüküm altına alınmıştır.

Dosyadaki bilgi ve belgelerden, 942.670 m2 yüzölçümündeki 349 ada 300 parsel sayılı taşınmazın 1993 yılındaki genel kadastro işlemleri sırasında mera olarak sınırlandırıldığı, yararlanma hakkının ise davalı belediyeye bırakıldığı, özel siciline de bu niteliği ile yazıldığı, 2000 yılında ise, aynı alanda 4342 sayılı Mera Kanunu uyarınca mera, yaylak ve kamuya ait otlak ve çayırların tespiti, tahdidi ile köy veya belediye tüzel kişilikleri adına tahsislerinin yapılması işlemleri başlatıldığı, dava konusu meranın yararlanma hakkının davalı belediyeye bırakıldığı, askı ilanı süresinde itiraz ve dava olmadığından yapılan tahsis işleminin kesinleştiği anlaşılmaktadır.

“Tahsis Kararının Tebliği, İlanı, İtirazı ve Kütüğü Kayıt” başlıklı 4342 Sayılı Mera Kanununun 13. maddesinin 4. fıkrası “… tahsis kararları, o yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığına, defterdarlık veya mal müdürlüğüne, ilgili orman müdürlüğüne ve tarım reformu teşkilatına tebliğ edilir. Ayrıca köy ve belediyelerde ve bunların bağlı olduğu ilçelerde alışılmış araçlarla ilan edilir ve bu konuda tutanaklar ve haritalar eklenerek 30 gün süreyle askıya çıkartılır…” şeklindedir. Yasa hükmünde yer alan “… o yerin köy muhtarlığı ile belediye başkanlığı …” sözcüğünden maksat, taşınmazın bulunduğu köy muhtarlığı veya belediye başkanlığıdır. Görülüyor ki, tahsis kararının ayrıca tahsis edilen meranın bulunduğu köy veya belediye dışındaki civar köy veya belediyede ayrıca ilanı gerekmez. Yerel mahkemece, bu kabul şekline uygun düşmeyen direnme kararı yerinde değildir.
Ne var ki, 4342 Sayılı Mera Kanununun 21. maddesinin 2. fıkrası; “… tahsis kararlarında belirtilen haklara tahsislerin kesinleştiği tarihten itibaren 5 yıl geçtikten sonra tespitlerden önceki hukuki sebeplere dayanılarak itiraz edilemez ve bunlara karşı dava açılamaz…” hükmünü içermektedir. Anılan hüküm uyarınca davacı köy, davalı belediyeye yapılan tahsis işleminin kesinleştiği 25.4.2000 tarihinden itibaren 5 yıl içinde tahsis işlemine karşı genel mahkemelerde dava açabilir. 4342 Sayılı Mera Kanunu’nun 7. maddesi 2. ve son fıkra hükümlerine göre otuz günlük süre içinde açılacak davalar, mera parselinin bulunduğu çalışma alanında aynı zamanda kadastro işlemleri de yapılmakta ve mera tespit ve tahdit işlemleri kadastro komisyonlarınca gerçekleştirilmekte ise, bundan kaynaklanan uyuşmazlıkların kadastro mahkemelerinde görülmesi ile ilgilidir.

Hal böyle olunca; davacı köyün, 17.2.2004 ve 12.5.2004 tarihlerinde açtığı asıl ve birleştirilen davalar 5 yıllık süre içinde ikame edildiğinden, çekişmenin esası incelenmelidir. Direnme kararı, açıklanan değişik gerekçerle yerinde olduğundan ve ancak davalının diğer temyiz itirazları Özel Dairece incelenmediğinden bozmaya ilişkin Hukuk Genel Kurulunun 4.3.2009 gün 2009/14-58-111 sayılı kararının kaldırılarak dosyanın Özel Daireye gönderilmesi gerekir.

SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Davacı Kayadibi Köyü tüzel kişiliği temsilcisinin karar düzeltme isteminin kabulü ile direnme kararının bozulmasına ilişkin Hukuk Genel Kurulunun 4.3.2009 gün 2009/14-58-111 sayılı kararının KALDIRILMASINA, yerel mahkemenin direnme kararı yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya uygun bulunmakla birlikte davacı temsilcisinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 14. HUKUK DAİRESİNE GÖNDERİLMESİNE, oybirliği ile karar verildi.

Y.H.G.K. 15.7.2009 E.2009/14-353 – K.2009/397

PicLensButton YHGK 15.7.2009 E.2009/14 353 – K.2009/397

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir